“Sen benim hiçbir şeyimsin
Yabancı bir şarkı gibi yarım
Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Uykumun arasında çağırdığım
Çocukluk sesimle ağlayarak”
Gökyüzünün ona neden bu kadar gaddar davrandığını anlamıyordum. Kötü biri değildi. Hiç kötü biri değildi. Bunların hiçbirini hak etmemişti.
Ama başına ben gelmiştim. Ve çektiği acı pahasına bile bundan kaçınmıyordu.
Sadece zincirini sevmişti. Şeytan, cehenneme kendini bile isteye tutsak etmişti.
"Nova?"
"Daren..."
"Çok uzun zamandır sen benim her şeyimsin, bunu biliyor muydun?"
Dudaklarımı saçlarının üzerine bastırdım.
Bir süredir sen de benim diye düşündüm.
sen hiç kimsenin olamayacağı kadar çok şeyimsin benim... yüreğimde sana ayrılan yer herkesinkinden büyük. yalnızca bir arkadaş, bir kan kardeş, bir sırdaş, bir çok yakın dost değil, bir büyük sevgisin sen... yanında sonsuz
babam, hatta hiç görmediğim dedem, belki hiç doğmayacak oğlum... sonra daimi hayranım ve tabi dokunulmamış sevgilim... sen benim masumiyetimsin tuna... benim en yakınımsın! aslında belki öbür yarımsın? bütün bunlar ne demek anlıyor musun? hı?
“(…) Sen hiç kimsenin olamayacağı kadar çok şeyimsin benim… Yüreğimde sana ayrılan yer herkesinkinden büyük. Yalnızca bir arkadaş, bir kardeş, bir sırdaş, bir çok yakın dost değil, bir büyük sevgisin sen… Yanında sonsuz şımarabileceğim mi hala kaybetmekten korkmayacağım tek kişi… Yani biraz annem, biraz babam, hatta hiç görmediğim dedem dedem, belki hiç doğmayacak oğlum… sonra daimi hayranım ve tabii dokunulmamış sevgilim… sen benim masumiyetimsin Tuna… Benim en yakınımsın! Aslında belki öbür yarımsın? (…)”
sen benim hiçbir şeyimsin
yabancı bir şarkı gibi yarım
yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
hiç kimse misin bilmem ki nesin
uykumun arasında çağırdığım
çocukluk sesimle ağlayarak
Sen benim hiçbir şeyimsin
Yabancı bir şarkı gibi yarım
Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Uykumun arasında çağırdığım
Çocukluk sesinle ağlayarak
Sen benim hiçbir şeyimsin
sen benim hiçbir şeyimsin
yabancı bir şarkı gibi yarım
yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
hiç kimse misin bilmem ki nesin
uykumun arasında çağırdığım
çocukluk sesimle ağlayarak
Sen benim hiçbir şeyimsin
Hiçbir sevişmek yaşamışlığım
Henüz boş bir roman sahifesinde
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Ne çok çığlıkların silemediği
Zaten yok bir tren penceresinde
sen benim hiçbir şeyimsin
yabancı bir şarkı gibi yarım
yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
hiç kimse misin bilmem ki nesin
uykumun arasında çağırdığım
çocukluk sesimle ağlayarak
sen benim hiçbir şeyimsin
sen benim hiç bir seyimsin
yazdiklarimdan çok daha az
hiç kimse misin bilmem ki nesin
lüzumundan fazla beyaz
sen benim hiç bir şeyimsin
varlığın yokluğun anlaşılmaz
galiba eski liman üzerindesin nasıl karanlığıma bir yıldız olmak
dudaklarınla cama çizdiğin en fazla sonbahar otellerinde üniversiteli bir kız uykusu bulmak
yalnızlığı öldüresiyle çirkin sabaha karşı öldüresiye korkak
kulağı çabucak telefon zillerinde
sen benim hiç bir şeyimsin hiç bir sevişmek yaşamışlığım henüz boş bir roman sahifesinde
hiç kimse misin bilmem ki nesin
ne çok çığlıkların silemediği zaten yok bir tren penceresinde
sen benim hiç bir şeyimsin yabancı bir şarkı gibi yarım yağmurlu bir ağaç gibi ıslak hiç kimse misin bilmem ki nesin
uykumun arasında çağırdığım çocukluk sesimle ağlıyarak
sen benim hiç bir şeyimsin
Attilâ İLHAN
sen benim hiçbir şeyimsin
yabancı bir şarkı gibi yarım
yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
hiç kimse misin bilmem ki nesin
uykumun arasında çağırdığım
çocukluk sesimle ağlayarak
sen benim hiçbir şeyimsin
Yabancı bir şarkı gibi yarım
Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak..
Hiç kimse misin, bilmem ki nesin?
Uykumun arasında çağırdığım
Çocukluk sesimle ağlayarak
Sen benim hiçbir şeyimsin..