MERHABA NALAN
Merhaba Nalân... bu sen misin,
Yoksa sen mi sandım;
Biri çimdiklesin beni...
Şöyle ışığa gel de göreyim,
Beni dümdüz eden,
O yalandan da yalan gözlerini...
"Mucize bir evin yaşlı kedisidir." Diyor Barış Bıçakçı Sinek Isırıklarının Müellifi kitabında. Hayır. Mucize bir evin doğum yapmış kedisidir. Çiçek açmış kaktüsüdür, kışa hazırlanırken bir şehir. Mucize yağmurdan sonra çıkan kanatlı karıncadır. Ki bu çocukluğumun en fantastik varlığıydı. 20li yaşlarımda görmeseydim ilk defa
Bir akşamüstüydü
Kuşlara daha yeni yem vermiştim
Birlikte şakımış şarkılar söylemiştik
Hepsi uçup gidince gökyüzüne baktım
Yıldızlar belirmeye başlamıştı tek tük
Gece yalnızlığına çekilirken
Sen geldin o anda aklıma
Deniz mavisi gözlerin geldi dalga dalga
Gitmiştin oysa sen ve ben yine de gülümsedim
Bir adım kıpırdayamazdın ki çünkü
Baki'ydi kalbimdeki yerin.....
(Hikayeyi anlatan adam aradan yıllar geçmesine karşın sözcükler belleğime yer etti mektup elimdeymiş gibi görebiliyorum diyordu.Bu mektubu sizinle ve ailenizle paylaşmak istiyorum diye başlıyordu hadi ordan demiştim adama şimdide yıllardır benim ezberimde sizinle ve ailenizle paylaşmak istiyorum)...
Steambot dağı çok tehlikelidir ve Alaska
güvenilmeyen, gecenin karanlığı,
bir şimşek, bir gökgürültüsü ve sonra
ne fırtına, ne bir şey. Sen de
bu kadar çabuk mu gitmiştin ne,
konuşmadan bile? Ama, gülünç değil mi
hâlâ dudakların olduğunu düşünmek.
Yokluğun buz gibi soğuk
Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... 'Üşüme' diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... 'Özledim' deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna,