Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Akılla bir konuşmam oldu dün gece; Sana soracaklarım var, dedim; Sen ki her bilginin temelisin, Bana yol göstermelisin. Yaşamaktan bezdim, ne yapsam? Birkaç yıl daha katlan, dedi. Nedir; dedim bu yaşamak? Bir düş, dedi; birkaç görüntü. Evi barkı olmak nedir? Dedim; Biraz keyfetmek için Yıllar yılı dert çekmek, dedi. Bu zorbalar ne biçim adamlar? Dedim; Kurt, köpek, çakal makal, dedi. Ne dersin bu adamlara, dedim; Yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi. Benim bu deli gönlüm, dedim; Ne zaman akıllanacak? Biraz daha kulağı burkulunca, dedi. Hayyam’ın sözlerine ne dersin, dedim; Dizmiş alt alta sözleri, Hoşbeş etmiş derim, dedi.
-Adınız Güler, değil mi? -Ben daha sizinkini bilmiyorum. -Öğreneceksiniz. Bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. Doğar doğmaz, o bilmeden başkaları veriyor. Ama yapışıp kalıyor ona. Onsuz olamıyor. (Sustu. Bir sigara yaktı.) Bakın, şimdi adımdan daha önemli bir şey biliyorsunuz: Sigara içtiğimi. İşte bir başkası: Bütün bu "siz"ler, "iz"ler, "uz"lardan sıkılırım ben. Yapmacık, fazlalık gibi gelirler bana. İkinci konuşmamda 'sen' diyemeyeceğim biriyle bir daha konuşmam. Ne dersin(iz)? -Galiba sizi anlıyorum. -Yanılıyorsun. "Siz" anlanamaz, "sen" anlanır. Bazı kitaplarda "sizi seviyorum"u okuyunca gülerim. Sanki "siz" sevilirmiş! "Sen" sevilir, değil mi? -Seni anlıyorum.
Reklam
https://youtu.be/6v9kActaVFI
Belki defalarca aşık olursun ama 1 kere seversin. Kaç tane kusuru noksanı varsa hepsini silersin. Büyütürsün ve büyüttükçe küçülürsün. O kadar güzel görünür ki gözüne.. ulan kimse ondan güzel bakamaz, kimse ondan güzel kokamaz.. yaw yeryüzünde kimse onun gibi değil dersin. Ahh bir gülüşü var ki her gün tekrar tekrar hayat bulduğun. Ama bilmezsin onu güzelleştiren sensin. Sonra bir gün gelir ve sana kattığı ne varsa içinden kazıya kazıya söküp alır. Ve sen ondan öncekilere yaptığın gibi ondan sonrakilerininde cenaze namazını kılarsın. O bir kişi gider sen bin kişi ölürsün.
Adınız Güler, değil mi? — Ben daha sizinkini bilmiyorum. — Öğreneceksiniz. Bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. Doğar doğmaz, o bilmeden başkaları veriyor. Ama yapışıp kalıyor ona. Onsuz olamıyor. (Sustu. Bir sigara yaktı.) Bakın, şimdi adımdan daha önemli bir şey biliyorsunuz: Sigara içtiğimi. İşte bir başkası: Bütün bu "siz"ler, "iz"ler, "uz"lardan sıkılırım ben. Yapmacık, fazlalık gibi gelirler bana. İkinci konuşmamda 'sen' diyemeyeceğim biriyle bir daha konuşmam. Ne dersin(iz)? — Galiba sizi anlıyorum. — Yanılıyorsun. "Siz" anlanamaz, "sen" anlanır. Bazı kitaplarda "sizi seviyorum"u okuyunca gülerim. Sanki "siz" sevilirmiş! "Sen" sevilir, değil mi? — Seni anlıyorum. (Kızardı.)
Madem sen onların gözünde bugüne dek olduğunu sandığın kişi değilsin, onlar da aynı şekilde senin gördüğünü sandığın kişiler olmayabilirler, ne dersin?
“Sen olmasan… Seni bir lahza görmesem yahud, Bilir misin ne olur? Sen olmasan… Seni bulmak hayali olsa mühal, Yaşar mıyım dersin?”
Sayfa 510Kitabı okudu
Reklam
Akıllı bir konuşmam oldu dün gece ; Sana soracaklarım var, dedim ; Sen ki her bilginin temelisin, Bana yol göstermelisin Yaşamaktan bezdim ,ne yapsam ? Birkaç yıl daha katlan ,dedi . Nedir; dedim bu yaşamak ? Bir düş ,dedi; birkaç görüntü. Evi barkı olmak nedir?dedim Biraz keyfetmek için Yıllar yılı der çekmek, dedi. Bu zorbalar ne biçim adamlar? dedim; Kurt, köpek, çakal makal, dedi. Ne dersin bu adamlara, dedim. Yüreksizler kafasızlar, soysuzlar, dedi. Benim bu deli gönlüm, dedim. Ne zaman akıllanacak? Biraz daha kulağı burkulunca, dedi. Hayyam'ın bu sözlerine ne dersin, dedim; Dizmiş alt alta sözleri, Hoşbeş etmiştir derim,dedi.
Sayfa 196 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
gözlerime bak, ne gördüğünü söyle. boşluk mu? onu sen yarattın, senin eserin. niye tanımazlıktan geliyorsun şimdi can özüm? bir yabancıya bakar gibi, öyle değil mi? tesirinin üstümde bu olacağını düşünemedin değil mi? sandığın kadar güçlü olmadığım için özür dilerim, ama bil bende ölmek istiyorum bazen. ayağım takılıyor yolun ortasında, hızla
Olur öyle, tanımadığın çukurlara düşer, sonra o çukurları herkese anlatacak kadar öğrenirsin. Düşmeyin dersin, ne yapın edin düşmeyin. Sonra gider yine sen düşersin. Bu böyledir çünkü, yaptığın bir hatayı elbet bir gün yine tekrarlarsın.
Bütün bu "siz"ler, "iz"ler, "uz"lardan sıkılırım ben. Yapmacık, fazlalık gibi gelirler bana. İkinci konuşmamda 'sen' diyemeyeceğim biriyle bir daha konuşmam. Ne dersin(iz)? - Galiba sizi anlıyorum. - Yanılıyorsun. "Siz" anlanamaz, "sen" anlanır. Bazı kitaplarda "sizi seviyorum"u okuyunca gülerim. Sanki "siz" sevilir­miş! "Sen" sevilir, değil mi?
Reklam
Ey güzel, sen ki bana derdi derman edensin; Şimdi: Çekil önümden, diye ferman edersin; Senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez; Ne yapsın, kıble mi değiştirsin bu can dersin?
Doğrusu, dünyada rahat yaşamak için aptal olmak lazım. Fakat aptal olmaktansa biraz daha rahatsız yaşamak daha iyidir bence... Bilmem sen ne dersin...
Sayfa 21
Ey güzel, sen ki bana derdi derman edersin; Şimdi çekil önümden, diye ferman edersin; Senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez; Ne yapsın, kıble mi değiştirsin bu can dersin?
İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.