“1937’de doğdu
Hiç uçurtması olmadı.” (s. 11)
Ölmeden bir sanatçı ile tanışmak isteseniz kim olurdu?
Kitabı okumadan önce de Cüneyt Arkın derdim sanırım bu soruya. Ama okuduktan sonra öyle bir bağ kuruldu ki içimde artık istesem de başka cevap veremem sanırım. Sahi, nasıl bilirsiniz kendisini?
Battal Gazi, Kara Murat, Dünyayı Kurtaran Adam, Türk
Felsefe dersini sevip, henüz felsefi kitap okumamış biri olarak Karamazov Kardeşler romanıyla tam bir felsefe kitabı okudum. Her sayfasından alıntı yapmak isterdim. Bu hayatta hangi yazarla tanışmak isterdin diye sorsalar, tereddütsüz Fyodor Mihayloviç Dostoyevski derdim. Ruhumu, kalbimi, düşüncelerimi, hislerimi her kitabında ayrı ayrı bulduğum
Ahmet Ümit okumaya Beyoğlunun En Güzel Abisi ile başlamıştım. Kitapta, İstanbul'da ranta giden güzide yerleri, toplumdan dışlanan kalbi güzel insanları, gezi parkını, hayat kadınlarının zorlu yaşamlarını, Beyoğlu ve Tarlabaşı'nın heyacanlı hayatını en derinden hissedip, kitabı bitirdiğimde ve İstanbul' da yaşamama rağmen "Bir
ufak tebessümler ile taş, duvar
ve sanki hiç doğmamış kadar
geçimsiz bir sonbahar kadını
biz kırk metrekareye dört kişi sığdık
zahmetine katlanılmış şu soğuk şu hain
şu hüsrana mahkûm yontmaları duvarlara dizdik çeşitli el işleri çekiyor canım işte
kocakarı çeyizlerinden
kımıldaması zor geliyor
hangi kolum ulaşmak istese yahut
hangi ruhun
Yine bir şiir kitabı incelemesi ile karşınızdayım.
Cümlelerimi yazmadan önce şairin, şiir hakkında şu dizesini kesit olarak yazacağım;
...
“Mutluluk şiire yakışmaz,
bazen okunan şiirin altını
tuttuğun kalem değil,
gözyaşın çizer.”
...
Öncelikle hepimizin bildiği ama unuttuğu şiir türlerinden bahsetmek istiyorum bu inceleme de;
•Lirik Şiir:
İmam-ı Azam'ın Cevabı Dini Hikayeler
İmam-ı Azam Ebu Hanife zamanında onu sevmeyen ve ona buğzeden muhaliflerinden bir tanesi, talebelerinin ve sevenlerinin huzurunda onu cevapsız bırakıp mahcup etmek için aldatıcı bir soru hazırladı. Ve büyük imamın bulunduğu meclise gelip bu aldatıcı ve karmaşık soruyu sordu.
-Bir adam var ki onun kamil
Birinci kural yaradana hangi kelimelerle tanımladığımız kendimizi nasıl gördüğümüze aynı tutar şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak utanılacak utanılacak bir varlık geliyorsa aklına demekki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla yok eğer tanrı dendi mi evvela aşk merhamet ve şevkat anlıyorsan sen de bu vasıflardan bolca mevcut
Beklentilerimi asla karşılamayan bir fantastik kitabı incelemeye geldimm. Çok uzun zamandır bu tarz kitaplar okumuyordum okuma tarzım değiştiği için ama bu kitap hakkında tek bir kötü yorum duymamıştım ve çok büyük bir hevesle başladım okumaya.. Ancak beklediğim gibi değildi, övüldüğü kadar iyi bulamadım. Sebeplerine gelmeden önce kısaca
Savaş ve Barış” klasik kitaplar denilince akla gelen ilk kitaplardan biri… Yıllar geçse bile listelerin en üstünde kendine yer bulabilen bir eser… Kitabı tatil günlerimde okumak için almıştım. Çünkü kitabı aldığınız gibi kolay okunmayacak bir eser olduğunu anlıyorsunuz. 900’er sayfadan iki cilt halinde toplam 1800 sayfalık bir kitap. 15 tatilin
Bir zamanlar Basra vilayetinin halkı İbrahim-i Edhem hazretlerine müracaat ederek dualarının kabul olunmadığından şikayet etmişler. "Halbuki Cenâb-ı Hakk'ın duaların kabul olunacağına dair sözü vardır." demişler. İbrahim-i Edhem hazretleri cevaben şöyle buyurmuşlar:
"On şeyden dolayı sizin kalpleriniz ölmüştür. Tabiatiyle
İlgilendiğim kedilerden en çok sevdiğim ve benimsediğim ilk kedi. Bir kediyi seveceğime de hiç ihtimal vermemiştim -genelde ya köpekler ya da kediler tercih edilir, ikisi nadirdir- ama nasıl yaptıysa bağladı kendine. Ve vakit geçirince onu farklı şekilde çekmek hem eğlenceli hem de zevkli gelmeye başladı. Böyle bir şey ilkten dense gülüp
SÜRGÜN GEZEGENİ-URSULA LE GUIN,142 sayfa
Yazarı ilk kez okuyorum.1950’li yıllarda fantastik öyküler ve romanlar yazmaya başlamış.1962’de ilk bilimsel kurgu,1966 yılında da ilk romanı yayınlanmış.Hugo,Nebula,Locus ve Dünya Fantazi ödüllerinin hepsini en az iki kere olmak üzere defalarca kazanmış.2014 yılında,edebiyata verdiği katkılardan dolayı
“I am Juliette Ferrars, supreme soldier to our North American commander. Who are you?”
“Love,” he whispers.
Selam, evde kendi çapımızda aç ve öfkeli çektiğimiz bu günlerde büyük can sıkıntısıyla ne yapsam ne okusam zaten rs girdim gireceğim diye düşünürken aklıma son kitabını okumadığım shatter me geldi. Sonra bi bölüm iki bölüm derken okudum ama ne büyük hayal kırıklığıyla. İlk olarak seriyi çok seven ve hiç sevmeyen bi kitle var, ben seven taraftayım. evet farkındayım, Juliette sinir krizlik, Adam nefretlik, işleyiş bazen insanı çileden çıkarıyor (seri geneli için konuşuyorum.), evren ise basit kaçabiliyor fakat ben warner olsun kenji olsun nazeera, james vs seviyorum ve okurken gayet keyif aldım ilk beş kitapta. Ama bu kitapta can sıkıcı sorunlar var, ilki biz neden hikayeyi kenji den okuyoruz da warner üvey evlat gibi geri planda kalıyor? Ya nasıl ana karakter bu kadar var ama yok olur anlayamıyorum, yakışmadı. iki epilogue a da warner ile juliette çiftini sıkıştıran yazar sana da aşk olsun.Haricinde eleştirilecek çok yer var, zaten bu kitap öyle zorlama duruyor ki seride pek olay da yok 6 kitap edecek dediğim, genel olarak juliette de juliette hafıza kayıpları zart zurt. uzatmak istemiş anlayışla karşılarız ama bari güzelce evlendirseydin. Off. Çok daha güzel bi sonu hakeden seriydi, üzdü. Novellaları okusam mı okumasam mı düşünüyorum ama okurum herhalde özellikle warner için. Okumayı düşünenlere en keyifli okumalardan dilerim..
Bak sana artık kızmıyorum, hiç bir duygum kalmadı sana karşı. Evet yalan söylediğin için beni kandırdığın için kızdım. Ama ne gariptir ki... Seni bir zamanlar gerçekten sevdiğim için mi bilinmez mutlu ol istedim. Benden ayrıldığın o günkü gibi. Senden sonra yine bir yılgın aşkım oldu. Artık büyüdüm. Güçlendim. Merak etme aştım artık. Ama biliyor