Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sokrates’i kolayca İskender’in yerinde görebiliyorum; ama İskender’i Sokrates’in yerine koyamıyorum. İskender’e ne yapmayı bildiği sorulsa: “Dünyayı egemenlik altına almayı.” diye cevap verirdi. Sokrates ise: “İnsanın koşuluna göre, insanca bir hayat sürdürmeyi.” derdi. Çok daha genel, daha zor ve daha yasal bir bilim.
Reklam
“İki tür sanatçı vardır,” derdi. “Bazı sanatçılar yanıtlar, ötekiler de soru sorar. Yanıtlayan sanatçılardan mı, yoksa soru soran sanatçılardan mı olduğunu bilmeli insan; çünkü yanıtı veren, asla soruyu soran değildir. Bazı yapıtlar bekler, uzun süre boyunca anlaşılmazlar; bunlar henüz sorulmamış sorulara yanıt getirenlerdir; sorunun yanıttan çok sonra geldiğine rastlarız sık sık.” Devam ederdi: “Ruh, bedenin içinde yaşlı doğar; beden de ruhu gençleştirmek için yaşlanır zaten. Platon, Sokrates’in gençliğidir...”
Gnothi Seauton (Kendini bil) derdi Sokrates.Çok doğru, her konuda aşırılık, kusurdur. Ama Sokrates’in adının sırf bu sayede günümüzde gelebildiğini düşündükçe, şaşırıp kalıyorum. Bu felsefe neler içeriyor? 
“Sokrates’in uğraşındaki temel öğe, onun kimseye bir şey öğretmek peşinde olmayışıdır. O, tersine, konuştuğu insandan pek bir şeyler öğrenmek istediğini dile getirmiştir. Yani diğer okul öğretmenleri gibi ders vermek değildi derdi. Onun derdi, konuşmaktı.”
Sayfa 77 - Pan Yayıncılık, Konuşma SanatıKitabı okudu
Babette, Zürich’in yoksul ve pis kenar mahallelerinden birinde büyümüştü. Kız kardeşi fahişe, babası alkolikti. Otuz dokuz yaşında, Dementia praecox’la bağlantılı paranoyaya yakalanmıştı ve onun tipik belirtisi olan megalomanisi vardı. Onu ilk kez gördüğümde yirmi yıldır hastanedeydi ve garip bir ruhsal bölünmeye tanık olan yüzlerce tıp öğrencisine gösterilmişti. Tipik bir vakaydı. Babette tümüyle aklını yitirmişti ve çok garip şeyler söylüyordu. Ne demek istediğini anlamaya çalışıyordum. Örneğin, “Ben Lorelei’ım,” derdi. Bunun nedeni onu gören doktorların sürekli, “Ne anlama geldiğini bilmiyorum,” demeleriydi. Ya da, “Ben Sokrates’in temsilcisiyim,” derdi. Bunun, “Ben de Sokrates gibi haksız yere suçlandım,” demek olduğunu çözebilmiştim. “Ben çift teknik bulunmaz biriyim,”; “Ben mısır ekmeğinin üzerine sürülmüş erik turtasıyım,”; “Ben çok lezzetli tereyağından yapılma Helvetia ve Germania’yım,”, “Napoli’yle birlikte dünya makarna gereksinimini karşılamamız gerekiyor,” gibi sözler söylerdi. Bu son söyledikleri, aşağılık kompleksini telafi ederek gözünde özdeğerini artırıyordu.
Reklam
“İki tür sanatçı vardır,” derdi. “Bazı sanatçılar yanıtlar, ötekiler de soru sorar. Yanıtlayan sanatçılardan mı, yoksa soru soran sanatçılardan mı olduğunu bilmeli insan; çünkü yanıtı veren, asla soruyu soran değildir. Bazı yapıtlar bekler, uzun süre boyunca anlaşılmazlar; bunlar henüz sorulmamış sorulara yanıt getirenlerdir; sorunun yanıttan çok sonra geldiğine rastlarız sık sık.” Devam ederdi: “Ruh, bedenin içinde yaşlı doğar; beden de ruhu gençleştirmek için yaşlanır zaten. Platon, Sokrates’in gençliğidir...”
“İki tür sanatçı vardır,” derdi. “Bazı sanatçılar yanıtlar, ötekiler de soru sorar. Yanıtlayan sanatçılardan mı, yoksa soru soran sanatçılardan mı olduğunu bilmeli insan; çünkü yanıtı veren, asla soruyu soran değildir. Bazı yapıtlar bekler, uzun süre boyunca anlaşılmazlar; bunlar henüz sorulmamış sorulara yanıt getirenlerdir; sorunun yanıttan çok sonra geldiğine rastlarız sık sık.” Devam ederdi: “Ruh, bedenin içinde yaşlı doğar; beden de ruhu gençleştirmek için yaşlanır zaten. Platon, Sokrates’in gençliğidir...”
Can Yayınları, André Gide'ın Oscar Wilde'la olan diyaloğu, Önsöz'denKitabı okudu
Bilge kişi, şüpheci olmak zorundadır, diye cevap verdi doktor. Bildiğim nedir? Gnothi Seauton (Kendini bil) derdi Sokrates.Çok doğru, her konuda aşırılık, kusurdur. Ama Sokrates’in adının sırf bu sayede günümüzde gelebildiğini düşündükçe, şaşırıp kalıyorum. Bu felsefe neler içeriyor? Netice itibarıyla, pek az şey. Charcot’un ve başkalarının çok daha parlak, en azından genel felç sendromu olarak gözbebeği refleksinin ortadan kalkması gibi somut bir temele dayanan incelemeler yaptıkları halde neredeyse unutulduklarını düşünüyorum da! Sonuç olarak, Sokrates’in olağanüstü bir yanı yok.Bunlar, yapacak hiçbir işi olmayan, bütün günlerini gezip tartışarak geçiren insanlardı.
Sayfa 444Kitabı okudu
Jarvinen, Okunen ve Gulbe Nasıl Kral Oldular? Reçel Kralı Jarvinen anlatıyor... Ben önceleri yoksul bir sokak çocuğuydum. Şimdi ise yurdumuz için büyük ve iyi bir güç olduğumu söyleyebilirim. Ben bu konumumu kime borçluyum? Tesadüfen dinlediğim bir konferansa değil mi? Daha önce de söylemiştim. Küçük dükkânımda kurabiye ve
Reklam
Filozof Olamamın Binlerce Sebebinden Sadece Birkaçı
Çocukken eniştemin "büyünce ne olacaksın" sorusuna "filozof" diye karşılık verdiğimde, annem elindeki örgüden kafasını hiç kaldırmadan şu yorumu yapmıştı: " Ben hep diyorum size geri zekalı bu çocuk" Annem gibi elişiyle uğraşan teyzem devam etti sonra : " Benim oğlanlar da salak ama inan bunun kadar
Sayfa 43 - Ketebe Yayınları 1.baskı
Bana öyle geliyor ki, İskender’in sahnedeyken sergilediği erdem, Sokrates’in sade ve gölgede oynadığı role göre daha zayıftı. Sokrates’i kolayca İskender’in yerinde görebiliyorum –ama İskender’i Sokrates’in yerine koyamıyorum:İskender’e ne yapmayı bildiği sorulsa: "Dünyayı egemenlik altına almak." diye cevap verirdi. Sokrates ise: "İnsanın koşuluna göre, insanca bir yaşam sürdürmeyi." derdi. Çok daha genel, daha zor ve daha meşru bir bilim. Ruhun değeri yükseğe çıkmak değil, düzenli bir biçimde ilerlemektir.