Doğa sizi öldürüyordur, hastalık yoluyla yapıyordur bunu; hastalanmak demek, doğanın sizi yaparken yanlış yaptığını anlamasıdır. Fakat bütün canlılar ölümlü, öyleyse canlılık yanlış diyebilir miyiz? Emin değilim. Belki de doğanın kendisi yanlış tasarlanmıştır, ne dersiniz Ruhi Bey?
Bay Ruhi konuştu: Ölümsüzlük vardır, Bay Doktor.
Doktor dikkat kesildi. Fikirlerdir ölümsüz olan, öyle değil mi?
Hayal kırıklığı bastı yüzünü. Değil, Bay Ruhi. Bunu kabul etmeniz için insanlığın sonsuzluktan gelip sonsuzluğa gittiğini söyleyebilmeniz gerekir. Oysa insanın ne sonsuza uzanan bir geçmişi vardır ne de sonsuzca bir geleceği... Dalgındı. Sanırım entropi denen fizik kanunundan haberiniz yok, Bay Ruhi, dedi.
Surat asma sırası Bay Ruhi'deydi.
Bu yüzden, eşyaları neden satın aldığını da düşünmüyordu. Yalnızca satın almak önemliydi onun için, sahip olmak, sahip olmayı sonsuza dek tekrarlamak, sahip olduğunu bilmek ve sahip olduğu şeylere sabah akşam dokunup durmak önemliydi.
Yalnızca satın almak önemliydi onun için, sahip olmak, sahip olmayı sonsuza dek tekrarlamak, sahip olduğunu bilmek ve sahip olduğu şeylere sabah akşam dokunup durmak önemliydi.
9. BÖLÜM
SONSUZ SABIR
Bir zamanlar cennet meyvesini işitmiş olan bir kadın vardı. Ona tamah etti.
Adına Sabar diyeceğimiz bir dervişe sordu, “Bu meyveyi nasıl bulabilirim ki böylece mevcut bilgiye erebileyim? “Sana verebileceğim en iyi tavsiye benimle çalışman olur,” dedi derviş. “Fakat böyle yapmazsan, kararlı bir şekilde ve bazen yerinde
Bu güzel metaforların şifresini kendi başına çöz; derinlemesine düşün onlar hakkında.
Bu yüzden hikayeler üzerinden konuşuyorum. Onlar üzerinden hiç kimse konuşmamıştı. Niçin ben bu küçük hikayeler üzerinden konuşuyorum? -sadece nasıl düşüneceğine dair sana birkaç ipucu vermek için. Bunlar bu hikayeler üzerine yapılan yorumlar değiller; ben bir
Aslında hiçbir şey ne parçalanır ne de de yok olur.
Her şey sonsuza dek bir arada kalır
Ve pamuk ipliklerle bağlıdır birbirine
Görünmez ama kopmaz da..
O iplikler tutar hayatları ayakta,
O ipliklerle bağlanır nesiller sonsuzluğa.
Elinizdeki resimler ve hafızanızdaki sözcükler
O ipliklerdir aslında..
Sonsuzluğa erdiğinde, gideceğin yerin kesinlikle orası (cehennem) olduğunu düşünmekten daha beter bir şey yok.
Genellikle oraya gideceğimi düşünüyorum.
Bazen, tanıdığım insanların çoğunun oraya gideceğini düşünme ihtimali beni rahatlatıyor. Hatta kendime, bütün ailem cehenneme gidecekse, cennette olmaktansa onlarla birlikte gitmenin daha iyi olduğunu söylüyorum. Demek istediğim, bir anlamda suçlu hissederim. Onlar orada sonsuza kadar yanarken, ben şeftali yiyerek, cennete giden Miffy gibi Pomeranyalıları okşuyor olurum.