Matt Haig adını görünce dedim ki "Aaa hiç okumadım". Kitabı bitirince de dedim ki "Neden hiç duymamışım.."
Hele kitabın adı beni kendine daha çok çekti, ne yalan söyliyim.
Yaşam ve ölüm arasında, yani arafta kalan genç ve çok yetenekli bir kızın hayatını okuyoruz. Hayatta pişmanlık duyduğu bütün keşke'lerini yapabilme şansı veriliyor ona. Her bir keşkesine geri dönme, paralel evrenlerde dolaşma, sonsuzluk içinde yaşama ve hangi olasılıklı hayatı istiyorsa seçme şansı veriliyor ona..
Peki, o bu olasılıkları denerken gerçekten yaşamak istediği hayatı bulabilecek mi? Merak ettiniz siz de değil mi?
Ben bir solukta okudum. Matt Haig hayatıma girdiği için çok mutluyum.
Sıra yazarın diğer kitaplarında bakalım.. Hepsini de okumayı düşündürecek kadar üslubunu, tarzını ve düşünce yapısını beğendim.
‘Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay.’
İşte bu nedenle hayatı nasıl, ne zaman, nerde ve kiminle yaşayacağımızı bilmeden ama kendi hayatımız olduğu için kabullenerek ve sevgiyle yaşamaktır en büyük armağan.
İnsan hayatında bir kere de olsa pes ediyorum, yeter artık der ya hani... Umutsuzluğa kapılır, kapana sıkışır, dört duvar üstüne gelir ve hiç bir çıkış yolu bulamaz hani... İşte o durumdaysanız veya o durumda birilerini tanıyorsanız mutlaka bu kitabı okuyun/okutun...Hayata bakış açınıza kesinlikle yön verecek.
Şimdiden herkese iyi okumalar.