"Yaşamak ile sorgulamak arasında bir seçim yapmam gerekirse her defasında yaşamayı seçerim. Açıklama illetinden itinayla sakınırım. Bunu sana da tavsiye ederim. Bir şeyleri açıklama dürtüsü, modern düşüncenin salgın hastalığıdır. Bu virüsü en çok da çağımızın terapistleri taşır: Görüştüğüm her terapistte bu bağımlılık yapan, bulaşıcı hastalık vardı. Açıklama, bir yanılsamadır; bir serap, bir kurgu, teskin eden bir ninnidir. Açıklama, herhangi bir varoluşa sahip değildir. Hatta gerçek adını da söyleyelim: Ödleklerin, varoluşun rizikosunun, fütursuzluğunun ve değişkenliğinin yarattığı, o insanın betini benzini attıran korkuya karşı geliştirdikleri bir savunmadır."
#irvindyalom #günübirlikhayatlar
Neoliberal performans toplumunda başarısız olan kişi, toplumu ya da sistemi sorgulamak yerine başarısızlığından kendini sorumlu tutar ve utanç duyar. Neoliberal rejimin kendine has zekası burada kendini gösterir. Sisteme karşı direnişe izin vermez.
"Yaşamak ile sorgulamak arasında bir seçim yapmam gerekirse her defasında yaşamayı seçerim.
Açıklama illetinden itinayla sakınırım. Bunu sana da tavsiye ederim. Bir şeyleri açıklama dürtüsü, modern düşüncenin salgın hastalığıdır.
…Açıklama, bir yanılsamadır, bir serap, bir kurgu, teskin eden bir ninnidir. Açıklama, herhangi bir varoluşa sahip değildir. Hatta gerçek adını da söyleyelim: Ödleklerin, va- roluşun rizikosunun, fütursuzluğunun ve değişkenliğinin yarattığı, o insanın betini benzini attıran korkuya karşı geliştirdikleri bir savunmadır."
Sorgulamalarım ve varoluş sancılarım yaklaşık iki yılımı aldı. Ilk zamanlar kimseye anlatamadım bile, çünkü sorgulamak günahtı. Kuran'ın ilk cümlesi "OKU" diye başlarken kim bize sorgulamayı yasaklamıştı?
Askerlikte herkese verilen klasik bir öğüttü, önden gitme alnına vururlar, arkadan gitme sırtına vururlar. Bir de buna benzer bir ata sözü de vardır, yukarda yatma yel alır, aşağıda yatma sel alır. Bu nedenle insanlar, ortada olmayı seçecek şekilde evrimleşmişlerdir. Bu da büyük çoğunluk demektir. Yani bir tür sürü güvenliği.
Toplumda ise en
"Yaşamak ile sorgulamak arasında bir seçim yapmam gerekirse her defasında yaşamayı seçerim. Açıklama illetinden itinayla sakınırım.
Bunu sana da tavsiye ederim..."
Sorgulamak yerine
İnancı koruyun
Tanrılar göklerde değil,
İçinizdedir.
Tanrı arzuhallere yanıt veren bir bürokrat gibi hareket etmez. Bu örnek de evrendeki ilahi düzeni tam anlamıyla karşılamıyor; bunlar, tanrı düşüncesinin basmakalıp bir tanımı daha çok. Eğer tanrıyı, kozmik ailemiz olarak varsayıyorsak, kendimizi de sonsuza dek onun çocuğu olarak kabulleniyoruz demektir.
İnanç bizim için bir gereksinmedir, kötülükleri cezalandıracak ya da iyilikleri ödüllendirecek bir gücü istediğimizden değil, tanrılar yaşantımıza anlam katan güzellikleri bize gösterdiğinden..
İnancın nesnel bir olgu tarafından sınanmaya ihtiyacı yoktur. İnanç kendi kendinin doğrulanmasıdır. Eğer inancımızı korursak, bize sundukları sayısıdır. İyi bir insansak eğer, inancımız bizi daha da güzel kılar. Gerçekte inancın kaynağı tanrılar değil bizleriz.
Noktaları sevmeyen bir yazardan bir hikaye, ne de tanıdık…
Müzeyyen: “Hikayeye göre adam, kadını çok seviyor, sevdikçe ruhu büyüyor, ruh eve sığmıyor... Herif kendinden menkul uçurtmanın teki. Ara sıra telleri takılır gibi kadına geliyor.”
Adam: “Fakat” diyor, “Fakat Müzeyyen bu derin bir tutku.”
.
.
İnsanlar sever, sevmek güzeldir denir, oysa