Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şu çağda cevaplanması zor bir soru...
Siz analar, dünyaya bir evlat getirirken düşünmez misiniz? (...) Onu yeryüzüne ne cesaretle çıkarır ve yeryüzünün meseleleriyle nasıl da karşı karşıya bırakırsınız?
Sayfa 126Kitabı okudu
Soru şu: Buna katlanmaya değecek ölçüde ölüp bitiyor musunuz gerçek için?
Reklam
Bir keresinde aklıma şu tuhaf soru geldi: Hangisinin insanlığa daha büyük yararı dokunmuştur; Tanrı'dan nefret edenin mi, O'nu sevenin mi?
Sayfa 128 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Tıbbın gayesini, ilaçların acıları hafifletmesi olarak görürseniz kaçınılmaz olarak ortaya şu soru çıkar: Acıları hafifletmenin amacı nedir?
Tıbbın gayesini, ilaçların acıları hafifletmesi olarak görürseniz ortaya şu soru çıkar: Acıları hafifletmenin amacı nedir? İlk olarak, acıların insanı kusursuzluğa götürdüğü söylenir. İkinci olarak ise, eğer insanoğlu acılarını haplarla ve damlalarla hafifletebileceğini öğrenirse, bugüne kadar onları hem her türlü kötülükten koruyan hem de onlara mutluluk bahşeden dini ve felsefeyi tümüyle terk edebilir. Ölüm döşeğindeki Puşkin korkunç acılara maruz kalmış, zavallı Heine birkaç yıl felçli yaşamış. Peki acı çekmedikleri takdirde bir amip gibi bomboş ve anlamsız bir yaşam sürdürecek olan falanca Andrey Yefimiç ya da filanca Matryona Savişna’nın hasta olmasına engel olmak niye? 
Sayfa 17 - Türküye İş Bankası Kültür Yayınları
Erkek taraf. "Allah'ın emri, peygamberin kavliyle kızınızı istemeye geldik." diye söze girince kız tarafının ilk sorduğu soru şu oluyor: "Oğlumuz ne iş yapıyor?" Yaşadığımız dünyada şartlar bellidir. Bu soruyu sormanın bir mahsuru yok ama ilk soru bu mu olmalıdır? İlk sorusu: "Oğlum sen bugüne kadar Allah'ın dini için ne yaptın?" olan bir kız babası görmedim. Ebû Said el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre Efendimiz (sas) şöyle buyurmuştur: "Fakirlik korkusundan evlendirmeyi terk eden kişi bizden değildir." [Suyûti, Camiu'l-Ehâdis, XX, 141]
Sayfa 52
Reklam
Harika bir akşamdı; böyle bir akşam insana ancak gençken nasip olur sevgili okur. Gökyüzü öyle yıldızlı, öyle berraktı ki, onu gören kendine sormadan edemezdi: Nasıl oluyor da böyle bir göğün altında türlü türlü suratsız, kaprisli insan yaşayabiliyor? Bu da gençlere özgü bir sorudur sevgili okur, hem de daha ilk gençliğini yaşayanlara, ama Tanrı'dan dilerim bu soru gönlünüze sık sık doğar!.. Kaprisli ve suratsız baylardan söz etmişken, bütün o gün boyunca girdiğim ruh halini anımsamadan edemiyorum. Daha sabahtan başlayarak beni tuhaf bir kuruntu huzursuz etmeye başlamıştı. Birdenbire herkes beni yalnız bırakıp gidiyor, herkes benden uzaklaşıyor gibi gelmişti. Gayet haklı olarak şu sorulabilir: Kimmiş o herkes? Ne de olsa sekiz yıldır Petersburg'daydım ve neredeyse tek bir tanıdığım olmamıştı. Ama tanıdığa ihtiyacım mı var? Kimseyi tanımasam da bütün Petersburg'la arkadaştım; işte bu yüzden bütün Petersburg birden kalkıp yazlığa gittiğinde herkes beni terk ediyormuş gibi gelmişti.
Sayfa 3 - X. BASIM, OCAK 2019 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI - Beyaz Geceler
Bana anahtar kelimenizi söyleyebilir misiniz? .. Soru açık ve sade. Anahtar kelimenizi soruyorum. Şu an huzurlu olacağınız odanın, dünyanızın kapısını açan anahtar bir kelimeden bahsediyorum.
"Gerçekte demek istediğim şu," dedi doktor, "senin varoluş nedenini kimliğini öğrenmek istiyorum ben." Vicky göz kırparak, "Oh, bu oldukça felsefi bir soru," dedi. "İnsan bu konuda koca bir kitap yazabilir."
Sayfa 103 - E YayınlarıKitabı okudu
Mutluluk...
Mutluluk nedir, ey deniz Ey taştan taşa seken su? Mutluluk nedir, çözümsüz Yanıtı olmayan bir soru mu bu? Mutluluk nedir, yıllardır Niye kucaklaşmadım onunla? Nemli odalara kapanır, Şiirler yazardım boyuna.
Sayfa 31 - Bilgi Yayınevi
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.