Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kemalizmin bir "liberal demokrasi "yi değil, "sosyal demokrasi"yi hedeflediği açıktır.
Ana Çizgileriyle Bad-Godesberg Programı
- Özgür bir ekonomi politikasının ana görevi, büyük ekonomik işletmelerin gücünü denetlemektir. Devlet ve toplum, güçlü çıkar gruplarının yemi haline gelmemelidir. - Etkili küçük ve orta boy işletmeler, büyük işletmeler karşısında varlıklarını koruyabilmek için güçlendirilmelidir. Özel grupların piyasaya egemen olmalarını engellemek açısından, kamu işletmelerinin rekabeti mutlak sonuç verecek bir araçtır. - Kamu mülkiyeti, kamu denetiminin, hiçbir çağdaş devletin vazgeçemeyeceği meşru bir biçimidir. Ekonomik güçler arasındaki ilişkilerin sağlıklı bir örgütlenmesi başka araçlarla güvence altına alınamadığı zaman, kamusal mülkiyet yararlı ve zorunlu olabilir. - Devletin elinde de olsa, ekonomik gücün her türlü yoğunlaşması tehlike yaratır. Bu nedenle de, kamu mülkiyeti, yönetsel özerklik ve yerinden yönetim ilkelerine göre kullanılmalıdır. - Sosyalizmin özü, dün olduğu gibi bugün de, yönetici sınıfların ayrıcalıklarının yokedilmesinde ve bütün insanlara özgürlük, adalet ve refah götürülmesindedir. Sosyal Demokrat Parti, işçi sınıfının partisi iken, giderek tüm halkın partisi olmuştur. - İşlerin bizzat yurttaşlar tarafından yönlendirilmesi dahil, yerel özerklik ilkeleri sosyal demokrasi için önemlidir. Dernekler de çağdaş toplumun yararlı kurumlarıdır.
Reklam
Yakın Tarih Dersleri İkinci bir adam Atatürk sonrası Türk Cumhuriyeti devletini yönetemedi. Mustafa Kemal Atatürk gibi bir ileri görüş dahisinin yerini doldurmak kolay değildi. İkinci dünya savaşı birinci dünya savaşının başarısızlığı emperyalizmin tarafından giderilmek istendi. Bugün devam eden birinci dünya harbidir. Batı emperyalizmi
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Demokrasi Mücadelesi
Demokrasi Mücadelesi Arno Gruen Şiddet, insan ruhunun en karanlık köşelerinden biri. Hem bireyin kendisine hem de çevresine zarar veren, sökülüp atılması gerekirken yeşertilen nefret tohumunun yol açtığı bir insanlık lekesi. Sosyal psikolojinin en yetkin isimlerinden Arno Gruen'ün son kitabı Demokrasi Mücadelesi, toplumsal şiddetin kaynaklarını bireyler üzerinden inceleyen önemli bir çalışma. Dünya çapında yapılan çeşitli araştırmalara dayanarak vardığı sonuçlar, özellikle milliyetçilik temelli şiddetin nasıl bir salgın olduğunu çarpıcı bir biçimde ortaya koyuyor. Demokrasi Mücadelesi, her gün gazetelerde, haberlerde, sokaklarda karşımıza çıkan şiddetin, hatta bazen içimizde yükselen öfkenin kaynağına inebilmek, onu anlayabilmek için mutlaka okunması gereken bir kitap.
Demokrasi Mücadelesi: Radikalizm, Şiddet ve Terör
Demokrasi Mücadelesi: Radikalizm, Şiddet ve Terör
Demokrasi Mücadelesi: Radikalizm, Şiddet ve Terör
Demokrasi Mücadelesi: Radikalizm, Şiddet ve TerörArno Gruen · Çitlembik · 201078 okunma
Toplum Sözleşmesi
"Rousseau’ya göre insanoğlunun tümü eşit doğar. İşte bu sebepten dolayı, egemenliği içeren sosyal bir sözleşme üzerinden hükmetmek gerekir. Bunun mantıksal sonucu, herkesin herkesle bir sözleşme yapmasıdır. Bu sözleşme yoluyla herkes, herkesle bağlanır, herkes kendisinden diğeri adına feragat eder, ama sonuçta hiç kimse kendisini herhangi bir şeye ya da herhangi birisine tutsak etmez. Böylece iktidar, baskı ve kölelik dışlanmış oluyordu. Bunun sonucunda eğer bir kimse bir başkasına verilmemiş olan bir hakka sahip olursa, bunun anlamı eski dönemlerdeki tiranların yeniden hortlaması olacaktı. Ve böyle bir hortlama sosyal kontratın boydan boya delinmesi demekti." (Tage Lindbom)
Sayfa 95 - Kafekültür Yayıncılık, İstanbul, 2013Kitabı okudu
1922 yılı Alman işçi sınıfı üzerinde etki kurmak için rekabet eden her iki ana parti için de tatmin edici bir yıl olmuştu. Sosyal Demokrat liderler gevşeyip rahatladıklarını hissetmişlerdi; artık iç savaşın sınıf uzlaşmasını tehdit ettiği telaşlı yıllar geçmişte kalmıştı. Bu daha az çalkantılı zamanda, Bağımsız Sosyal Demokrasi'den geriye kalanlar, sonbaharda iki parti arasında bir birleşmeyi mümkün kılacak kadar büyümüştü. Bu ise yeni birleşmiş Sosyal Demokrat Parti'ye güçlü bir parlamenter etki ka- zandırdı - Reichstag'daki 466 sandalyenin 170'i. Dahası, sendikal bürokrasiyle ilişkileri kolaylaştırdı: Bürokrasi artık iki rakip sosyal demokrat parti arasında bölünmüyordu. Bavyera'da bile Sosyal Demokratlar bazı alanları sağdan geri aldılar. Ve yılın bitimine kadar, Sosyal Demokratların katılımı olmadan hiçbir ulusal hükümet uzun süre ayakta kalamaz gibi görünüyordu
Reklam
136 syf.
4/10 puan verdi
·
7 günde okudu
bir arada yaşayan insanlık
insan yani homosapiens sosyal bir varlık fakat insanların yerleşik yaşama geçmeleriyle başlayan modernleşme süreci beraberinde bir takım zorlukları de getirdi. bir arada yaşamayı seçen insanlık belirli özgürlüklerinde feda ederek üst bir otoritenin etkisi altına girmeyi kabul etti. bu üst otorite devlet/yönetim kurumuydu. özgürlüklerinden taviz veren insanlar karşılığında güvenlik ve mülkiyet hakkı elde etti. eserde bir arada yaşayan insanların neden bir sözleşmeye ihtiyaç duydukları temel biçimde anlatılıyor.
Toplum Sözleşmesi
Toplum Sözleşmesi
yazarın okuduğum ilk eseriydi. sosyal bilimler mezunu olmamın getirdiği birikimle aslında yeni bir olgu okumadım ama eseri bu kadar geç okumak da benim ayıbım oldu. eser, demokrasi, oligarşi ve monarşi temelinde devlet yönetimi ile halk ilişkisini ele alıyor. günümüzde sosyal bilimlerin geldiği noktadan bakarsak eserdeki fikirler hayli yüzeysel kalıyor fakat yazıldığı dönem göz önüne alındığında o dönem ve sosyal bilimler için çok önemli bir yapı taşı ortaya koyuyor ##$##yazarSeolar:i755.$$#$$ eserin bana büyük bir zevk verdiğini söyleyemem ama sosyal bilimler okuyan ya da mezunu veya sosyolojiye, siyasete ilgi duyan kişilerin bence eseri okumasında fayda var. zaten eser çok kalın da değil. yine de ince olmasına rağmen yoğun bir düşünce kitabı
Toplum Sözleşmesi
Toplum Sözleşmesi
.
Toplum Sözleşmesi
Toplum SözleşmesiJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201913,9bin okunma
Emre Kongar'm Türkiye'de yazma serüvenine başlama­sı tam da l 960'lı yılların sonlarına rastlamaktadır. Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdikten sonra bir yıl kadar Ameri­ka Birleşik Devletleri'nde bulunmasını müteakip Hacette­ pe Üniversitesi'ne Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu kur­ mak üzere müdür olarak atanmıştır. Başlamasını takip eden günlerde de Türkiye' de başat olan eğilim çerçevesinde gün­cel düşünsel hayat içinde bir yer edinmiştir. Genellikle de Türkiye'deki temel düşünsel doğrultuyla uyumlu olmuş­tur. Kitaplarım çıkarmay a başladığı dönem de 12 Mart dar­ besinin hemen sonrasına rastlamaktadır. Yazdıklarının an­ lamlandırması açısından bu durumun özel bir önemi var­ dır. Öğretim üyesi ve aydın olarak temel vasıflarından biri fazla yazması ve yazdığı dönemdeki düşünsel ortama uyum sağlama endişesidir. 1970'li yıllarda Türkiye'de entelektüel iktidar bir anlamda Marksistlerdedir. Bunun yanında Cum­ huriyet Halk Partisi'nde somutlaşan sosyal demokrasi de ik­ tidara yakın bir yerde durmaktadır.
Sayfa 74 - İletişim yayınları 2018Kitabı okudu
·
Puan vermedi
İmparatorluk
İmparatorluk
Antonio Negri
Antonio Negri
Michael Hardt
Michael Hardt
"İmparatorluk", Michael Hardt ve Antonio Negri tarafından 2000 yılında yazılmış bir kitaptır. Bu kitap, küreselleşme sürecindeki siyasi, ekonomik ve sosyal değişimlere odaklanan bir çalışmadır. Geleneksel ulus-devlet merkezli dünya düzeninin yerini küresel bir imparatorluğun aldığı tezini ortaya koymaktadır.
İmparatorluk
İmparatorlukAntonio Negri · Ayrıntı Yayınları · 200191 okunma
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
Reklam
Epikuros'un hayatı boyunca damla (gut) hastalığından muztarip olması ve bu hastalığın getirdiği büyük acılarla boğuşmak zorunda kalmasından ötürü en büyük iyiyi veya hazzı, acı yokluğu olarak düşünmüş olduğunu söylemek fazla mı psikolojizm olacaktır? Veya Platon'un soylu bir aileden geldiği ve sitenin politik hayatında aktif bir rol oynamak istediği halde Atina demokrasisinin hayatında en saygı duyduğu kişi olan hacası Sokrates'i idam ettirmiş olmasından dolayı demokrasiye düşman kesilmiş olduğunu söylemek aşırı sınıfsal­ psikolojik bir analizde bulunmak mı olacaktır? Peki Sofistlerin ortaya çıkışlarını Yunan sitelerinin hayatında meydana gelen büyük sosyal-si­yasal değişmelerle açıklamaktan daha makul ne olabilir? Ancak öte yandan hazzın acı yokluğu olduğunu söylemek için insanın illa kronik bir hastalıktan muztarip olmasının gerekmediği de açıktır. Başka de­yişle insan, hiç de böyle bir hastalığa uğramadığı halde gözlemleriyle, tecrübeleriyle, aklıyla böyle bir görüşü doğru bir görüş olarak savuna­bilir. Aynı şekilde hocaları Sokrates, Atina demokrasisi tarafından idam edildi diye onun öğrencisi olan bütün soylu aile çocukları da de­mokrasi düşmanı kesilmemişlerdir.
118 syf.
·
Puan vermedi
Genel olarak toplumumuz bir şekilde ünlü, herkes tarafından tanınan (bunun iyi ve kötü olması önemli değil), değerini sosyal medyada aldığı beğenilerle ölçen bireyler olmaya başladı. Ne kadar çok beğeni, o kadar ünlü gibi bir kıstas belirlemişler kendilerine. Son Fenomen Bükücü kitabı 128 sayfadan ibaret. Kahramanımız Balkabağının Rüyası ile
Son Fenomen Bükücü
Son Fenomen BükücüZafer Şahin · Elpis Yayınları · 202313 okunma
Mobbing Bank Diyor ki;
Türk Fırtınası Nereden bilebilirdim yaşamımın bir fırtına estirmeye ait bir görev olduğunu! Dokuz yaşında aldım ilk yaramı on iki Eylül sabahında! O yara büyüttü beni!
“tarihsel ve sosyal hafıza kaybı nöbetlerinden geçen bir toplumda, politika ve topluluk dilinin çalınıp bir silah gibi kullanılması, demokrasi, özgürlük, adalet ve sosyal devlet gibi kelimelerin içlerindeki her türlü yaşayan anlamın boşaltılması kolaydır.”
Sayfa 26
Sosyal yaşamda etkili bir şekilde paylaşma gücü geliştiren tüm eğitim ahlakidir.
Sayfa 369Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.