Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Bir gün seninle ikinci kez tanışacağız, işte o zaman doğru olanı yapacağız.”
"İki insanın karşılıklı sevgisini, birbirlerine söyledikleri sözlerin azlığıyla ya da çokluğuyla ölçemezsin.Kafalarının içi boşalmış durumda yalnızca. Belki de şu anda birbirlerine söyleyecek bir şey bulamadıklarından, boş laf etmemek için, kibarlıklarından konuşmuyorlardır."
Reklam
En elzemini bırakıp, güya binler sene ömrün var gibi, en lüzumsuz malûmatla vakit geçiriyorsun.
"Uyku mu? Bence değil. Yaşıtlarının gerçek ihtiyacını karşılayacak birşeyi tercih ederim. Uyku onların en az ihtiyaç duyduğu şey. Bir uyku kimsenin ilgisini çekmez. İnsanları uyaracak birşeye ihtiyacı var."
Mehmet eymür'ün raporunu MİT kabul etmemektedir AÇIKLANAN RAPORUYLA ÇATLI'YA YAZILAN KADER Adalet ister işlesin, ister keyfini sürsün... Yapılan icraatlar büyük olunca, aleyhte söylenen sözler kamu vicdanında küçük kalmaya mahkumdur.
320 syf.
8/10 puan verdi
!! Spoiler!! "Kokarsa gelmezler" "Onlara baş kardıran herkesi vurdular, attılar kuyuya ölülerini. Öyle ki şimdiki insanlar bir süre sonra seslerini bile çıkarmamaya ve kaderlerini beklemeye başladılar. Onlar da benim gibi caresiz, onlarda benim gibi ümitsiz... " Bunlar kesinlikle kitabı özetleyen sözler olmuş. Kitabı beğendim. İnsanlığın nasıl öldüğünü, cahilliğin nelere yol acabileceğini, devletin el atmadığı yerlerde yozlaşmış insanların zayıf insanlara nasıl muameleler uygulayabileceklerini anlatan çok güzel bir romandı benim için. Ancak şu eleştiriyi de yapmam gerekir ki herşeyin bittiği ve mutlu son diyebileceğimiz kısım çok yarım kalmış. Keşke yazar birkaç özel bölümle o boşluğu doldursaydı. Ayrıca kitapta bazı gerçek dışı unsurlara da yer verilmiş. Örneğin, hapise giren kişilerin kimse tarafından savunulmayacağı ve savunana da cezai yaptırımın olacağı tamamen saçmalıktır. İnsan hakları tarafından bakacak olursak herkes davalı veya davacı olarak adil bir şekilde yargılanılır ve savunmaları yapılır. Özel sektördeki avukatlar ise kendi savunacakları insanları seçebilir. En kötü durumda kamu avukatı bu kişilere devlet eliyle atanır ve savunmaları yapılır.
Ayfer
AyferEmin Diler · Fesleğen Yayınları · 201867 okunma
Reklam
"Aşk"
Bir araya geldik mi çocuklaştığımızı keşfetmiştik. Hiç utanmıyorduk bundan. En basmakalıp, en klişe, en ucuz sözleri söylüyorduk ve bunlar bize yepyeni, ulaşılmaz, kanatlı şiirler gibi geliyordu. Galiba aşk, utanç duyusunun ortadan kalkması demek. İki kişinin birbirine karşı hiçbir şeyden, hiçbir düzeysizlikten utanmaması demek... Filiz'le birbirimize öyle cümleler kullanıyorduk, öyle sözler söylüyorduk ki bir üçüncü kişinin bunları duymasına dayanamazdık. (...)Gerçek bir masumiyetti bu. Masumduk, eğleniyorduk, çocuktuk, çocuklaşmaktan zevk alıyorduk, taklitler yapıyor, en adi aşk sözlerini tekrarlıyor, kendimizi fotoroman duyarlılığına bırakıyor ve aptalca şeyler söylüyorduk. Bir oyuna kaptırmıştık kendimizi.
Acıyan yerlerini öpecek biri varsa hayatında; önemli olmaz düştüğün yerler, atıldığını kuyular. Yalan çıkan bildiğin tüm doğrular. İşittiğin tüm kötü sözler bile. Çabuk iyileşir o zaman. Nasihat etmeden . Küçümsemeden dinleyen, anlatırken bile gerçekmiş gibi gelen. Yuva sıcaklığındaki bakışlarıyla içini ısıtan . Seni olduğun gibi kabul eden. Değiştirmeye çalışmayan. İstediği kalıplara uymasanda seni sevmekten vaz geçmeyen biri varsa eğer korkma incinmekten. Bırak sıyrıklar olsun dizlerinde, öper ve geçer..🖤
Hani verdiğin sözler...
Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında
Reklam
Birçok şeyin adını haksız yere kötüye çıkartmıyor muyduk, bir şey hakkında ortaya kötü sözler yaymak ne kadar kolaydı.
Bordo siyah yayınlarıKitabı okuyor
Çiğnenmeyecek ve varsa yuttu ‘İnsan’ !
“Çalmamalısın! Öldürmemelisin!” – Bir zamanlar kutsal sayılırdı böylesi sözler; insanlar diz çöker, boyun eğer ve pabuçlarını çıkarırdı bu sözlerin önünde. Ama soruyorum size: bu kutsal sözlerden daha iyi hırsızlar ve katiller görülmüş müdür dünyanın herhangi bir yerinde? Yaşamın tümü zaten – çalma ve öldürme değil midir? Ve böylesi sözlere kutsal demekle hakikatin kendisi – öldürülmüş olmaz mı? Yoksa ölümün bir vaazı mıydı bu, yaşamla çelişen ve tersini öğütleyen her şeye kutsal diyen?”
"Şimdi bak Allah'ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor. Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir; O herşeye hakkıyla kadirdir." Rum Sûresi, 30:50.
"Yaşamak ne?"diye sorarsanız benim gibi hayatın sonuna gelmiş birisine, "Devasa bir hatırlama faaliyeti," derim olaylar, insanlar, sözler, isimler, duygular, hisler... Yaşamak hatırlamaktır. İlerisi için.
Sayfa 203Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.