Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Spoiler!!!!
İçeride on ikisi de öfkeyle bağırıyor, on ikisi de birbirine benziyordu. Artık domuzların yüzlerine ne olduğu anlaşılmıştı. Dışarıdaki hayvanlar, bir domuzların yüzlerine bir insanların yüzlerine bakıyor; ama onları birbirlerinden ayırt edemiyorlardı. Kasım 1943 - Şubat 1944
Son cümlelerin getirdiği etki...
Spoiler İçeriyor !!
Hayatında herkesi güldürdüğü gibi ölümünde de kimseyi ağlatmayan zavallı Paskal'ın bu seferki hali taklit değil, ölüm kadar hakikatti.
Reklam
DİKKAT! (Spoiler içeriyor.)
"Bana bir daha hiç yapmak istemeyeceğim bir şey yaptı. Ona kendini kötü hissettirmemi sağladı. Dylan'ı bir kez daha terk etme­me neden oldu. En kötüsü de ona dünyadaki kimsenin hissetmesini istemediğim o duyguyu hissettirmemi sağladı; yalnızlığı ve güven­diği tek kişi tarafından da terk edildiğini. Yapayalnız kaldığını ve artık daima açılacağından emin olduğu bir kapısı kalmadığını."
Sayfa 223Kitabı okudu
Çok büyük spoiler içeriyor bence şu an... Dikkatli olun.
"Sanırım aşağıdaki ağaç senin hakkında yanılmadı." "Nasıl yani?" "O bir yaşam ağacı. John söylemedi mi?" Kafamı sağa sola salladım. "Yaprakların öylece ortaya çıkmasını sağlaman... Şey, bunun bir kaç anlamı var," dedi Fifer. "Öncelikle bir güç ve kuvvet işaretidir bu. Ama değişimi de temsil eder. Yeni başlangıçlar diyebilirsin." "Ya." Belki de bu bilgi karşısında, yani sıfırdan başlayabilme şansı karşısında memnun olmam gerekiyordu. Ama onun yerine artık ne fark eder, diye düşünmeye daldım. Sonra aklıma başka bir şey geldi. "Kuş ne anlama geliyordu?" Fifer, suratında belli gelirsiz seçilebilen bir gülümsemeyle kaşlarını kaldırdı. "Bence onu sana John anlatmalı."
Sayfa 239 - Yaşam ağacı hakkında Elizabeth ve Fifer konuşuyorlar.Kitabı okudu
Ya ben sizi shiplememiştim ama... John hâlâ zihnimde tam oturmadı...
Ve sonra ikimiz de gülmeye başladık. O bana baktı, ben de ona. Birden aramızda ki mesafe aşırı kısalmış gibi göründü ve heyecanlandığımı hissettim... (Dahası var tabii ki bununla bırakmayacağım yazmayı ancak spoiler içeriyor uyarayım.) Ta ki George'nun bana onun annesi ve kız kardeşi hakkında söylediklerini hatırlayana kadar. Işte o zaman, hissetiğim heyecan bambaşka bir şeye sonusti ve bir adım geriledim.
Sayfa 184 - Hafif bir yakınlaşma...Kitabı okudu
Spoiler
O gün hava çok soğuktu. Kugen'in elinden tutmuş sokaktan aşağıya doğru yürürken, buz gibi rüzgar boynumdan içeriye giriyordu. Yürüdükçe içimdeki boşluk büyüdü. Ne kadar büyük ve mutlu bir ailemiz olduğunu düşündüm. Kala kala, ihtiyar bir adamla minik bir yavru kalmıştık. O kadar canım yanıyordu ki, nefes alamıyordum. Kugen'a bakmak beni biraz olsun avuttu. En azından o yanımdaydı.
Reklam
SPOİLER İÇERİYOR " Bras de Oliva Domingos, doğru olduğuna inandığı şeyi yaptı. 38 yaşındaydı ve arkadaşlığa inandığı için öldü.
Sayfa 177Kitabı okudu
(Spoiler!!!)
Damla son nefesini verirken itfaiye mutfak penceresinden içeriye girmeyi başarmıştı. Ama kız ulaştıklarında herkes ölmüştü. Ayşecik, Selin, Pamuk ve Damla...
Sayfa 215Kitabı okudu
kitapla alakalı spoiler içeriyor
Ne var ki ben, kendimle ilgili bazı meseleleri hala çözebilmiş değilim. Rendekar düşünüyor olmasından varolduğu sonucunu çıkarıyor. Ben de düşünüyorum, dolayısıyla varım, ama kimim? Galata'da, Yelkenci Hanı bitişiğinde ikamet eden Uzun İhsan Efendi mi, yoksa bugünden tam üç yüz sekiz yıl sonra, sözgelimi İzmir'de oturan mahzun ve şaşkın adam mı? Hangimiz düş ve hangimiz gerçek? Düşünüyorum, o halde ben varım. Düşünen bir adamı düşünüyorum ve onun, kendisinin düşündüğünü bildiğini düşlüyorum. Bu adam düşünüyor olmasından varolduğu sonucunu çıkarıyor. Ve ben, onun çıkarımının doğru olduğunu biliyorum. Çünkü o, benim düşüm. Varolduğunu böylece haklı olarak ileri süren bu adamın beni düşlediğini düşünüyorum. Öyleyse, gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum. Senin için gerçek bir baba olmayı, saçlarını okşamayı, seni öpmeyi çok isterdim. Ama düşlere dokunmak mümkün olabilir mi? Sana bu yüzden hem çok yakın, hem de çok uzağım. Veda etmek benim için son derece zor. O yüzden, her ne kadar uzakta olsam da seni, o eski yakışıklı yüzünle, Aglaya'yla birlikte hep düşlemek istiyorum. Hoşçakal oğlum. Hoşçakal sevgili, biricik düşüm."
Sayfa 237Kitabı okudu
(Spoiler İçeriyor)
"Sinirlenmişti. Gözlerinden, o delik deşik bakışlarından belliydi. Ayağa kalktı. Önümdeki tabağı alıp duvara fırlattı. Tabak birkaç parçaya ayrıldığında yerimden sıçradım. "Benim hatam!" dedi başını sallayarak. "Benim hatam. Bunu düşünmeliydim. Küçük dansçı melek." Başını daha hiddetli salladı. "Dikkat etmeli. Güzel görünmeye dikkat etmeli." Başını ellerinin arasına aldı. "Düşünmedim." Sayıklarken bir bağırıyor bir sesi kısılıyordu. "Melekler dikkat etmeli."
Sayfa 416 - Martı Yayınları, Ansel Rogers ve AustenKitabı okudu
Reklam
(Spoiler İçeriyor)
"Bana bir daha hiç yapmak istemeyeceğim bir şey yaptı. Ona kendini kötü hissettirmemi sağladı. Dylan'ı bir kez daha terk etmeme neden oldu. En kötüsü de ona dünyadaki kimsenin hissetmesini istemediğim o duyguyu hissettirmemi sağladı; yalnızlığı ve güvendiği tek kişi tarafından da terk edildiğini. Yapayalnız kaldığını ve artık daima açılacağından emin olduğu bir kapısı kalmadığını."
Sayfa 223 - Martı Yayınları, Ansel RogersKitabı okudu
(Spoiler İçeriyor)
"Ölmene izin veremem D, ölmene izin veremem. Senden uzak durabilirim ama seni tamamen kaybedemem. Sana zarar vermesi ihtimaline dayanamam."
Sayfa 203 - Martı Yayınları, Ansel RogersKitabı okudu
Okurken sürekli yeni bir hikaye örgüsüne başlıyor gibi hissettim ,çok fazla olay ve karaktere yer verilmiş. Tüm bunları genel olayın içeriği ile bağlantılı bir şekilde zincirleme işlemesi çok etkiliyiciydi . Felsefi anlamda da çok bonkör bir kitaptı öyle ki bazı yerlerde düşünmek için çaba sarf ettim .İhsan Oktay Anar 'ın doktora seviyesinde
En beğendiğim Peyami Safa kitaplarındandır. Benim okuduğum ilk baskılarındandı sanırım ama içerik aynıdır tahminimce. Konusu, içeriği(Arada spoiler olabilir) Mebrure adında bir anadolu kızı uzun yıllar göremediği babasını aramak soruşturmak için istanbula gelir. Aynı zamanda yunanlıların zulmünden kaçmıştır. Kalacak bir yeri olmadığından ötürü geçici olmasını planlayarak uzaktan akrabaları olan Nafi Bey'in köşünde kalır. Bir yandan da muhacirin idaresine giderek babasının şuan nerede olduğunu, sağ olup olmadığını öğrenmeye çalışıyordur. Ancak bu köşkte o kadar rahat etmeyecektir. Nazmiye Hanım'ın oğlu Behiç, zevke ve eğlenceye düşkün biridir. Mebrure'yi tuzağına düşürmek için elinden geleni ardına koymaz. Nihayetinde; Batılılaşmayı yanlış anlamış ve özünü kaybetmiş bir topluluğun mide bulandırıcı halleri ve Mebrure'nin bu bataklıktan çıkmaya çalışını anlatır.. Not: okuyun hatta 2 kere okuyun ~~
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.