Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
TÜRK DESTANI
ALTAYLARDAN TUNA'YA KIZILELMA'YA TÜRKLER (Türk tarihinin baştan sona destansı anlatımı Türkiye'de bir ilk. Basım aşamasındaki çıkacak 818 sayfalık kitabımdan tanıtım amaçlı kısa bir bölüm) TÜRK DESTANI Başladım destana çekip Bismillah, Türk milletini yaratmıştı Allah. Geliyor Türk ırkı Yafes soyundan, Bahsedeceğiz size Oğuz
Nihal Atsız, Sinanoğlu, Renan
_Nihal Atsız: _Bu memleket gerizekâlılarla, delilerle, ruh hastalarıyla doludur. _En büyük kahramanlığı yapsanız bile en küçük bir karşılık beklemeyiniz. _Bütün dünyada yurt düşmanlarına müsamaha
Reklam
_Atatürk_ İktisat, ingiliz'in çekilmesi, Lenin, Şapka...
_İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi -1923_ _Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne gerekse onların tamamı demektir. Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve düşmesi sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, sosyal nedenler bulmakta ve saymaktadır. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla,
Atatürk
_Bir gün ressamlar Türk'ün simasını kaybederlerse, yıldırımı alıp yapıversinler. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne en aşağı 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Bu beşik tabiatın
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
Reklam
_Aristo ile Hegel, diyalektiği oldukça geniş biçimde incelemiştir. Oysa asıl diyalektik, bugünkü doğabilim için en önemli düşünme biçimidir, çünkü ancak o, doğada ortaya çıkan evrim süreçleri, genel olarak iç bağıntılar ve bir araştırma alanından ötekine geçiş için benzeşimler ve bununla birlikte açıklama yöntemleri verir. _Boşinanların en boşu,
PADİŞAH Padişah olduğu belli yerle gök arasında Boyu-bosu dal gibi. Bir duruşu var tepelerde; mağrur, korkusuz, Kara bir kartal gibi. Bir hadis-i şerifle övülerek yücelmiş Edirne'den kırk bin yiğitle çıkıp gelmiş. Bıyıkları daha yeni düzelmiş Bakışı masal gibi. Sözlerini yumsa bir an Çizgi-çizgi; duman duman Su içtiği her tasın içinde ayan-beyan Bizans'ı görür fal gibi. Bizim padişahımız bilmez korkuyu Sözlerinden gece-gündüz uzak tutmuş uykuyu. Çeriler içinde geceler boyu Dolaşır hayal gibi. "Bizans ne ki?" der sultanım, gelen seneye Akınlar yapacağız daha öteye. Yedi sancak dikeceğiz yedi tepeye Sancaklar hilâl gibi.
Mülkiyet kutsaldır soylu kişilerce, ne el uzatılır, ne dil! Deniz de babalarının mülküdür, kara da... Havada yaşamaya kalkışsan hava parası isterler senden! Güneşlenmek bile olanaksızdır, güneşlenecek yerin yoksa... Celal Silay: «Camda kalır haykırışları Güneşi ampule hapsedenlerin!» demiş. Demiş ama, güneşimizle oynayanların haykırışları hâlâ kulağımızda! Biraz güneş, biraz deniz, biraz temiz hava gerek halkımıza, dediniz mi, huylanıyorlar kentsoylular. Sanki özgürlüğümüzün tapusunu da kendi üzerlerine yaptırmışlar. Turist akınlarının, turizm patlamalarının başladığı şu günlerde gözlerimiz kapalı, kulaklarımız ürkmeyelim diye tıkalı! Orhan Veli dostumuz: «İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.» diye boşuna lâf etmemiş. Hep bugünleri düşünerek konuşmuş. Gözlerini kapayıp da ne edecek! Açsa bile ne görebilir ki... Her baktığı yerde tahta perde... Her kıyıda duvar. En iyisi bu! İstanbul'u gözlerimizi kapatıp dinlemek! Bizans hayranı, İstanbul âşığı konuklar. «Bol dalgalarla yıkadık kıyılarımızı, kıştan!» Yıkadık ama, ne sizin işinize yarıyor, ne bizim işimize! Bu yıl turistlerin patlama yapacağını duyduk. Aman sabırlı olun da, siz patlamayın!.
Radyo konuşması 3
Karşınızda Meclis'in kalender, kravatsız Milletvekili: Osman Yüksel Serdengeçti!... Bağrı yanık kardeşiniz, sizlere sesleniyor. Aziz kardeşlerim Yıllardır ve yıllardır bizden olmayanların yüzünden ağzımız yandı; yüreğimiz yandı, tabanımızın altı yandı; başımız yandı. Yandık gittik kül olduk... Hep onlara kul olduk. Aslı olduk, Kerem olduk.
Sayfa 70
Reklam
Bizim nesil; ortaokulda Eskiçağ ve Ortaçağ tarihi, Bizans, Yunan-Roma tarihi, Osmanlı tarihi öğrendi. Lisede de bunların daha gelişkin bir versiyonunu gördük. Sonra tüm bunların yerine "millî" tarih eğitimi başladı, Avrupa ve dünya tarihi ihmal edildi. 30-40 yıllık bir süreçten bahsediyorum. Ama şu unutuldu: Türkler olmadan Avrupa ve dünya tarihini anlamak zaten mümkün değildir. Bizi de dünyasız anlamak mümkün değil. Şüphesiz bu noktada daha dengeli olmak gerekir.
Sayfa 154Kitabı okudu
32 syf.
·
Puan vermedi
Yaklaşık iki hafta önce uygulamadan gitme kararı aldım. Çünkü sadece bir kitap uygulaması olmadığı gibi kitaplarla alakalı yapılan paylaşımlar haksız etkileşim alıyor. Ama bu çok tuhaf soruşturma kitabına inceleme yazmalıydım :)) Ferhan Şensoy’u tanıtalım? Başarılı biri. Ferhan Şensoy, 26 Şubat 1951 tarihinde Samsun'un Çarşamba ilçesinde
Çok Tuhaf Soruşturma
Çok Tuhaf SoruşturmaFerhan Şensoy · Ortaoyuncular Yayınevi · 199883 okunma
238 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.