Kürt olmak..
Zerdüş'ün Avesta'sında'da özgür insan
Musa'nın Tevrat'tında devlet-i Medya'dır
Göklere yükselen İsa'nın İncil'inde bilge
çetindir, çetin savaşçı.
Kürt olmak..
İnsanlığın hayat bulduğu Kürdistan'da
Bir tufandan Cudi Dağı'na demir atan
İlk Kürdün, Kürtçe'nin
Gölge ve Kemik kitabı ne kadar muhteşem ötesi bir kitap olmasa da yine de güzeldi. Şimdi size kitabın neden muhteşem ötesi olmadığından biraz bahsedeceğim.
Ama tabii ki ilk önce incelememi yine 2 bölüm şeklinde yazacağımı söylemem gerekiyor. Daha önceki incelemelerimden bilmeyenler için söylemek gerekirse ben incelememi spoilırsız ve spoilerlı
Acilen okunması gereken bir kitap. Varsa olan ön yargıları kırarak, bu muhteşem eseri okumalısınız. Şiddetle öneriyorum.
İnanın bu kadar beklemiyordum. Çok yüksek beklentiyle başladım ama beklentimin de üstüne çıktı. Bir Türk yazardan bu kadar muhteşem bir fantastik eser okumak hem duygulandırıcı hem gurur verici.
İncelememi spoilerlı ve
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
KAHRAMAN ORDUMUZA
👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL)
İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
Bir seyahatname...
Haydi seyahat romanı diyelim. Ama “nereden nereye?” Sorusunun cevabını nasıl vereceğiz.
Dünden yarına mı?
Hayalden gerçeğe mi yoksa gerçekten hayale mi...
Belki de, sadece gerçekten gerçeğe bir seyahattir.
Seyahatlerde kitap okumak ile kitapta seyahat etmek, hem de tarihi teneffüs ederek...
Hadi benimle beraber incelemeyi
Kürt olmak..
Zerdüş'ün Avesta'sında'da özgür insan
Musa'nın Tevrat'tında devlet-i Medya'dır
Göklere yükselen İsa'nın İncil'inde bilge
Kuran'ı Kerim'de çetindir, çetin savaşçı.
Kürt olmak..
İnsanlığın hayat bulduğu Kürdistan'da
Bir tufandan Cudi Dağı'na demir atan
İlk Kürdün,
"Aşka, hırsa, topluma sırt çevirenlerden kendinizi sakınınız. Vazgeçmiş olmanın intikamını alacaklardır."
"Hiçbir kriterin olmadığı bir dünyada yaşamak isterdim' Hiçbir prensibin ve formun olmadığı bir dünya! Bir dünya ki, belirsizlikler diyarı; çünkü bizim şu ana dek yaşadıklaɾımız tamamen foɾmlara, kriterlere bağlı o kadar yavan. "
Kitap sindire sindire yavaşça okuyabileceğiniz tarzda felsefik ve bir o kadar dopdolu , felsefe severlerin okumasını tavsiye ederim.Hayatla ilgili her duyguya değinmiş yazar.İnsana gerçek anlamda birşeyler kattığını düşünüyorum.
Bilmeyenler için; Cioran’ın yabancılaşma üzerine fikirleri, varoluşçu yazarlardan olan Albert Camus ve Jean-Paul Sartre'yi derinden etkilemiştir.Pesimist yaklaşımıyla Cioran, hayatın, anlamsızlığı, sıkıntısı, çaresizliği ve sakıncaları üzerine çok yazdı.Ve Cioran aynı zamanda filozoftur.
Kitapla ilgili not; beğendiğiniz yerleri bir kâğıda aktarın kitap bitince kendi notlarınızı baştan sona okuyunuz.
Bana bu kitabı hediye eden değerli arkadaşıma çok teşekkür ediyorum.
Çürümenin KitabıEmil Michel Cioran · Metis Yayınları · 202110,4bin okunma
Diyarbakır'a Amed deniliyor diye bu durumu sorun edenleri görüyoruz maalesef. Olayı siyaseti boyuta taşıma gibi talihsiz, gereksiz tavırları da görüyoruz. O kadar gereksiz ve amaçsız bir karşı tavır ki bir isme karşı durmak. Neden Amed denilmesin? Haritada Diyarbakırmış çünkü. Hatay da haritada Hatay bölge halkında Antakya diyenler hala
"Ama aşksız
Ama şiirsiz
Ama kitapsızdık." (s. 36)
Yine siz kıymetli okurlardan birinin tavsiyesi üzerine okuduğum bir kitaptı. Kendisine buradan günümü güzelleştirdiği için teşekkür etmek istiyorum. Tam "ne okusam," zamanlarımda yakalıyor ve ilaç gibi geliyorsunuz bana kıymetli dostlar...
“Bireysel öğrenmenin de toplumsal eşitliğin de okullaşma ritüelleriyle artırılamayacağını anlamadıkça eğitimde bir reform söz konusu olamaz.” (s:55)
Toplumsal eşitliği sağladığı varsayılan ve hatta dayatılan okul kurumunda, öğrenciler türlü kalıplara konuluyor, etiketleniyor ve etiketlerine göre davranılıyor. Toplumsal eşitsizliğin meydana
Hüsn ü Aşk
"Gayret dedi Aşk’a ey birâder
Gel yol eri yolda olmak ister"
Besmele-Hamdele-Salvele..
Merhum Şeyh Galib Hazretlerini Rahmetle yâd edelim. Hamd ile salvele getirip evvala; Hazretin ruhuna bir Fatiha armağan edelim.
Elimden geldiğince ve kalemim yettiğince, bu şaheseri terennüme ve dahi izaha yelteneceğim. Haddimiz ile
Gün batımı turuncusunun ışıklarının minik kum taneciklerinde itinayla korunduğu bir sahilde, adım adım yürüyorum.. Sanki biraz daha ilerlesem, güneşe dokunabilirmişim gibi..
Dalgaların sesi öyle ruha yakın, öyle özgür.. öyle heybetli! İnsana insan olan yönünü şefkatle hatırlatır gibi..
Nefes alıyorum sol yanımda bulanan çam rengi
Es Selam Değerli Dostlar...
Ramazanımız hayr, ömrümüze bereketli ola duasıyla temennide bulunup kitap doğrultusunda kısa bir inceleme yapmak istiyorum...
Evet Kadim Şehir Kudüs...
Ortak Davamız...
İlk Kıblemiz..
Peygamberler Şehri..
Bereket Diyarı..
Peki neden biz müslümanların elinde değil?
Niçin Aksa mescidinin en güzel kapısı olan Amud dan (