Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Şu inceliğe bakın…
Bir akşam bir kardeşimiz, Zübeyir Ağabey’le ertesi gün buluşmayı kararlaştırmışlardı, bir iş için. Ama kardeşimiz o buluşmayı unutmuş, ancak akşam yanına vardığı zaman hatırlamış. - Eyvah, demiş. Hemen yalvarmaya başlamış. Ağabey n’olur bağışla, unuttum, gelemedim, diye. Ama Zübeyir Ağabey: - Hatırlamıyorum kardeşim, demiş. Hatırlamaması mümkün değil. Tekrar: - Ağabey buluşacaktık, anlaşmıştık ya, özür dilerim, demiş. Yine Ağabeyimiz, - Hatırlamıyorum kardeşim, diye cevap vermiş, sırf onu mahcubiyetten kurtarmak için böyle söylemiş.
Sayfa 134Kitabı okudu
O rivayetlerden bir tanesini özellikle Abdullah b. Ömer'in şahsiyeti- nin nasıl oluştuğunu anlamamız için aktarmamız gerekecek. Efendimiz (sas) bir gün Mekke'de kavminin ileri gelenleriyle oturmuş, sohbet edi- yordu. Her nasılsa o günlerde yaşı 7 veya 8 olan Abdullah da Allah Resû- lü'nün (sas) tam sağında oturmuştu. Sohbetin bir yerinde Efendimiz (sas) yanındaki misafirlere su ikram etmek istedi. Hatırlanacağı üzere Allah Resûlü'nün (sas) bilinen bir sünneti ve ahlâkı vardır. Nedir o sünnet? Ne yaparsa sağdan başlamasıdır. Allah Resulü (sas) birçok davranışını me- leke haline getirdiği için hiçbir durum ve şart onu böyle davranmaktan alıkoymamaktaydı. O esnada yanı başında oturan 8 yaşındaki bir çocuğa dedi ki: "İzin verir misin misafirlerime senden önce su vereyim. Ger- çi su senin hakkın çünkü sen benim sağımdasın ama ben senden izin istiyorum." İnceliğe bakın! Allah aşkına bu nezaketi ve zerafeti ondan gören kimse, adam olmaz mı? Neden dinlemiyor çocuklarımız bizi? İşte alın cevabını. Biz çocuklarımızda görmek istediğimiz bazı güzel ahlâkları kendimizde meleke haline getirmemişiz ki onlardan bunu istiyoruz. Peki, küçük Abdullah ne diyor? Abdullah'ın cevabı bizim için çok önemlidir ve bölge insanın nasıl bir hürriyet ve özgüven ile yetiştiğinin en büyük delili- dir. Abdullah dedi ki: "Hayır Yâ Resûlallah! Senin elinden su içme hakkını bir daha elde edemeyebilirim. Sizden bana ikram olunan nasibimi kimseye vermem." Allah Resûlü (sas) tebessümle suyu ona ikram etti
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
Yedi
‌Romalılar yedinin kutsal ve uğurlu bir sayı olduğuna inanırlardı. Muhtemelen tyonyalı Pisagor'un mirası. Yedi kritik olayların sayısıdır. Gizemi ve gücü temsil eder. Yedi gün, yedi ay, yedi yıl... Bu nedenle olsa gerek, Konstantin başkentini Roma'da olduğu gibi yedi tepe üzerine kurdu. Sarayındaki büyük salonunun adını 'Yedi Kandil' koymuştu.Imparatoru korumakla görevli 'Yedi Muhafiz Alayı' vardı. Bildiğiniz gibi, Müslümanlıkta da yedi sayısı önemlidir. Kuran'da Mülk suresinde göğün yedi katlı olduğundan söz edilir. Haç sırasında Kabe'nin etrafinda yedi kez dönülür. Aslına bakarsanız, bütün kültürler birbirlerinin devamıdır Nevzat Bey. Hiçbiri ötekinden bağımsız değildir. Şu Sultanahmet Camii'nin minarelerindeki inceliğe bakın.
Şu Sultanahmet Camii’nin minarelerindeki inceliğe bakın.
Sayfa 164 - EverestKitabı okuyor
Şu inceliğe bakar mısın lütfen? Hüsrev Paşa, o tarihte Mısır Beylerbeyi'dir. Mısır Eyaletinin vergilerini toplayıp İstanbul'a gönderir. O yıl gelen verginin geçen yıllardan daha fazla olduğunu gören padişah, Mısır'a hemen müfettişler gönderir: "Bakın ki, bu paralar ahaliye baskı yapılarak mı toplanmıştır?" Müfettişler Mısır'a gidip aylarca araştırır, soruştururlar; nihayet vergi artışının zorlamayla değil, yeni sulama kanallarının açılması sonucu sulanan arazinin fazla ürün vermesiyle sağlandığına kani olurlar ve kanaatlerini padişaha arz ederler. Buna rağmen Kanuni, Mısır'dan gelen vergi fazlasını yol, liman, sulama kanalı inşaatlarında kullanılmak üzere Mısır'a iade eder. Hassas yüreği buna rağmen tatmin olmamış olacak ki, Hüsrev Paşayı Mısır Beylerbeyliği görevinden alır, yerine Hadim (hizmetkar anlamında) Süleyman Paşayı tayin eder. Bu olayda da görüldüğü gibi, Kanuni Sultan Süleyman, milletini devletine ezdirmeyen bir hükümdardı. Padişahların bile keyfi hareket edememesi için, meşhur "Kanunnamesinde, ilk kez görev-yetki" tanımlaması yapmıştı. Ve koyduğu kurallara öncelikle de kendisi uymuştu.
Sayfa 153 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Efendimiz (sas) bir gün Mekke'de kavminin ileri gelenleriyle oturmuş, sohbet ediyordu. Her nasılsa o günlerde yaşı 7 ve ya 8 olan Abdullah b. Ömer'de Allah Resulü'nün (sas) tam sağında oturmuştur. Sohbetin bir yerinde Efendimiz (sas) yanındaki misafirlere su ikram etmek ister. Hatırlanacağı üzere Allah Resulü'nün (sas) bilinen bir sünneti ve ahlakı vardır. Nedir o sünnet? Ne yaparsa sağdan başlamasıdır. Allah Resulü (sas) birçok davranışını meleke haline getirdiği için, hiçbir durum ve şart onu böyle davranmaktan alıkoyamamaktadır. O esnada yanı başında oturan yaşı 8 olan Abdullah'a diyor ki: "İzin verir misin misafirlerime senden önce su vereyim. Gerçi senin hakkın, çünkü sen benim sağımdasın, ama ben senden izin istiyorum." İnceliğe bakın, Allah aşkına bu nezaketi ve zerafeti ondan gören kimse, adam olmaz mı? Neden dinlemiyor çocuklarımız bizi işte alın cevabını.. Biz çocuklarımızda görmek istediğiniz bazı güzel ahlakları kendimizde meleke haline getirmemișiz ki, onlardan bunu istiyoruz.
Sayfa 171 - Siyer yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Kınamıyorum onları, nasıl başkaları sessizlikten ve kendi içine kapanmaktan zevk alıyorlarsa, onlar da konuşarak içlerini dökmekten haz duyuyorlar; ama bu gevezeleri küçümsüyorum. Bütün istediğim kahrolası gazetecinin de beni kendi halime bırakması, neden hoşlanıp hoşlanmadığıma karışmaması. Burnu bir havari gibi havada, bana: "Kıvançlarınızı başkalarıyla bölüşme gereksinimi duymuyor musunuz hiç?" diyor. Şu inceliğe bir bakın! Onun kıvançlarını hiçe saydığımı bildiği halde benimkilere burnunu sokuyor açıkgöz!"
7
"Romalılar yedinin kutsal ve uğurlu bir sayı olduğuna inanırlardı. Muhtemelen tyonyalı Pisagor'un mirası. Yedi kritik olayların sayısıdır. Gizemi ve gücü temsil eder. Yedi gün, yedi ay, yedi yıl... Bu nedenle olsa gerek, Konstantin başkentini Roma'da olduğu gibi yedi tepe üzerine kurdu. Sarayındaki büyük salonunun adını 'Yedi Kandil' koymuştu. İmparatoru korumakla görevli 'Yedi Muhafız Alayı' vardı. Bildiğiniz gibi, Müslümanlıkta da yedi sayısı önemlidir. Kuran'da Mülk suresinde göğün yedi katlı olduğundan söz edilir. Haç sırasında Kabe'nin etrafında yedi kez dönülür. Aslına bakarsanız, bütün kültürler birbirlerinin devamıdır Nevzat Bey. Hiçbiri ötekinden bağımsız değildir. Şu Sultanahmet Camii'nin minarelerindeki inceliğe bakın."
Siz bakın şu inceliğe ki O narin kuşkonmaz çiçeğini Endülüste ilk yetiştiren mucit Hem de güçlü bir şair olan Ziyab değil mi?
Sayfa 147Kitabı okudu
KADIN DEYİP GEÇMEYİN! ekmeğin tadıdır kadın, çorbanın tuzudur... bazı çoban çeşmesidir, bazı kutup yıldızıdır... pusu bilmez, hile bilmez!..
Sayfa 28
Reklam
Şu inceliğe bir bakın efendim...:)
Ben de, kendi duygularımla ölçerek onunkini, insan düşünceliyken ıssızlığı sevdiğinden, ben bile yorgun benliğime fazla geldiğim için, onun değil, kendi gönlümün keyfine uydum, benden kaçmak isteyenden kaçındım seve seve.
Sayfa 6 - Remzi Kitabevi