Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Fakat Tanrım, bulutlar pamuk gibi. Sürüsüne bereket. Karbon monoksit onlar. Tatlı tatlı solurum içime. Damarlarımı görünmeyenlerle doldururum, yaşamımdan.
Sayfa 49 - 30 Eylül 1962
"Öylesine çoklar ki, sürüsüne bereket... İncinen duygularına sığınaklar arıyorlar."
Reklam
'saygıdeğer hanımefendi. sizi delicesine sevdim, kendimi size teslim ettim, hiçbir erkek kendisini bir kadına böyle teslim etmemiştir, sizse en kutsal duygularımı suistimal edip benimle ve hoppa bir oyun oynadınız. bana karşı yalnızca gaddar ve merhametsiz olduğunuz müddetçe sevebildim sizi ama şimdi artık adileşmeye başlıyorsunuz. beni kendiniz azat ettiniz, bense şimdi, artık sadece nefret edip hor görebileceğim bir kadını terk ediyorum' ... koşabildiğim kadar hızlı bir şekilde oradan uzaklaşıyorum. nefes nefese gara varıyorum, orada kalbime ani bir sancı giriyor -duruyorum- ağlamaya başlıyorum —ne rezillik, kaçmak istiyorum ama kaçamıyorum. dönüyorum. nereye?— ona.. hem tiksindiğim hem de taptığım kadına. tekrar kendime geliyorum. geri gidemem. geri gitmemem gerek. ... -orada oturup varlığımla olan hesabımı kesiyorum- bütün hayatım gözlerimin önünden geçiyor ve gördüklerimi çok acınası buluyorum: tek tük sevinçler, çok sayıda önemsiz ve değersiz şey, bunların arasında sürüsüne bereket acı, ıstırap, korku, hayalkırıklığı, suya düşmüş ümitler, üzüntü, endişe ve matem.
400 syf.
1/10 puan verdi
Ergen hezeyanları
Özgün adı "House Of Salt and Sorrows" olan 400 sayfalık eseri bitirebilmek için kendimle çok mücadele ettim. Okuduktan sonra "keşke yayınevleri, Türk yazarlara karşı da bu kadar hoşgörülü ve destekçi olsa" dedim, zira bu eseri bir Türk yazar yazsa, yayınevlerinin kabul edip basacaklarına hiç ihtimal vermiyorum. Kitaptan kısaca
Tuz ve Keder Evi
Tuz ve Keder EviErin A. Craig · Epsilon Yayınevi · 2020242 okunma
2015 Baharında Birleşik Krallık medyasında orta yaşlardaki fotoğrafçı Grace Gelder hakkında çok şey yazılıp çizildi. Gelder Hint meditasyonu yaptıktan sonra Björk'ün “Kendimle evliyim” şarkısını duyunca şarkıda söyleneni tamı tamına uygulamaya karar ver­mişti: Kendisiyle yapacağı evliliğe eksiksiz bir seromoni hazırlamış, kendine bağlı kalacağını ilan etmiş, ev­lilik yüzüğü takıp kendini aynada öpmüştü... İnsanın kendisiyle çıkması, kendisiyle evlenmesi fikri, tuhaf bir ekzantriklik olarak görülmediği gibi, internette de gitgide yayılıyor. Kendinle çıkmanın nasıl sürdürül­mesi gerektiğine dair teknik ayrıntılar sürüsüne bere­ket: kendisiyle aşk ilişkisine girmeye aday kişi, kendi dairesinin dört bir yanına aşk dolu mesajlar bırakmalı; kendisiyle çıkmaya karar verdiğinde, kendi dairesine çekidüzen vermeli, mumlarla hoş bir masa hazırlama­lı, en güzel kıyafetlerini giymeli, kendisiyle önemli bir buluşması olacağına dair arkadaşlarını bilgilendirme­li... İnsanın kendisiyle çıkması fikrinin amacı, gerçek­te ne olduğuna ve ne istediğine dair derin bir bilgi elde etmektir; böylelikle daha derinlerde yatan Benliğime bir söz vererek, kendimi kabullenebilir ve kendimle uyum halinde olmayı başarabilirim, bu da bana derin­lemesine tatminkar bir hayat sağlar...
“Öyküde yaşlı bir adam ölmek üzeredir ve eşini dostunu yanına çağırır. Sürüsüne bereket çocuklarının, karılarının ve akrabalarının her birine kısa, sağlam bir çubuk verir. “Kırın!” diye emreder. Biraz çabayla hepsi çubukları kırar. “Ruh yalnız ve kimsesiz olduğunda, başına bu gelir işte. Kolaylıkla kırılabilir.” Yaşlı adam ardından akrabalarının her birine ikinci bir çubuk verir ve “ Ben göçüp gittikten sonra işte bu şekilde yaşamınızı istiyorum. Çubuklarınızı ikili ve üçlü demetler halinde bir araya getirin. Şimdi bu demetleri ikiye bölün.” Bir demette iki veya ikiden daha fazla çubuk olduğunda kimse çubukları kıramaz. Yaşlı adam gülümser: “Başka bir ruhla birlikte olduğumuzda güçlü oluruz. Diğerleriyle birlikteyken kırılmayız.”
Sayfa 139
Reklam
"Ya köpek olun, ya koyun olun!"
"Cemaat, ya köpek olun, ya koyun olun dedimse; size koyun olun veya köpek olun demek istemedim. Dikkat edin; köpekler, akşamdan havlar, havlar da seher vakti uykuya yatar. Koyunlar; akşamdan yatar, seher vakti kalkar. Koyunları olanlar bilir; seher vakti ağıla girince onların bir tanesini yatarken göremezsiniz. Hepsi ayaktadır, geviş getirir, Allâh'ı zikrederler. Bu sebeple koyunlar müthiş bir berekete nâil olurlar. Ama köpekler, seher vakti uyuduğu için bereketsizdirler. Meselâ köpek bir doğumda; yedi-sekiz tane doğurur. Ama hiç köpek sürüsüne rastladınız mı? Koyun ise bir-iki tane doğurduğu hâlde ve o kadar da kesilmesine rağmen, her taraf koyun sürüsü... Çünkü erkenden yatıp seher vakti kalkarak Allâh'i zikrettikleri için Allah, koyunlara bereket vermiştir. Köpeklere gelince, gece boyu havlayıp da seher vakti uykuya yattıkları için Allah onlardan da bereketi kaldırmıştır. (Burada sesini yükseltti) Demek istediğim şu ki, işte bu iki taraftan istediğinizi seçmek sizin elinizde: İster koyun olun, ister köpek..."
Kim mantara bastırmış, bunca ahmağı kıstırmış, Sürüsüne bere­ket, halleri bir felaket?' diye sormuştu Slim; yere sermiş bir kilim, Mağarasında oturan, Buda'ya hitaben; 'Tanrı delirdi mi ne, kaşkaval gibisine. Beklenmezdi bu ondan, can veren, yaradandan? Vermiş bir avuç toprak, onu nadasa bırak, sonra gelsin tufan, yitsin gövden ve kafan? N'olursun anlat Bu­da'm göster bir yol bir yordam, Kim etti bunu bize, Harry'miz Dick'imize, Ne diye böyle bozuk, düzenimiz ko­kuşuk, Nedir bunun hikmeti, canımıza tak etti?'
Ayrıntı yay.Kitabı okudu
“Fakat Tanrım, bulutlar pamuk gibi. Sürüsüne bereket. Karbonmonoksit onlar. Tatlı tatlı solurum içime. Damarlarımı görünmeyenlerle doldururum, yaşamımdan Yıllar atan milyonlarca olası zerreciklerle.”
Sayfa 49 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ha-ha, hoşlanmadığım birilerini arıyorsak, sürüsüne bereket.
"Kadın" kelimesinde acaba bilmediğimiz bir nahoşluk, sakıncalı bir durum mu var? Aksi takdirde bu kelimeyi telaffuz ederken niçin böylesine zorlansın ki insanlar? Salt bu kelimeyi kullanmamak için, hele hele yüz yüze insan ilişkilerinde telaffuz etmek durumunda kalmamak için sürüsüne bereket alternatifler üretilmiş bile. Bahsi geçen kadın görece genç ise sorun yok, "kız" kelimesi imdada yetişir. Keza yaşlı ise gene mesele değil, "teyze, hanımnine" ya da duruma/sınıfa göre "hanfendi",
Ölümüne dair sıradışı hiçbir şey yoktu. Ne yazık ki her saniye onun gibi ölen sürüsüne bereket insan var.
Sayfa 239Kitabı okudu
224 syf.
·
Puan vermedi
·
49 günde okudu
Bir kayikta üç kafadar Sürüsüne bereket hastalıktan mustarip (hisseden) üç İngiliz beyefendisi (ve bir de köpek), hava değişiminin kendilerine iyi geleceğini düşünüp günlük hayatın koşuşturmacasından biraz uzaklaşmak isteyince kayık kiralayıp Thames Nehri'nde iki haftalık, dinlendirici bir gezintiye çıkmaya karar verirler. Fakat bu gezi planladıkları kadar dinlendirici olmayacak, abartmaktan hiç tasarruf etmeyen balıkçılar, kendini beğenmiş buharlı tekneler, güvenilmez hava tahminleri, bir türlü açılmayan konserveler, çeşitli talihsizlikler ve maceralarla karşı karşıya geleceklerdir. The Guardians'ın tüm zamanların en iyi yüz romanı listesinde yer alan, yayımlandığı ilk yirmi yıl içinde, dünya çapında bir milyondan fazla basılmasının yanı sıra filmlere, radyo programlarına, oyunlara ve hatta müzikallere uyarlanan Bir Kayıkta Üç Kafadar, tekrar tekrar dönüp okumak isteyeceğiniz bir mizah başyapıtı. Murat Uyurkulak in Babam,Amca, Hoca ve Ben romanina benzer bir hikâyesi var. #kitap
Bir Kayıkta Üç Kafadar
Bir Kayıkta Üç KafadarJerome K. Jerome · Can Yayınları · 2020782 okunma
396 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.