Tahta bir banka oturuyor ve yanımdaki çalılığa bakıyorum. Çok hoşuma gidiyor, çünkü kendisinden başka bir şey ifade etmiyor. Ben de bu çalılık gibi olmak istiyorum. O her gün burada, yok olmayarak direniyor; yakınmıyor, konuşmuyor, hiçbir şeye ihtiyaç duymuyor, aşılmaz bir şey.
Sayfa 78Kitabı okudu
İnsanlar sürekli rendelenip cilalanacak bir parça tahta değil!
Sayfa 405 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Öğrenimdeki Boşlukların Telafisi Adına Yapılması Gerekenler
(Öğrencinin Eğitime Aktif Katılımı)
Birincisi, öğrenciler öğrenme sürecinin her aşamasında eğitimlerini aktif olarak ele almaya cesaretlendirilmeli. Bilgiyi yalnızca almakla kalmamalılar; bir şeyin nasıl olduğunu kendi kendilerine keşfedebilmeliler. Bu edinilecek çok değerli bir alışkanlık çünkü modern iş dünyasında kimse size hangi formülü
Sayfa 53-55
Bir adam rüyasında kendisini padişah olmuş görür. Tahta oturmuştur. Hizmetlileri, memurlari, bey ve paşaları etrafında ayakta durmaktadır. Kendi kendine “Padişah ben olmalıyım, benden başka padişah yok!” der.
Bunu rüyasında söyler. Uyandığında ise odasında kimseyi görmez ve bu sefer de “Ben benim, benden başka kimse yok!" der.
Bu hakikati kavramak için uyanık bir göz gerek. Uykulu göz, bunu göremez, hem zaten onun görevi de değildir.
Sayfa 171 - sufi kitapKitabı okudu
"Dürüst tek bir yürek yok, düşünceler düzenbaz.
Ne yaman kötülükler kol geziyor bu çağda.
Kıskançlık, insanlığı gazaba sürüklüyor.
Fitne taht’a çıkmıştır, indirene aşk olsun.
Keyfince hüküm sürer, dünya onun çiftliği.
Dostlar gırtlak gırtlağa, koca haklar eşini."
Sayfa 254 - Birçok bakımdan Yunan şiirinin devamı sayılan Latin şiirinin başlangıcı M.Ö. 3’üncü yüzyıldadır.Kitabı okudu
Sanat Dostu Baba ve Vizyonsuz Oğul
Bellini, sultan ile maiyetinin portrelerini yapmakla kalmayıp, sarayın iç odalarını erotik ve muhtemelen müstehcen tablolarla (aslında bu tablolar açıkça "cose di lussuria dir (şehvet nesneleri]) donattı. Bu tabloların ancak az bir kısmi rastlantı eseri günümüze dek kalmıştır; geri kalanlar ise sofu, ikonoklast Sultan II. Bayezid'in kurbanı oldu... II. Bayezid tahta çıkınca, babasının sarayındaki çok sayıda tablonun hepsini Kapalıçarşı'da yok pahasına sattırdı. Böylece Mehmed'in ünlü portresi [Resim XXIII (üstündeki yazıya göre 25 Kasım 1480'de tamamlanmıştı), Pera'da ki Venedikli bir tacirin eline geçti ve daha sonra Venedik'e götürüldü. Orada, Britanya'nın Babıâli sefiri (1877-1880) ve Ninova kâşifi Sör Austen Henry Layard (1817-1894) tarafın dan satın alındı; 1917'de, Layard'ın dul eşi tabloyu Lond ra'daki National Gallery Müzesine bağışladı.
Sayfa 581
BÜYÜK iSKENDER/Helenistik Kültürün Yaratıcısı
İskender (MÖ 356-323) o zamana kadar Yunan yarımadasındaki küçük bir ülkenin kralı olan Makedonyalı Phillip'in oğluydu. Genç iskender, Yunan filozof Aristoteles'ten eğitim almıştı (aslında bu eğitimin onun üzerinde ne kadar etkisi olduğu net değildir) ve 336 yılında babası öldürüldüğünde tahta çıktı. Sonraki on üç yılda dünyanın o zamana kadar bildiği en büyük imparatorluğu kuracaktı.
İskender ilk olarak Yunanların eski düşmanı Perslere saldırdı.
333 yılında yapılan issos Savaşı'nda Pers kralı lll. Darius'un gücünü kesin olarak yok etti ve Pers imparatorluğu'nun kalıntılarını ortadan kaldırdı. Antik dünyanın harikalarından biri olan büyük kütüphanesi de dahil iskenderiye şehrini kurduğu Mısır'a ilerledi.
326 yılında iskender Hindistan'ı işgal etti ve adamlarını İndus Nehri'ne kadar ilerletti. Aslında daha ileri gidebilirdi ancak adamları isyan etmek üzereydi ve bu nedenle geri dönmek zorunda kaldı. 323 yılında Babil şehrinde yüksek ateşten dolayı hayatını kaybetti; otuz üç yaşındaydı.
Vatanseverlerin vatanseverliğiyle ne numaralar döndürüldüğünü bilmeyen var mı? Önce hepsi gönüllü olarak askere yazılırlar, sonra bacaklarını kaybedince pişman olurlar! Hele, aslında ekmek parasını kazanırken, mesela bira taşırken bacağını kaybedip de bilmem ne savaşında bacağından vurulduğu palavrasını yutturmaya kalkışan sayısız örnekleri hiç açmayalım. Vatan için savaşmak bu yüzden şerefli bir şey zaten. Savaşa giden usluları şerefe, şana, alkışa niçin boğuyorlar? Sonunda bacak gittiği için! Bu ufak riziko olmasa, hadi büyük riziko diyelim, bütün milletin minneti, alkışı niye? Aslında siz
bir savaş aleyhtarlığı mitingi yapıyorsunuz, inkar etmeyin. Böyle,
tahta bacağınızı gizlemeye hiç gerek görmeden ortalıkta durarak şunu söylemek istivorsunuz: 'Savaşlar ne kötü şeyler, insan bacağını kaybediyor. Utanın beyim!Bizden her şeyimizi alsınlar mı ? Britanya adalarında yabancı adamlar mı yaşasın; düşmanlar? Siz yoksa düşmanlar ortasında mı yaşamak istiyorsunuz? Gördünüz mü, istemiyorsunuz. Kısa keselim; siz düşkünlüğünüzle para kazanmaya çalışmayın, buna yeteneğiniz yok!"
İletişim YayınlarıKitabı okudu
