Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biz birbirimize tutunmuştuk ve 17 yaşımda bize tutunmak isteyen yavrumla huzur dolu evimiz cennet bahçesine dön­dü adeta. Tek sıkıntımız maddiyattı. Her ne kadar dert etme­sem de eşim zorlanıyordu. Bir şeyler yapmalıydım, ama na­sıl? Kızım daha 1 yaşındaydı, ben ise henüz 18. Sonunda kızımla çalışabileceğim bir iş buldum: Kreşte aşçılık. Hem yemek
Sayfa 20
229 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
bu kitap bana beni hatirlatiyor. ne kadar dogru bir tespit bilemeyecegim ama bir kitap yazsam ortaya bu veya bu tip bir sey cikarmis gibi hissediyorum. cunku (bence) benim kisiligim fantastik ve absurt komedinin harmanlanmasindan olusuyor ve bu kitap tam olarak fantastik ve absurt komedinin bir harmani bence. ayrica alcatraz'in araya
Alcatraz Kötü Kütüphanecilere Karşı
Alcatraz Kötü Kütüphanecilere KarşıBrandon Sanderson · Akıl Çelen Kitaplar · 2017252 okunma
Reklam
Bir gazeteci ve yüz iki yaşındaki Adam
Günün birinde bir gazeteci röportaj yapmak için yüz iki yaşındaki adamın evine gider. Eve girdiğinde yaşlı adama ilk olarak bu kadar uzun yaşamasının sırrını ve bu yaşta böyle sıhhatli, dinç ve neşeli olmasını neye borçlu olduğunu sorar. Beklediği cevap, "Hiç sigara içmedim, kendimi yormadım, yoğurt yedim, ayran içtim, sabahları spor yaptım," türündendir. Fakat yaşlı adam gazeteciye şu cevabı verir: "Evlat, Allah'ın bana lütfettiği her gün, erkenden yatağımdan kalkar ve halime şükrederek pencerenin önüne giderim. Bir iki dakika dinlendikten sonra hava ister güneşli olsun ister yağmurlu, ister sıcak olsun ister soğuk. Kendime hep şunları söylerim: Bu, tam benim istediğim gibi muhteşem bir gün!" Diyeceğim o ki hava güneşli, sen perdeleri kapatmış buğday tanesi kadar yer kaplamayan dertlerle kendini boğuyorsun. Aç perdeyi, çık bir pencerenin önüne. Kuş seslerine kulak ver. Güneşi teninde hisset; ama o karanlık odada kalma. Kendine bu haksızlığı yapma. Hava yağmurlu olsa da perdeleri asla kapatma. Yine aç perdelerini, dans et yağmurla. Ve şunu da mutlaka kendi kendine tekrarla: "Sikâyet ettiğim hayatım, belki de başkasının hayali.. Ozür dilerim الله’ım
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
325 syf.
10/10 puan verdi
Charlie zeka geriliği ile doğmuş bir bireyde. Annesi onun normal cocuklar gibi olmasi için doktorlara götürür. Baskı yapar. Kız kardeşi doğduğunda ise bakim evine gönderir. Buraya gönderilmesini istemeyen Hernan amca ise ona sahip çıkar ve bir fırına yerleştirir. Okuma yazma öğrenmek için gittiği kursta Alice ile tanışır. Alice Charlie yi bir
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,9bin okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Her insanın çocukluğunda unutamadığı anıları vardır.Kaç yaşına gelmiş olursa olsun,gölge gibi izler onu yaşamı boyunca.... Bazen derinlere atar anılarını hatırlamak istemez,hayatına devam etmek ister, bazen de hiç olmadık zamanlarda o anılar vücut bulur bir anda su yüzüne çıkar ve kısa süreliğini sizi etkisi altına alır... Öyle değil
Gece
GeceElie Wiesel · Koridor Yayıncılık · 20151,468 okunma
Reklam
İnsan yaradılışı tam bir eşitliğe razı olamaz. Ufak tefek imtiyazların teşvikine de muhtaçtır. Diyebilirim ki bizzat iyilik dahi ancak ceza görmesi ve ayıplanması icap eden bir kötülüğün bulunmasıyla kabildir. Günde iki defa Edirnekapı ile Fatih arasındaki yolu en uzun zaman içinde, her adımı ayrı ayrı hayaller peşinde atarak gider gelirdim.
Kazım Karabekir'in babası
1306 ’da Hicaz alaybeyliğine naklolundu. Beraber bu seyahatleri yaptık. Üç sene kadar Mekke ’de vazife gördü. 1309 ’da koleradan vefat etti. Mezarı Mekke ’de, Cennet-i Muallâ ’dadır. Babamı iyice hatırlıyorum. Pek kuvvetli bir vücuda ve bir seciyeye malikti. Güzel ata biner ve kılıç kullanırdı. Fakirlere çok acır, yetim çocukları himaye ederdi. Tasarrufa ehemmiyet vermezdi. “Ben çocukken evimden, köyümden ayrıldım, varlığımı kendi azmimle kazandım. Hazıra konanlardan kuvvetli seciyeli kimse az çıkabiliyor. Çocuklarımın da benim gibi yalnız kendi varlıklarına güvenebilmeleri için kendilerine bir servet bırakmayı düşünmüyorum. Sağlığımda kimsesizlere, düşkünlere yardımı daha ziyade arzu ediyorum” derdi. .. Babam hediye bile kabul etmezdi. “Vazife başındaki insanlar çöp bile almamalıdırlar” derdi. Namazını, orucunu terk etmezdi. Kırım Seferi ’nde ve gençliğinde eda edemediği namazlar için de beş vaktine beş katardı. Kaza ve kadere tamamıyla inanırdı. Fakat şahsın irade-i cüziyesi olduğundan azim ve iradesiyle hayatını istediği istikamette yürülebileceğine de kani idi. Babamın bende bıraktığı intiba tam bir “Türk modeli” olmasıdır. Sözüne sadık, samimi, vazifesine düşkün, herkesin iyiliğini ister, yalan-dolandan hoşlanmaz, riya bilmez, imanı gibi vücudu da salabetliydi.
622 syf.
8/10 puan verdi
·
30 günde okudu
1850 yılları Rusya’sından bir kesiti anlattığı bu romanda Goncharov bir köy ağasının tek oğlu olan Oblomov'un ailesi tarafından nasıl tembelliğe alıştırıldığını, kendisinde mevcut yeteneklerin nasıl körletildiğini anlatmaktadır. Dağınık düsünceleri arasından dünya ile ilgili inanılmaz doğru şeyler söyleyen ancak sürekli gaza gelip eyleme
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,2bin okunma
512 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Hiç tanımadığın insanlardan hayatının yaralarını alınca, sevdiğin insanların sana bahşettiği yaralar gözünde durmuyor. Belki daha çok koyuyor, daha zor atlatıyorsun ama insanın en çok sevdiğine nazının, örfünün geçtiğini de biliyorsun. Benim örseleyemeyecek kadar az insanım var ve hayatım hepsinin aldığı nefese şükretmekle geçti. Selam
Onsra 2 - Hun
Onsra 2 - HunGökçen Koçan · Dokuz Yayınları · 2023122 okunma
Reklam
Seni sevmeme izin verdiğin için teşekkür ederim...
Merhaba sevgilim :). Bugün çok özel bir gün ve dahası yarın çok çok daha özel bir gün. Nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Seninle bize ait günlerin konuşmasını çok çok erken yapmıştık aslında. Sen takvimine not almıştın, bense birkaç kez unutup 17 Mart tarihinde sonsuza kadar aklıma kazımıştım. Senden saklı bir şeyim olmadığı için bunları anlatmamda
Gerçek hayattan esinlenmiş etkileyici bir öykü…
Annem, evi, babamı ve bizi terk ettiğinde ben altı yaşında, abim sekiz yaşındaydı. Annemin babamı terk etmesini o yaşta bile anlamıştım da, bizi terk etmesini anlamamıştım. Anne çocuklarını terk eder miydi? Babam, annemi döverdi. Babam beni, abimi döverdi. Ben o yaşlarda babalar döver diye biliyordum. Babalar döver… Anneler olmayınca, evlerin
Yola Çık
Hey Sen! Nereden başladığını bilemediğin bir yerdeysen sana sesleniyorum. Merhaba, Hayatta tüm sıkıntılarla boğuşurken durup nereye gidiyoruz? Ben ne yapıyorum, neredeyim ya da nerede olmalıyım dediğin oldu mu hiç? Eğer ki cevabın evet ise yazıma hoş geldin. Uzun zamandır kendi arayışımda debelenip dururken buluyorum kendimi. Ve hala daha ne
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.