Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Saat kulesi onu vurdu. Bastian zamanın ne çabuk geçtiğine şaştı. Dersteyken saatler hiç bitmeyecek gibi gelirdi genellikle. Şu an aşağıdaki sınıfta Bay Dröhn'ün tarih dersi vardı; zayii, çoğunlukla aksi ve savaşların tarihlerini, olur olmaz kişilerin doğum tarihleriyle saltanat sürelerini kolayca aklında tutamadığı için Baslian'ı herkesin önünde küçük düşürmekten özellikle hoşlanan bir adamdı bu.
... Savaşın en önemli dersi de, kazanmak istiyorsanız denize hakim olmalısınız. ...
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
... Savaş dersi; doğru, tamamen eğitimli ve etkili bir donanmanın kesin gerekliliğini vurgular. ...
İlkokullarda çocuklara hiçbir şey öğretilmiyor. Bizim zamanımızda tarih dersi ikinci sınıfta başlarlardı. Biz ilk Osmanlı kahramanlarını, Sırpsındığı’nı, Kosova’yı, Niğbolu’yu, Varna’yı, Mohaç’ı ikinci sınıfta Öğrenirdik. Bize bu savaşları anlatan fedakar öğretmenlerimiz bizde milli şuuru kamçılardı. Şimdi ilkokulların ilk üç yılında havaiyattan, şarkı söylemekten başka bir şey öğretilmiyor. Talebe gevşek alıştırılıyor.
Sayfa 137Kitabı okudu
Mustafa Kemal asla bezginlik getirmemiştir. Bu tımarhane curcunası arasında en zırdelilere akıl ve mantık dersi vermekten ve en kötü ahlaklılara fazilet yolunu göstermekten bıkıp yorulmamıştır.
Sayfa 224 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Edebiyatı değil edebiyatın hocasını sevmiyorum. Onun yüzünden derse ön yargılı yaklaşıyorum. Matematiği seviyorum hocasını da tabii Coğrafya oyyy canım hocam en sevdiğim hocam Tarih iyi ki var dersi de hocası da İnkılap tarihi pek barışık olduğum bir ders olmasa da hocasından dolayı seviyorum.
Reklam
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
Tarih, ahlâk dersi vermez. Bizim bugünkü değer yargılarımızla okumayacaksınız tarihi. — Halil İnalcık
«Japon Veliahdı gelmişti. Muazzam ve mükellef bir ziyafet sofrasındaydılar. Atatürk bir aralık Japon tarihinden söz açtı ve bir meydan muharebesini anlattı. Japon veliahdı hayret etmişti. Atatürk, tarihten mitolojiye geçti. Ve yine Japon mitolojisinden konuştu. Veliahdın ağzı açık kalmıştı. Söz edebiyata intikal etti. Gazi, "Japon şiirinin dünya edebiyatında çok büyük yeri vardır" diyerek meşhur Japon şairlerinden mısralar okudu. Veliaht, o gece Gazi'nin söylediklerini bilmiyordu, ilk defa ondan duyuyor ve öğreniyordu. "Bunları nereden biliyorsunuz?" diye soramazdı. Fakat Atatürk’ün bilgi ve hafızasına hayran kalmış, onun esiri olmuştu. Atatürk hep böyleydi. Herkesi kendine esir ederdi. Her şeyi planlıydı. O, bütün bunları, Veliaht gelmeden on gün önce tercümeler yaptırararak öğrenmiş, Japon veliahdına bu dersi vermeyi ve kendine hayran bırakmayı kurmuştu.»
Sayfa 168
...Sonuç belli olmuştu. Ordu, 1.643 şehit, 4.981 yaralı ve 374 esir vermiş, 18 top, 47 ağır, 34 hafif makineli tüfek kaybetmişti. Elde yalnız 28.825 tüfek kalmıştı. Gerçek buydu. "Kaçak sayısı?" "Tam sayı belli oldu. Şaşırmaya hazır ol: 30.809." "Neee?" "Üstelik bunların 30.122'si de tüfeği ile kaçmış. O yüzden elimizde az tüfek kaldı." "_Ordunun yarısı bu!" "Ne yazık ki evet." M. Kemal isyanla ayağa kalktı: "Anadolu'yu yüzlerce yıl, yalnız canına ve malına ihtiyacın olduğu zaman hatırlarsan, bunun dışında kaderine terk ve cehalete teslim edersen, sonuç tabii böyle olur. İnsanlarımızı okutmamış, bilinçlendirmemiş, kafalarını ve yüreklerini milli bir terbiyeden geçirmemişiz ki. Cami okullarında ve medreselerde, ne tarih, coğrafya dersi verilir, ne de vatan, millet nedir Öğretilir. Bu yüzden iki yıldan beri düşman kadar, cahil, gafil ve hainlerle de uğraşıyoruz.
Reklam
Tanrı ile...
Yıldızlar hakkında çok şey bilen şaman, herkesin gökyüzünde bir yıldızı olduğunu, kağanların, şadların ve tiginlerin yıldızlarının ise diğerlerinden parlak olduğunu söylerdi. Bu yıldızlardan bazılarının zaman zaman göğün maviliklerinde kayboldukları görülürdü. İşte o zaman anlaşılırdı ki kayan yıldızın sahibi ucmağa varmış ve Tanrı ile hemhal olmuştur. Büyük annesi İl Bilge Hatun, buna sarının mavileşmesi dersi. "Sarı iken mavi olalım, ama biraz geç olalım." derken sarı dünyayı ve yaşamı, mavi de ölüm ötesini ve uçmağı simgeliyordu.
Sayfa 127 - Panama YayıneviKitabı okudu
Tarih, kaç kez bu mağrur komutanlara ibret dersi verdi.
Sonra tarih dersi başladı. Ben de oturdum. Sanırım benden nefret ediyordu, çünkü kendisine karşı bir güvenim olmadığını seziyor ve küçük bir çocuğun kendine verdiği değeri ona vermediğini düşündükçe çileden çıkıyordu. Kendini olduğundan daha yüksek görmeye alıştığı için, gururu ona sıkıntı veriyor, onu böyle hırçınlaştırıyordu.
Sayfa 257 - Engin Yayıncılık, Altıncı Basın, 1998Kitabı okudu
Esrar-ı Havas
İsmail Bağırtlak
İsmail Bağırtlak
Esrar-ı Havas
Esrar-ı Havas
Herkes okusun istiyorum bu kitabı, herkes📌 Okuduğum bütün kitapları bir tarafa koyup Esrar-ı Havası diğer tarafa alıyorum. Çünkü ben şimdiye kadar bu kadar iyi bir kitap okumadım. Bana günlerce beyin fırtınası yaşatan bu kitabı nihayet paylasiyorum sizlerle. Okuyan herkesin etkisinden uzun süre çıkamayacağını da iddia ediyorum,
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.