Uyanmak bile tek başına acıtıcıydı: Düşsüz geçen kapkara geceden sonra, tıpkı sıcak ve boğucu bir havadan buz kesmiş suyun içine dalar gibi kendini günün içinde buldu..
......Gerçeği ifade ettiğini düşündüğü sözcüklerin sadece geride hiçbir şey kalmadan patlayıp giden renkli balonlar olduğunu gördükten sonra hayatı anlamlandırmakta zorlanıyordu....
Sayfa 48 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Bir yazarın, sevecen olmak şurada dursun, gülünç, hatta iğrenç bir tipi sevecenmiş gibi göstermeye kalkıştığına tanık olduğunuzda ve bir de bu arada yazarda sizi avucunun içine aldığı, sizi büyülediği gibi bir özgüvenin belirdiğini gördüğünüzde, tıpkı yaşlı ve çirkin bir kadının üzerine balo giysileri geçirip, sizin tarafınızdan beğenildiğinden emin, gülümseyerek karşınızda dönüp durmaya başladığı anda kapıldığınıza benzer, ağır, acı bir duyguyla ezilir yüreğiniz.."
Sefahatte kendini yıprattıktan sonra, kabuk bağlamış ruhunu, birtakım doğal olmayan davranışlarla canlandırıp tatlı tatlı gıdıklamak isteyen bir Roma imparatorluğu soylusu gibi...
Sayfa 232 - Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
O sesin," Buğday yumuşak Polatlı 8-9 çavdarlı 32 kuruştan,mercimek yeşil Tokat 30 kuruş elli santimden 33 kuruşa kadar" deyişi bile başlı başına şiir olur muhakkak.