tasvire bak
Deniz yolculuğunda, tekne demir alınca;
sen de su taşımak için karaya çıkınca,
yolda giderken başka birşey de yapabilir,
diyelim, midye toplayabilir ya da
kalamar yakalayabilirsin; ama, gözünü sürekli geminin üstünde tutmalı,
hep dönüp dönüp bakmalısın, acaba dümenci seni çağırıyor mu diye. Çağırınca da,
başka herşeyi hemen olduğu gibi bırakıp
koşmalısın, ki tekneye, koyunlar gibi,
ayakların bağlı atılmayasın.
Yaşamda da böyledir.
Epiktetos
(Enkheiridion, § 7)
Sayfa 41Kitabı okuyor
Tasvire bak:)
"Bir yazarın, sevecen olmak şurada dursun, gülünç, hatta iğrenç bir tipi sevecenmiş gibi göstermeye kalkıştığına tanık olduğunuzda ve bir de bu arada yazarda sizi avucunun içine aldığı, sizi büyülediği gibi bir özgüvenin belirdiğini gördüğünüzde, tıpkı yaşlı ve çirkin bir kadının üzerine balo giysileri geçirip, sizin tarafınızdan beğenildiğinden emin, gülümseyerek karşınızda dönüp durmaya başladığı anda kapıldığınıza benzer, ağır, acı bir duyguyla ezilir yüreğiniz.."
Öğrenmeye boyun eğmek tasvire bak be :)
Bir yıl geçti, yeni bir yıl daha geçecek ve bu da geçen yıl gibi bir
yığın sürprizle dolu olacak.Demek ki öğrenmeye boyun eğmek gerekiyormuş.
Sayfa 85Kitabı okudu
_Tanrıları, tıpkı insanlar gibi sevgi ve nefretle harekete geçen, armağan ve kurbanlarla etkilenen duygulu ve zeki varlıklar diye biliriz. İşte, dinin kökeni budur. Dolayısıyla, puta tapıcılığın ya da çoktanrıcılığın da kökeni budur. Tanrısal varlıkları yetkinliğin en son sınırlarına değin yücelte yücelte, sonunda birlik ve sonsuzluk, yalınlık ve
Tasvire bak zarif parmaklı sol elim acıdı..
Gradiva'nın zarif parmaklı sol eli dizinin üzerinde duruyordur ve gereksizliği ve işe yaramazlığıyla Hanold'u tiksindiren karasineklerden biri onun eline konar. Hanold'un eli aniden havaya kalkar ve oldukça güçlü bir biçimde sineğin ve Gradiva'nın elinin üzerine iner.
Sayfa 107 - Payel Yayınevi
Tasvire bak hele hele
"Edinburg bana bel soğukluğuna yakalanmış soylu bir kadını anımsatıyor."
Sayfa 217
Tasvire bak abiii
Oğlanın adı cehalet. Kızınki ise hacet. İkisinden de bütün sülalelerinden de sakın ama en çok da bu oğlandan sakın.
Vay be benzetmeye tasvire güzelliğe bak !!!
Adnan, bunu soran tavır ile sivil Nazır’a bakarken iki göz bebeğinden iki çengel sarkıyordu.
“?.. ?..”
Sivil Nazır’ın gözbebekleri de iki nida işareti gibi uzamıştı.
“!.. !..”
Sayfa 365 - oğlakKitabı okudu
tasvire bak :))
O sesin," Buğday yumuşak Polatlı 8-9 çavdarlı 32 kuruştan,mercimek yeşil Tokat 30 kuruş elli santimden 33 kuruşa kadar" deyişi bile başlı başına şiir olur muhakkak.
Tasvire bak !!!
......Gerçeği ifade ettiğini düşündüğü sözcüklerin sadece geride hiçbir şey kalmadan patlayıp giden renkli balonlar olduğunu gördükten sonra hayatı anlamlandırmakta zorlanıyordu....
Sayfa 48 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Tasvire bak be..
Uyanmak bile tek başına acıtıcıydı: Düşsüz geçen kapkara geceden sonra, tıpkı sıcak ve boğucu bir havadan buz kesmiş suyun içine dalar gibi kendini günün içinde buldu..
Sayfa 7 - iş bankasıKitabı okudu
