Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
264 syf.
9/10 puan verdi
Karısını Şapka Sanan Adam, Nörolog Oliver Wolf Sacks’in kendi hastalarının hikâyelerinden oluşan bir kitap. Toplam yirmi dört vakanın anlatıldığı bu kitaptaki hastalıkların neredeyse tamamının çaresi bulunmamakta. Anlatılan vakalar birbirinden ilginç ve etkileyici olmakla birlikte, maalesef trajik. Kitabın güzel yanlarından biri, anlatılan
Karısını Şapka Sanan Adam
Karısını Şapka Sanan AdamOliver Sacks · Yapı Kredi Yayınları · 20204,555 okunma
Dosya: Yayınevlerine Sorduk: “Ne Olacak Bu Ekonominin Hâli?”
Dolar kuru artıyor, Türk Lirası değer kaybediyor. Peki çok sevdiğimiz kitaplar bu durumdan nasıl etkileniyor, bu dengesiz durum kitap fiyatlarına nasıl yansıyor? Yayınevleri bu duruma ne cevap veriyor? KayıpRıhtım'ın yaptığı bu çalışma bize en net ve gerçekçi cevapları veriyor. Kahvenizi hazırlayınız ve kesinlikle okuyunuz. Bu hassas durum
Reklam
"İstanbul Sözleşmesi Yaşatır"
Yaptığımız etkinliğin #80024404 ilk amacı İstanbul Sözleşmesini okumak ve okutmaktı. Ben de ilk olarak tüm metni okudum ve bazı maddeleri not aldım altlarına da kendi yorumumu ekledim. Üşenmeyin ve 1 saatinizi ayırıp bu sözleşmeyi okuyun! İstanbul Sözleşmesi Tam Metin: rm.coe.int/1680462545 Giriş
262 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Şuraya sabah başlayıp akşam bitirilen bir kitap çizeyim.. "Bende ne ara bitirdim bunu" diye bir şey çıktı ağzımdan kitabın son sayfasını kapatırken :)))) Psikolojiye merakım var evet..Ama sadece küçük bir merak..Kitap birbirinden farklı vakalara yer vermiş, bir nörologun meslek hayatında karşılaştığı ilginç vakaların
Karısını Şapka Sanan Adam
Karısını Şapka Sanan AdamOliver Sacks · Yapı Kredi Yayınları · 20204,555 okunma
gündemden başlıklar
Fatih Terim fonu, Dilan Polat salonu, LazKızının donu, Fenomenlerin sonu, Ne şehitler, ne ekonomik sorunlar, ne su kıtlığı, ne iklim krizi, ne mülteci sorunu, ne Gazze, tek sorunumuz bunlar.
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
"Öyle bir kitap okuyayım ki, sağlıklı olmak için bilmem gereken her şeyi bana tek kitapta anlatsın" diyenler için en ideal kitap bence. Özenle hazırlanmış, detaylıca anlatılmış ama bunu yaparken de açıklayıcı ve akıcı bir dil kullanılmış. Sağlıkla ilgili kitapların genel sorunu; fazla terim kullanıp dilin anlaşılmaz bir hâl alması bence. Bu kitapta o sorun yaşanmıyor. Yaşlanmanın "ne" ve "nasıl" olduğundan başlayıp nedenlerini açıklayarak dikkat edilmesi gerekenlerle başlayan kitap: Beslenme ile ilgili genel ve detaylı bir bilgilendirme, beslenme yanlışları, şeker bağımlılığı, süper gıdalar, oruç, egzersizlerin katkıları, uyku ve vücudumuza etkileri, 30 günlük uygulama ile devam edip "yemek tarifleri" bölümü ile bitiyor. "Yararlanılan Kaynaklar" kısmı 127 madde. Kitap boyunca bahsedilen konular hakkında yapılan bilimsel çalışmalar da detaylarıyla veriliyor. Daha önce hep bir yerlerde okuduğum ama "can alıcı noktasının hiç söylenmediği" bazı bilgileri bu kitapta bulmak beni çok mutlu etti. Başta kitabın yazarı Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu olmak üzere kitaba katkısı olan herkesin emeklerine sağlık.
30 Günde 10 Yıl
30 Günde 10 YılYavuz Yörükoğlu · Hayy Kitap · 20221,191 okunma
Reklam
Değerli 1K Okurları! Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik; İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ. Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım. Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:))) Öncelikle; İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Zamanda yolculuk insanoğlunun her daim bir hayali olmuştur ve bunu başarabilmek için geçmişten bugüne hep bir arayış içerisindedir. Bu güzel kitabımız da 19. Yüzyılın sonlarına doğru bir mucidin, insanların yeryüzünde cenneti yarattıklarını sandığı uzak geleceğe zaman yolculuk yapmasını ve tam anlamıyla da bu yolculuğun gerçeklerinin altında yatan
Zaman Makinesi
Zaman MakinesiH. G. Wells · İthaki Yayınları · 202328,8bin okunma
Bir çocuk psikiyatrik tedaviye getirildiğinde onu “teşhis edilmiş hasta” olarak tanımlamak gelenektir. Biz psikoterapistler, bu terim ile çocuğun ailesi veya başkaları tarafından sorunu olan ve tedaviye ihtiyacı olan biri olarak nitelendirildiğini ifade ederiz. Bu terimi kullanmamızın nedeni bu teşhis sürecinin geçerliliğinden şüpheye düşmeyi öğrenmemizdir. Sıklıkla sorunu değerlendirdiğimizde, sorunun kaynağının çocukta değil ailesinde, okulunda veya toplumda olduğunu keşfederiz. Her ne kadar aile tedavi edilmesi gerekenin çocuğun kendisi olduğunu düşünse de, sıklıkla tedavi edilmesi gereken ailelerin kendileridir. Hasta olarak nitelendirilmesi gereken onlardır.
Yürek şimdi nerede hemen saf ve basit bir şeyi akla getiriyor. Benim gençliğimde hâlâ utanmadan telaffuz edilebilen bir sözcüktü, oysa artık kimsenin kullanmadığı bir terim oldu. Tek tük adı anılırsa o da işlenmesinden bir aksaklık olduğu içindir: O bütünlüğü içinde değil de bir koroner ya da atardamar sorunu olduğu zaman akla geliyor. Ama yüreğin insan ruhunun merkezi olduğu artık anımsanmıyor. Pek çok kez bu vefasız sürgünün nedeni hakkında kendimi sorgulamışımdır. Augusto, İncil'den alıntı yaparak, "Yüreğinin sesini dinleyen aptaldır" derdi sık sık. Neden böyle olsun? Yürek bir ateş yakma odasına benzediği için mi? Orası karanlık olduğu için mi, karanlık ve alev alev? Zihin ne kadar çağdaş bir terimse yürek de o kadar demode oldu. Yüreğine kulak veren -diye düşünülüyor bu halde- hayvan dünyasına, doğal denetim altında olmayan dünyaya daha yakındır, mantığına kulak verenler ise daha yüksek gözlemler peşindedir. Peki ya böyle olmayıp da tam tersi olsaydı? Yaşamı besinsiz, soluksuz bırakan bu mantık fazlalığı olsaydı?
Sayfa 70
Reklam
438 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba arkadaşlar. Hiç söyle bir düşünceniz oldu mu? Bir zaman sonra gideceğim yer, geleceğim burası olacak. Burası? Bir Akıl Hastanesi. Çoğumuz bunu düşünmüşüzdür ve düşünmekte de haklıyızdır. Neden biliyor musunuz? Çünkü içimizde bir yerlerde bir güç var ve bu güç gerek şartlar, gerek seçimler gerekse de karşılaştığımız durumlar nedeniyle bir
Nal
NalAnonim · Telos Yayıncılık · 201330 okunma
Bir çocuk psikiyatrik tedaviye getirildiğinde onu “teşhis edilmiş hasta” olarak tanımlamak gelenektir. Biz psikoterapistler, bu terim ile çocuğun ailesi veya başkaları tarafından sorunu olan ve tedaviye ihtiyacı olan biri olarak nitelendirildiğini ifade ederiz. Sıklıkla sorunu değerlendirdiğimizde, sorunun kaynağının çocukta değil ailesinde, okulunda veya toplumda olduğunu keşfederiz. Her ne kadar aile tedavi edilmesi gerekenin çocuğun kendisi olduğunu düşünse de, sıklıkla tedavi edilmesi gereken ailelerin kendileridir. Hasta olarak nitelendirilmesi gereken onlardır.
Bir çocuk psikiyatrik tedaviye getirildiğinde onu “teşhis edilmiş hasta” olarak tanımlamak gelenektir. Biz psikoterapistler, bu terim ile çocuğun ailesi veya başkaları tarafından sorunu olan ve tedaviye ihtiyacı olan biri olarak nitelendirildiğini ifade ederiz. Sıklıkla sorunu değerlendirdiğimizde, sorunun kaynağının çocukta değil ailesinde, okulunda veya toplumda olduğunu keşfederiz. Her ne kadar aile tedavi edilmesi gerekenin çocuğun kendisi olduğunu düşünse de, sıklıkla tedavi edilmesi gereken ailelerin kendileridir. Hasta olarak nitelendirilmesi gereken onlardır.
184 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
57 günde okudu
Bu kitap Sinan Canan’ın üç kitaptan oluşan İFA serisinin ilk kitabıdır. Genel olarak ‘bedenimiz’ ele alınmış. İçerikleri ise, öncelikle insanın biyolojik sınıflandırılması ve biyolojik evrimi gibi konularla başlıyor. Gelişen sayfalarda ‘hareket’ konusu başlıyor ki bu sözcük kitabın can damarı… Sonlara doğru ise ‘beslenme’ konusunu uzunca
İFA: İnsanın Fabrika Ayarları - 1. Kitap
İFA: İnsanın Fabrika Ayarları - 1. KitapSinan Canan · Tuti Kitap · 20194,304 okunma
166 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.