Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Türk Dil Devrimi ve Geometride "Terim" Sorunu
Aslında geometri terimlerinin gerçek mimarı Atatürk'tü. Ata­türk'ün geometri terimleri arayış sürecine bildiği Fransızcanın önemli katkısı oldu.
"Güven bana, bundan daha kötü bir hale getiremezsin. Sorunu buldum." "Neymiş?" "Arabanın beş para etmemesi." Sıcak bir soluk verdim. "Bu teknik bir terim mi?" "Öyle bir şey."
Reklam
687 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Suç ,Ceza ve Vicdan Azabı
Suç, Ceza ve Vicdan Azabı Nasıl başlık ama, mükemmel estetik duruyor değil mi ? Romanı ilk okuduğumda 12-13 yaşımdayken falan aklıma bu başlık gelmişti. “Ben olsam kitabın adını böyle yapardım” demiştim. İyi ki ismini ben koymamışım berbat olurmuş. Neyse konumuz bu değil, kitabı incelemeden önce biraz vicdan azabını tanıyalım. Bu yazılar
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159bin okunma
Susan "böcek" teriminin gülünç bir kökeni olduğunu düşünmüştü hep: Bu terim, 1944 yılında Harvard Üniversitesi'ndeki bir laboratuarda yapılan ve koca bir oda büyüklüğündeki elektro-mekanik devreler yığınından oluşan dünyanın ilk bilgisayarı Mark l'de yaşanan bir olaydan sonra ortaya çıkmıştı. Bu bilgisayarda bir gün bir performans düşüşü yaşanmış, bunun nedenini de hiç kimse saptayamamıştı. Saatler süren bir araştırmanın ardından bir laboratuar asistanı en sonunda sorunu bulmuştu. Bilgisayarın devre kartlarından birine bir güve konmuş ve kısa devre olmasına yol açmıştı. O andan itibaren, bilgisayarların yanlış çalışmasına ya da hiç çalışmamasına neden olan böyle şeylere böcek denmeye başlanmıştı.
Kendini Sıfırlamak
sunyata anlayışı, Budizm'de sahip olduğu özgün anlamdır. Bu şu soruyla akla geliyor: Boşluk neyin boşluğudur ? Alex Wayman şöyle açıklıyor: Ananda Buda'ya "Dünya geçersizdir" sözünü sordu. Buda şöyle açıkladı: "Benlikten ya da kendine ait olandan yoksun olduğu için, bu nedenle, 'Dünya boştur'." Buda şunu
Susan "böcek" teriminin gülünç bir kökeni olduğunu düşünmüştü hep: Bu terim, 1944 yılında Harvard Üniversitesi'ndeki bir laboratuarda yapılan ve koca bir oda büyüklüğündeki elektro-mekanik devreler yığınından oluşan dünyanın ilk bilgisayarı Mark I'de yaşanan bir olaydan sonra ortaya çıkmıştı. Bu bilgisayarda bir gün bir performans düşüşü yaşanmış, bunun nedenini de hiç kimse saptayamamıştı. Saatler süren bir araştırmanın ardından bir laboratuar asistanı en sonunda sorunu bulmuştu. Bilgisayarın devre kartlarından birine bir güve konmuş ve kısa devre olmasına yol açmıştı. O andan itibaren, bilgisayarların yanlış çalışmasına ya da hiç çalışmamasına neden olan böyle şeylere böcek denmeye başlanmıştı..
Reklam
Siyonizm: Doğuşu ve Gelişimi
Genel Tanım "Siyonizm" teriminin kökünü oluşturan Siyon sözcüğü Musevi tarihinin ilk çağlarından beri Kudüs ile eş anlamlı olarak kullanılagelmiştir. Bu kelimeye Filistin' deki birinci Musevi tapınağının Babilliler tarafından yıkılmasından sonra özel bir anlam verilmiş ve "Siyon" , yurtlarından kovulmuş Yahudi halkının
Bugün Nijerya'da kullanılan bir terim öğrendim ismi kito anlamı eşcinsel erkeklerden zorla para veya diğer değerli eşyaları ailelerine ya da arkadaşlarına ifşa etmek tehditi ile alıyorlarmış anlamı buymuş aynen aynen abicim 2 kıçıkırık filimde eşcinsellik geçti diye heterolarımız ağlıyor evet abicim eşcinsellerin hiç sorunu yok.
Dahi Diktatör 10
“Evet, Atatürk bir diktatördü diyoruz. Niçin bir diktatördü? Bu, ilaç almayı reddeden hastaya, tedaviyi reddettiği için ilacı zorla vermek gibidir. Hatta bir adamı intihar ederken engel olabilecekken seyretmeyi tercih etmiş biri görülürse dolaylı olarak bir ölüme sebep olmaktan cezalandırılır. Atatürk problemlerin tespiti ve çözüm yolları hakkında
608 syf.
·
Puan vermedi
Geniş Özet
Tanrı'yı ve dinleri akademik bir çevrede konuşmak ne kadar mümkün ve doğrudur, bilemiyorum. Bilim bazı inanç temelleri üzerinde yükselmiş ve bunlar yıllar içinde birbirine öylesine kenetlenmiştir ki artık bunun dışında söylenen bir şey'in imkanına dair düşünmemek gerektiğine dair bir algı vardır.  Armstrong'un bir kaç eserini daha
Tanrı'nın Tarihi
Tanrı'nın TarihiKaren Armstrong · Pegasus Yayınları · 20171,634 okunma
Reklam
Başka bir ifadeyle, iktidarsızlığı (ya da bugünlerde insanların sorunu hiç şüphesiz daha antiseptik kılmak için tercih ettikleri, ancak doktorların farkında olmadan kullandığı ED kısaltmasıyla ilahi adalet sonucu oEDipus’a selam çakan bir tıbbi terim olan ‘’ereksiyon bozukluğu’’ [erectile dysfunction]) sadece kafasındadır. Çünkü yatağını paylaştığı kadını zihninde anneciğine dönüştürmüştür.
Sayfa 61 - Kolektif Kitap
.... 1908 Devrimi: Özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve adalet 23 Aralık 1876, Haliç Tersanesi’ndeki Bahriye Nezareti’nde İngiltere, Fransa, İtalya, Avusturya-Macaristan, Almanya, Rusya ve Osmanlı heyetleri toplantı hâlindedir. Konu, Osmanlı’nın Balkan toprakları ve büyük devletlerin bu topraklar üzerindeki çıkarlarıydı. Batılı devletler ile Rusya
Önerme, Totoloji, Antikahraman
_Önerme (Görüş, düşünce, fikir)_ _Mantıkta, doğrulanabilir ya da yanlışlanabilir ifadelere denir. En az iki terimden oluşan, içinde en az bir yargı ve bir doğruluk değeri taşıyan cümlelerdir. Soru ve emir tümceleri önerme olamaz çünkü bir soru ve emir doğruluk ifade etmez. Önermeler bir yargı bildirmelidir. _Önerme Türleri_ _1- Nitelik bakımından:
Yürek şimdi nerede hemen saf ve basit bir şeyi akla getiriyor. Benim gençliğimde hâlâ utanmadan telaffuz edilebilen bir sözcüktü, oysa artık kimsenin kullanmadığı bir terim oldu. Tek tük adı anılırsa o da işlenmesinden bir aksaklık olduğu içindir: O bütünlüğü içinde değil de bir koroner ya da atardamar sorunu olduğu zaman akla geliyor. Ama yüreğin insan ruhunun merkezi olduğu artık anımsanmıyor. Pek çok kez bu vefasız sürgünün nedeni hakkında kendimi sorgulamışımdır. Augusto, İncil'den alıntı yaparak, "Yüreğinin sesini dinleyen aptaldır" derdi sık sık. Neden böyle olsun? Yürek bir ateş yakma odasına benzediği için mi? Orası karanlık olduğu için mi, karanlık ve alev alev? Zihin ne kadar çağdaş bir terimse yürek de o kadar demode oldu. Yüreğine kulak veren -diye düşünülüyor bu halde- hayvan dünyasına, doğal denetim altında olmayan dünyaya daha yakındır, mantığına kulak verenler ise daha yüksek gözlemler peşindedir. Peki ya böyle olmayıp da tam tersi olsaydı? Yaşamı besinsiz, soluksuz bırakan bu mantık fazlalığı olsaydı?
Sayfa 70
166 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.