Roma’nın en büyük imparatorlarından olan Marceus Aurelius'un kaleme aldığı bu kitap, çağları aşıp günümüze kadar ulaşmış ve birçok insana neredeyse 2000 yıldır hayatında rehberlik etmiştir.
İçeriğinde ölüme, doğaya, kadere, güce, ünvana, erdemli davranışlara, Tanrı'ya, hayata ve daha birçok olguya dair muazzam tespitler bulunan Kendime Düşünceler, düşünsel anlamda gerçek bir yaşam klavuzudur.
Şöyle ki; özellikle Stoacılık akımına mensup olan filozoflardan aşırı derecede etkilenen Aurelius, tüm metni okuyucuya o bakış açısından sunmuştur. Ölümünden yıllar sonra kendisi de o akımın en önemli düşünür ve filozoflarından sayılacağını bilmeksizin.
Aurelius’ta hayranlık uyandıran en can alıcı kısım ise, yaşadığı çağda belki de dünyanın en güçlü hükümdarı iken Kendime Düşünceler'de kaleme aldığı erdemlere bağlı yaşayıp, hoşgörü ve alçakgönüllülüğü karakteri haline getirmesidir.
Marcus Aurelius, birçok tarihçi ve sosyologun öve öve anlatıp bitiremediği, eline güç ve otorite geçtiği halde asla bozulmayan tarihteki nadir kişiliklerdendir. Kitabını da tam olarak aynı paralelde yazmıştır.
Bu eşsiz eserin içerisinde birçok muhteşem tespit olmasına karşın belki de en güzeli şudur; "Kendine kötü davranıyorsun, ruhum, kendine kötü davranıyorsun! Kendini yüceltmek için başka fırsatın olmayacak. Çünkü; herkesin yaşamı yalnızca bir an sürer, seninki neredeyse sonuna erdi, ama hala kendine saygı duymuyorsun. Mutluluğunun başkalarının ruhlarında olup bitenlere bağımlı olmasına izin veriyorsun.”
