Tess okumayalı o kadar uzun zaman olmuş ki o akıcılığı , hissi , merak ve tatmin duygusunu yaşamayı özlediğimi bile fark edememişim. Şubat ayında soğuk , kar , kış kitapları okumak istiyorduk Lele'yle ve bu yüzden kütüphanede kitapları gezerken bu kitabı görür görmez ikimiz de kaptık birer tane. Ama Lele başka bir kitaba devam ettiği için buna başlayamadı. Bense birkaç gün içinde bitirdim. Hatta Lele mart ayında okusun diye ona da ısrarcı oldum , kitap şu an elinde. Yani kitap tam tavsiye etmelik , müthiş bir şey. Dedektif Rizzoli ve Doktor İsles ikilisinden yine aşırı iyi bir yaşantı. Ama bu kez Tess'te görmeye bu kadar alışkın olmadığım bir şey yaşadım ; toplumsal bazı durumlara o kadar ama o kadar güzel göndermeler , toplum ya da sürü psikolojisi hakkında müthiş tespitler ve acı gerçeklikleri.. Alt metni bu kadar dolu bir Tess kitabı daha okumamıştım.
Doktorumuz bir konferansta eski bir arkadaşıyla karşılaşıyor ve birlikte zaman geçirmek için yola koyuluyorlar , olaylar buradan gelişiyor ve insanın kafasını karman çorman eden durumlar yaşanıyor.
Kitapta Jonestown olayına fazlasıyla gönderme var diyeceğim ki zaten ilerleyen sayfalarda bu olaya da değiniliyor. Jonestown olayını daha öncesinde bildiğim ve etkilendiğim için bu kitabın bendeki etkisi kat kat fazla oldu. Toplumsal bazı kararların aslında ne kadar bağnaz , kör edici ve zararlı olduğunu böylesine müthiş bir kurguda okumak muazzamdı.
Fazlasıyla tavsiye ederim , iyi okumalar