Kitabı okumayan yahut filmini izlemeyenlerin dahi aşina olduğu "Çılgın Kalabalıktan Uzak" ifadesi Thomas Gray'in 1751'de yazdığı 'Bir Taşra Kilise Bahçesinde Yazılan Ağıt' adlı şiirinden geliyor:
Kaç çiçek kim bilir sergiler renklerini, gözlerden ırak/Itırını çöl kumuna saçmaya tutsak.
Çılgın kalabalıktan uzak
Dünya klasikleri listesi aşağıdaki kitaplardan oluşur.
Yabancı - Albert Camus
Monte Kristo Kontu - Alexandre Dumas
Vadideki Zambak - Balzac
Yüzbaşının Kızı - Puşkin
Zamanımızın Bir Kahramanı - Lermontov
Fareler ve İnsanlar - John Steinbeck
Tarım öncesi zamanlarda, avcı-toplayıcı alalarımızın ortala-ma ömrü 20-30 yıldı. Ortaçağda ve
Geç Roma dönemi Avru-pasında da öyle. Ortalama ömrün 40 civarını bulması, ancak 1870'lerde
gerçekleşebildi. Yaşam süresi 1915'te 50ye, 1930'da 60'a, 1955'te 70'e yükseldi; bugünse (erkekler
için biraz daha kısa, kadınlar
"Ah Lord Henry, keşke yeniden genç olmanın bir yolu olabilseydi."
Lord Henry bir süre düşündü. "Gençken yaptığınız çok büyük bir hata var mı düşes?" diye sordu masanın ucundaki kadına.
"Olmaz mı? Hem de öyle çok var ki."
"O zaman aynı hataları yine yapın. İnsan gençlik günlerine dönebilmek için akılsızlıklarını tekrarlamalıdır."
"Muazzam bir teori!" diye haykırdı düşes. "Hemen hayata geçirmeliyim."
"Tehlikeli bir teori!" cümlesi döküldü Sör Thomas'ın ince dudaklarından.
"Evet," diye devam etti Lord Henry, "yaşamın en büyük sırlarından biri budur. Günümüzde insanlar benliklerini sinsice kuşatan sağduyudan ölüyor; aslında asla pişman olunmaması gereken tek şeyin hataları olduğunu anladıklarındaysa iş işten geçmiş oluyor."
Sayfa 48 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Cehalet mutluluktur, belki de en yanlış yorumlanan cümlelerden biriydi. Bir görüşe göre cümlenin asıl çıkış noktası Ingiliz şair Thomas Gray'in şiirinden bir dizeydi. Şair, yıllar sonra eski okulunu ziyaret etmiş, neşe ve gençlikle dolu tepeleri görünce yeniden mutlu hissetmişti. "Masum hazlar ne güzeldi" diye geçirmişti içinden. Okulun steril, korunakh or tamından çıkan genç insanların gerçek dünyada karşılaştıkları kötülükleri düşünmüştü: korku, kıskançlık, öfke, umutsuzluk, yoksulluk, ölüm... "Bu gerçekleri keşke hiç öğrenmeselerdi. Düşünce, cennetlerini yıkıp geçti" diyordu. Cehaletten kastettiği, hayatın acı gerçeklerinden uzak olmaktı. Acıyı bilmemekti. "Cehaletin mutluluk olduğu yerde, akıllı olmak deliliktir" diye bitiriyordu şiirini. Fazla düşünerek kendi cennetimi yerle bir mi ediyordum?
_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine.
_Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri.
_Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar.
_Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
_Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz. İncil
_Karanlığa lanet etmektense, bir mum yakmalıyız.
_Neyin doğru olduğu umurumuzda mı? Fark ediyor mu?
_Gerçek bilgelik, sınırlarımızı bilmekte yatar
_Can sıkıcı ve sevimsiz görünse de bilimsel yöntemin önemi, bilimsel bulgulardan çok daha büyüktür.
_Edilgen taraf, baskın tarafın yanılsamalarına