Kırık Kalpler Müzesi
Hırvat iki sevgili tarafından beş yıl önce başlatılan ve bugüne kadar bir çok ülkeyi gezen "Kırık Kalpler Müzesi" (Sergisi mi demek lazım?) artık Zagreb''te kalıcı olarak açılmış.
Olinka Vistica ve Drazen Grubisic''in beş yıl önce ilişkilerinin "mirasını" muhafaza etmek için başlattıkları ve hüzünlü ayrılıklarının tanığı
Ölüm Risalesi
Damla damla oluşuyor hayat
Ölüm kımıl kımıl
Duymak kolay
Anlatmak değil
Her an
Farkındayım
Az az öldüğümün
Bilincindeyim doğan ayın
Damla damla oluşuyor hayat
Ölüm kımıl kımıl
Duymak kolay
Anlatmak değil
Her an
Farkındayım
Az az öldüğümün
Kahve
Uçuşan halkalar sürüsü nereye gidiyorsunuz ne bu acele
Tavandan duvara titrek danslarla yürüyün ecele
Basireti kördüğüm olmuş aklım bil kuvve
Fincanımda siyaha çalan kahve, tepside acve
Anılarımı yaşadım saçmaymış, sözleri memnuniyetsiz
Telif var ısrar yok aldım kabul ettim yirmi sekiz
Meditasyonumu bozmasin diye korna sesleri
Tüm arabaları patlattım big bang ile hayatın hilesi
Hileye ne hacet! Çok basit aslında beş sevgi dili
Bilmezler ki kovalar delik, kalpler elek
Ne elediğini bilmeyen insanoğlu daha kelek
Ölüm Risalesi
Damla damla oluşuyor hayat
Ölüm kımıl kımıl
Duymak kolay
Anlatmak değilHer an
Farkındayım
Az az öldüğümünBilincindeyim doğan ayın
Eriyen karın akan suyun
Ve usul usul tükenen zamanınTekrarlayıp duruyor saat
Nefs-i.emmâre: İnsandaki nefsin en zalim ve pervasız halidir. İnsan köle gibi kullanan bir zalim kral misali... Hayatın her sahnesine, eğilimlerimize, ideallerimize, geleceğimize hâkim olmuş bir kral. Bilinçaltımızdan bize hükmetmeye, egomuzu besledikçe bize istediğini yaptırmaya, bizi zorlayıp emirlerini (emmâre) dinletmeye ve gitgide kalbimiz
Mustafa Kutlu, Kırık Kalpler Müzesi, İzdiham Dergisi
"(...) Hastaydı, hastalığı umutla - umutsuzluk arasında gidip geliyordu. Ona gerekli ilgiyi, şefkati, hizmeti gösterdiğimi sanıyordum. Ama hastalık uzadıkça şimdi anlıyorum ki bütün bunlar sinsice "yük olduğunu" fısıldıyor. Bu fısıltılara aldırmadım, dayandım. Dayanıklılığım etrafımda hayranlık uyandırdı. "Vay be sizinki bayağı
Mustafa Kutlu’dan içe dokunan bir o kadar da sıcak bir hikaye, iç döküş...
Hırvat iki sevgili tarafından beş yıl önce başlatılan ve bugüne kadar bir çok ülkeyi gezen “Kırık Kalpler Müzesi” (Sergisi mi demek lazım?) artık Zagreb’te kalıcı olarak açılmış.
Olinka Vistica ve Drazen Grubisic’in beş yıl önce ilişkilerinin “mirasını” muhafaza etmek için başlattıkları ve hüzünlü ayrılıklarının tanığı yüzlerce eşya, bu yılın
Bazen, hatta çoğu zaman doğru aşkı yanlış insana sunar bazı kalpler. Bunun sonucuysa sabahlara kadar uykusuzluk, çöken göz altları, kızaran gözler. Titrek bir ses. Çaresiz umutlar.
Sayfa 138 - Olimpos yayınlarıKitabı okudu
" Pencerelerin çoğunda ışık vardı. insanlar sıcak ve kuru evlerinde akşam yemeklerini yiyorlardı. Birkaç saat sonra bu ışıklar sönecek herkes uykuya dalacaktı. Oysa ben o zaman ayakta olacaktım. Çatı katındaki ufak benceremin ışığı sokağın döşeme taşları üzerinde soluk ve titrek bir iz çizecekti."
Sayfa 108Kitabı okudu
Bu kitap asktır
Kısa zamanda çok şey yaşandı ve bitti. Uğurlarına kurulan cümleler tükenmeden, gözlük yere düştü. Savruldu, parçalandı. Sonbahar yaklaşırken, küçük bir kızın iç çekişine, bir aracın siren sesine saklandı boğaz acıtan çığlıklar. Umudu arayan kalpler, sevgi ve arkadaşlık bağlarını tutan incecik iplere sardı titrek parmaklarını.
Gözlüğün camları kırılırken, nice kalpler de kırıldı beraberinde. Ateş düştü. Yaktı, kavurdu. Buhar oldu, havaya karıştı. Sonra herkes ateşi soludu. Bazen ciğerler yandı, bazen soğuk bedenler ısındı.
Kaybedişin boğazları düğüm düğüm ettiği bir gün dans ederken sarıldılar birbirlerine
Sonra bir gün seçtiler kendilerine.
Onlar, sevilmeyeni sevdiler.
Ölüm Risalesi
Aziz kardeşim
Yusuf Erzincânî (Ergün)'nin anısına
*Önsöz
Damla damla oluşuyor hayat
Ölüm kımıl kımıl
Duymak kolay
Anlatmak değil
Sayfa 139Kitabı okudu
Cahiliyet devrinden...cehalet devrine...?
Her duyuş; bir öncekinden az, her hissediş;bir öncekini aratıyordu.
Yetimdi sözcükler ve sevgiler,acılar besteliyordu yürekler
Cahilce işleniyordu cinayetler,
Cinnet karargâhına dönmüştü kalpler,
Hor hakir görülüyordu,insandan sayılmıyordu kadınlar,
Dalga dalgaydı nefesler,kısılmıştı,titrek titrekti sesler...
Sayfa 18Kitabı okudu
