Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanlar herkesin yaşadığı gibi yaşamaya devam ediyorlar. Fakat sadece inancın öğretileriyle alakası olmayan prensiplerle değil,aksine,bu öğretilere ters düşen prensiplerle hayatlarını sürdürüyorlar. İnancın öğretilerinin hayata yeri olmuyordu. İnsan ilişkilerinde de hiçbir zaman ortaya çıkmıyorlar. Basit şekilde, hayatı yaşarken hiçbir etkileri olmuyor.İnancın öğretileri hayattan kopmuş, ondan bağımsız olarak başka bir dünyaya bırakılmıştı.
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
Üstelik bugün, geçmişte de olduğu gibi, güvenle kabul edilen ve dış baskılarla sürdürülen dinin öğretileri, bu öğretilerin aksine ayakta kalmaya devam eden yaşam tecrübelerinin ve bilgilerinin de etkisiyle yavaş yavaş etkisini yitiriyor. Çocukluklarından beri dayatılan dini öğretilerden içlerinde hiçbir iz kalmamış olmasına rağmen, insanlar çoğunlukla inançlarının zarar görmediğini hayal ederek yıllarca yaşıyorlar.
Reklam
Tolstoy
“Yüksek sosyetenin gözünde mutlu geçmiş hayatım boyunca, onların öğretileri adına maruz kaldığım ıstıraplar, İsa adına şehit düşen iyi birinin ıstıraplarına bedeldir. Başta ayyaşlığım ve öğrencilikteki sefih yaşantım olmak üzere, düellolar ve savaşlar dahil, hastalığa ve bugün içinde yaşadığım doğa karşıtı koşullara varana dek, hayatımın en çetin anları; yüksek sosyete uğruna şehit düşmüş birinin çektikleridir.”
Şamil, saldırmayı bildiği gibi geri çekilmeyi de biliyor ve kendine güvenini kaybetmiyordu. Geri çekilme emri vermesi, aşiretlerin gözündeki itibarına gölge düşürmüyordu. Savaşta böyle iniş­li çıkışlı durumlar olurdu. Rusların safına geçip sonra yeniden Şamil'e katılan aşiret mensuplarına, dönek gözüyle bakılmazdı. Böyle birçok durumda
Geçmişte olduğu gibi bugün de güvene dayalı kabul edilen ve dış baskılarla sürdürülen din öğretileri, bu öğretilerle çelişen hayat tecrübeleri ve bilgi birikiminin etkisi altında zamanla solup gitmektedir.
Sayfa 8 - Ren Kitap
İnsanlar herkesin yaşadığı gibi yaşıyor, fakat yine de bu insanların hepsi din öğretileriyle hiçbir alakası olmayan ve çoğunlukla bu da öğretilerle çelişen prensiplere göre yaşıyor. Din öğretilerinin hayatta bir yeri ya da insan ilişkilerinde bir rolü yok, kısacası hayatı yaşarken hiçbir etkileri yok. Din öğretileri başka bir diyara bırakılmış, hayattan ayrı ve bağımsızdır. Şayet birisi bunlarla karşılaşmak zorunda kalırsa, hayatla bağı olmayan yüzeysel bir olgudan ibaret olduğunu mutlaka görecektir.
Sayfa 7 - Ren KitapKitabı okudu
Reklam
Bazıları çocukluğundan beri kendisine verilen dini öğretileri hala bozulmamış olduğuna inanır . Oysa geçen zaman zarfında kişinin içinde inancından eser kalmamıştır .
Yağmur suyu oluklardan aktığı zaman bize sanki su oluktan geliyormuş gibi görünür. Fakat aslında su semadan düşer. İşte veliler, din büyükleri, filozoflar, faziletli kimseler ve âlimlerin öğretileri de böyledir. Verdikleri bilgiler ve öğretileri bize onlardan geliyormuş gibi görünür. Hâlbuki aslında o bilgiler ve öğretiler bize doğrudan Allah'tan gelmektedir.
Din öğretilerinin hayatta bir yeri ya da insan ilişkilerinde bir rolü yok, Kısacası hayatı yaşarken hiçbir etkileri yok. Din öğretileri başka bir diyara bırakılmış, hayattan ayrı ve bağımsızdır.
• Birçok eleştirmen, sanatın temel özelliklerine değil, eserdeki ahlâksızlık oranına dikkat eder. Bunlar genellikle, halkçı görünerek, sanatın temel özellikleri dışına çıkan eserlere, cinsellik içeren çalışmalara, yoksulluk edebiyatlarıyla süslenmiş hikâyelere önem verirler. Eleştirmenler sanata bir şey katamadıkları gibi, sağlıklı bir eleştiri
Reklam
İnsanlar herkesin yaşadığı gibi yaşamaya devam ediyorlar. Fakat sadece inancın öğretileriyle alakası olmayan prensiplerle değil, aksine, bu öğretilere ters düşen prensiplerle hayatlarını sürdürüyorlar. İnancın öğretilerinin hayatta yeri olmuyordu. İnsan ilişkilerinde de hiçbir zaman ortaya çıkmıyorlar. Basit şekilde, hayatı yaşarken hiçbir etkileri olmuyor. İnancın öğretileri hayattan kopmuş, ondan bağımsız olarak başka bir dünyaya bırakılmıştı.
Geçmişte olduğu gibi bugün de güvene dayalı kabul edilen ve dış baskılarla sürdürülen din öğretileri, bu öğretilerle çelişen hayat tecrübeleri ve bilgi birikiminin etkisi altında zamanla solup gitmektedir.
Sayfa 8 - Ren YayınlarıKitabı okudu
"İnsanlarca bilinen İsa'nın öğretileri şiddet ve kılıç yoluyla gelmedi," derler, "ama bunlar sadece kötülüğe karşı direnmeme, kibarlık, alçakgönüllülük ve barışseverlik yollarıyla barış, uyum ve takipçilerinin arasındaki sevgi örneği olarak tüm dünyaya yayılabilir."
İnançla Bağın Kopuşu
Gördüğüm kadarıyla durum çoğu kez şöyle gerçekleşiyor: İnsanlar herkesin yaşamaya çalıştığı gibi yaşamaya devam ediyorlar. Fakat sadece inancın öğretileriyle alakası olmayan prensiplerle değil, aksine, bu öğretilere ters düşen prensiplerle hayatlarını sürdürüyorlar. İnancın öğretilerinin hayatta yeri olmuyordu. İnsan ilişkilerinde de hicbir zaman ortaya çıkmıyorlar. Basit şekilde, hayatı yaşarken hiçbir etkileri olmuyor. İnancın öğretileri hayattan kopmuş, ondan bağımsız olarak başka bir dünyaya bırakılmıştı.
130 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.