Cengiz Aytmatov’un kaleminden çıkan Toprak Ana, savaşın en acımasız yüzlerinden biri olan “geride kalanların dramını” işleyen kısa ama etkileyici bir eserdir. Aytmatov, bu kitapta savaş cephelerinde dökülen kan kadar, köyde tarlaların başında dökülen gözyaşlarına da dikkat çeker. Savaşın cephedeki kahramanları kadar, geride kalan ve sabırla bekleyen kadınların, anaların, yaşlıların ve çocukların da birer kahraman olduğunu gösterir.
Kitabın anlatıcısı olan ana karakter Tolgonay’ın toprağa seslenişi, Aytmatov’un doğaya olan saygısını ve metaforik anlatım gücünü gözler önüne serer. Toprak burada yalnızca bir zemin değil, bir karakterdir. Tolgonay ona sitem eder, ondan teselli bekler, ona sırlarını anlatır. Toprak hem tanık hem de sığınılacak bir varlık olur.
Cengiz Aytmatov’un şiirsel dili, kitabın kısa hacmine rağmen derin bir iz bırakır. Anlatım yalın, içten ve duygusaldır. Simgelerle örülü bir metindir bu: toprak, güneş, su, rüzgâr… her biri bir anlam taşır. İç konuşmalar ve geçmişe dönüşlerle ilerleyen yapısı, romanı neredeyse bir ağıt ya da modern bir destan haline getirir.
Ben okurken, daha önce okuduğum Yu Hua'nın Yaşamak isimli kitabından esintiler ve benzerlikler fark ettiğimi söylemeliyim. Yazım tarzlarında farklılıklar olsa da her iki kitapta beni çok etkiledi ve her ikiside benim için çok değerlidir.
Keyifle okumanız dileğiyle...
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202269,7bin okunma