Güzel hikaye
Bir yabancı, Syrakusa Kralı Dionysios’a, iyi bir para karşılığı uyruklarının kendisine karşı hazırlayacakları bütün kundakları sezinleyip meydana çıkarmanın şaşmaz yolunu öğretebileceğini orda burda söyleyip herkese duyuruyor. Haberi alan Dionysios çağırtıyor adamı, korunması için böylesine gerekli bir ustalığı öğrenmek için. Yabancı gelip kendisine öğretecek hiçbir hüneri olmadığını, yalnızca ona bir torba altın vererek yaman bir sırrı elde ettiğini sevinçle ilan etmesini söylüyor. Kral beğeniyor bu buluşu ve beşyüz altın saydırıyor yabancıya.
Ölüm gelir. Ve dalar yüzünü, saçlarını Hiç tanımadığın sinsi bir rüzgar. Ölüm gelir. Evde seni bekleyen Birileri var mı diye sormaz. Ölüm gelir. Önce silah sesleri, Önce silah sesleri duyulur çok yakınında Ve yankılanır az sonra uzak ülkede. Ölüm gelir. Bir kapıyı örter gibi. Doğum tarihlerine, düşlere aldırmaz. Niye böyle bu,
Reklam
Yaşamak ile var olmak arasında kocaman bir boşluk var. Çoğumuz orada debeleniyoruz. Dünyanın mecburiyetleriyle başa çıkmaya çalıştıkça; yavaşlıyoruz, azalıyoruz. Hayır, kötü şeylerden bahsetmek istemiyorum. En azından dörtnala üstümüze gelen duvarlardan, nezaketsizliklerden, riyadan, korna seslerinden, korkulardan, savaşlardan, siyasetten ya da yoksulluktan. Sözün değeri üstünde dönmek istiyorum.
Sayfa 20 - Fikir Sanat ve Edebiyat dergisiKitabı okudu
… Bir de şuna şaşırıyorlardı: Nasıl oluyor da bir eşek kadar bile kafası işlemeyen vicdansız, ahlaksız, budala Zenginin biri, sadece birkaç torba altını var diye, akıllı dürüst bir sürü insanı buyruğu altında köle gibi kullanabiliyordu.
Tüm güzelliklerden bir torba dolusu olsun saklanabilse ve zor zamanlar için bir kenara koyulabilse keşke!
Sayfa 53
Bahçenin önündeki sedire oturdu Bahire. İçinde değişik bir yaşamın arzusu hem de bu yaştan sonra, ilk kez orada filizlendi. Şöyle düşündü: "Yetmiş yaşındayım. Evi çekip çeviren benim. Beş tane uşak, üç gelin, iki damat, dokuz torun, torba torbalak elime bakıyor. Aga'nın kendine hayrı yok. Utanmazlar pazara bile beni gönderirler. Tövbe haşa, kader böyle yazmış ama..." Aması maması kümes damının üzerinde eşelenen tavukların kaçışmasına rastladı. Ama, virgül, ama, virgül gibi bir sıralama bir bekleyiş oluştu bahçenin ortasında. Düşündü taşındı. Ne gariptir zihnine grev gibi lokavt gibi şeyler üşüştü. Haberlerde görmüştür tabii. Başka nereden bilecek. Hem siz nereden bileceksiniz onun neler çektiğini? On yaşında çık köyden, on üçünde evlen, on beşinde anne, otuzunda torun sahibi, ellisinde hasta, altmışında yasta ol. İşte o yüzden olacak. "Yenişehir yönüne bir bilet, sadece gidiş!" cümlesi yankılandı istasyon binasının sönük ışıklarında. Akşamın bu saatinde, bak hele!
Sayfa 42 - 1. baskı: Haziran 2023 - Klaros Yayınları
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.