Yaşamak ile var olmak arasında kocaman bir boşluk var. Çoğumuz orada debeleniyoruz. Dünyanın mecburiyetleriyle başa çıkmaya çalıştıkça; yavaşlıyoruz, azalıyoruz. Hayır, kötü şeylerden bahsetmek istemiyorum. En azından dörtnala üstümüze gelen duvarlardan, nezaketsizliklerden, riyadan, korna seslerinden, korkulardan, savaşlardan, siyasetten ya da yoksulluktan. Sözün değeri üstünde dönmek istiyorum.