Etnik kıyımlar bazen bilinçli ya da bilinçsiz, elbette üzüntü verici ama anlaşılabilir ve "insan doğasının özünde var olduğundan" ne olursa olsun kaçınılamaz olan toplu tutku suçları gibi ele alınır...
"Felsefenin meşalesini her zaman tutku ateşi yakar."
İmparatorluk toprağına eriştiğinde, Belisarios karısını Bizans’tan gelmiş buldu. Gözden düşmüş olan karısını gözetim altına aldı ve ortadan kaldırmak için birbiri ardına girişimlerde bulundu. Ama her seferinde, bana sorarsanız gözlerini karartan tutku nedeniyle geriledi ve başarılı olamadı. Dedikodulara göre, karısı onu tutsak etmek için sürekli
"Namus suçları" denilen şey, "tutku suçları" kavramıyla karıştırılmamalıdır. Tutku suçları, ilişkideki bir eşin (karı veya kocanın) diğerine karşı (duygusal veya tutkuyla) ani bir tepki olarak (çoğunlukla 'cinsel tahrik' savunması zikredilerek) işlediği suçla sınırlıdır. Namus suçları ise (genellikle) kadınların ailenin bir ya da daha fazla üyesi tarafından (eşleri dahil) bireysel ya da ailevi namus adına istismar edilmesi veya öldürülmesini içerir.
Sayfa 29 - bgst yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Kürkteki kan lekesi nasıl çıkarılır, sorun bana.
Ben ciddiyim, çekinmeyin.
Sorun.
Bu işin sırrı mısır unu ve kürkü ters yöne
fırçalamaktır. İşin hüneri ise çenenizi kapalı
tutmaktır.
Piyanonun tuşlarındaki kan lekesini
çıkarabilmek için tuşları talk pudrası veya
süt tozuyla ovmak gerekir.
Şimdi söyleyeceğim şey çok aranan bir beceri
olmayabilir, ama duvar kağıdındaki kan lekelerini
çıkarmak için mısır nişastasıyla suyu karıştırıp elde
ettiğiniz lapayı lekenin üzerine sürmeniz
yeterlidir. Bu yöntemle çarşaf veya koltuklardaki
kan lekelerini de çıkarabilirsiniz. Önemli olan bu
tür şeylerin ne denli çabuk olabileceğini
unutabilmektir. İntiharlar. Kazalar. Tutku suçları.
Sayfa 289Kitabı okudu
Kıskançlık, tarih boyunca şiddet ve çatışma yaratmıştır. “Tutku suçları” o kadar bilinen bir terim haline gelmiştir ki ne kadar yanıltmalı olduğunu nadiren düşünürüz -tutku ve suç, aşk ve ölüm. Bu gaddar paradoks, insanın en fazla sevdiğini öldürmesine neden olur.
Etnik kıyımlar bazen bilinçli ya da bilinçsiz, elbette üzüntü verici ama anlaşılabilir ve "insan doğasının özünde var olduğundan" ne olursa olsun kaçınılamaz olan toplu tutku suçları gibi ele alınır...
Tutku suçları suçtan sayılmazsa, o halde devletin adliyesine ne gerek var?
Sayfa 12 - iş Bankası kültür yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Bir ölüm mesafe.
BİR ADIM MESAFEDE
Tanıdık yabancılar benim dostlarım
Fısıltıyla konuşulan aile trajedilerinin kahramanları...
Tutku suçları işliyor gözler
Kadere direnen bir komisyonun üyeleriyiz
Vicdan yalıtılmış,
Sürekli bir gecenin çıkmazı şimdi.
Asılacak şairler yalnız.
Asılacaklarından habersiz.
Kobay kolonisinin mağlubiyet dansı sahnede
Öyle eşsiz bir incelikle geliyor ki Kıyamet,
Yavaş, yavaş. Sabırla.
Maharetli bir elde yontulmuş,
Zarif, keskin...
Herhangi bir zamanda herhangi bir dua gibi. Nedensiz.
Kömürden çekirdekli, taştan derili,
Kinden sevinç toplayanlar habersiz.
Susadığımız her neyse düşmedi henüz toprağa İçimizdeki acının afyonu bu.
Ve,
Bir zalimin azize,
Bir azizin zalime dönüşü,
Herkese
Bir adım mesafede.
Yaşasak da yaşamasak da
Gelecek kapımıza...
Ali Deniz Uslu
Sayfa 35
Bağlı Kalmanın Yeri
Akıyor şarkısı büyük bedenin,
Kovuşturulan şarkısı. Bir meydana
Hep meydanlara. Meydanlara.
Nasıl bakıyorsa bir koltuk bir duvara,
Başkaldırmanın sınırlandırıldığı bir dünyada
Akıyor...
Kovuşturulan bir kan gibi.
Bir pasaport, bir okyanus ve biraz uçak
Ve biraz "geçmiş yazlar, kiraz ağaçları"
Neyi kurtarabilir.
Kovuşturma. Suçlu ve
