Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-Sen kaplumbağanın istivarını* bilirsin? -İşitmemişim. -Ben büyük anamdan dinledim. -De ki ben de işiteyim. -Kaplumbağa evvelden insan imiş... -Laf deyi durmuş karşımda, ne martavallar zırlıyorsun? -Zo dinle. Hem insan hem de zenaat sahibisi imiş. -He söyle köpoğlu ne iş tutmuş? -Hamurkâr imiş. Büyük bir günah etmiş, Asfas* hamur teknesi sırtına yükleterek onu kaplumbağaya çevirmiş. Çayıra salıvermiş. -Ya Rabb'im günahı ne imiş acep? Okkalığa eksik hamur koymuş? -İşte öyle bir iş etmiş -Haksızlık edenleri Asfas* böyle birer birer çarpmadıktan sonram bu dünya düzelmez. -Fakat çok defa olan kıyak haksızlıklara hiç tınmıyor.
Sayfa 63 - istivar: hikâye Asfas: Ermenicede kutsal ruh, yüce yaratıcıKitabı okuyor
Mekan eskilerin hayatında nasıl böyle köklü bir yer tutmuş? Mekanı vatan beklemişler sanki. Oysa bizim nesiller bir yere bağlanmama hususunda anlaşmış gibidir, ne kadar çok gezersen o kadar yaşıyorsun. Tuhaf.
Reklam
Gerçekten de üzeri taştan kabuk tutmuş ve hiçbir şey hissetmez hale gelmişse nasıl ıslah olabilir acıyla, ıstırap­la bir kalp?
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sakin bir hayat sürdürdüğünü sanan herkesten biriydim bende. Oysa ne kadar çok acı birikmiş içinde. Kimseye derdini söylemeden sadece bir defter tutmuş kendine, sırdaş diye. Ne zordur insanın içinde fırtınalar koparken dıştan sakin görünmesi.. ah Raif efendi..
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021316,2bin okunma
Sana bir çift kumru Gösterecek buz tutmuş cesedimi. Ve sana ötüşleri Söyleyecek gözyaşı içinde öldüğümü
Yarın, yarından sonra bir yarın, bir yarın daha Sürüp gidiyor günden güne küçük adımlarla; Geçmiş günlerimiz ise nice sersemlere ışık tutmuş Ölüm yolunda, toz toprak olmazdan önce Sön, cılız kandil, sön! Hayat dediğin ne ki: Yürüyen bir gölge, bir zavallı kukla bu sahnede: Bir saat boy gösterip, boyun kırıp gidecek! Bir daha da duyulmayacak artık sesi. Bir aptalın anlattığı bir masal bu: Kuru gürültüler, deli saçmalarıyla dolu.
Reklam
Gene Osmanlının son devirlerinin, 1918'de ölen Sivasın Şarkışla kazasından bir Serdarisi var. Her sözü zehir zıkkım: Sefil ireçberin yüzü soğuktur Yıl perhizi tutmuş içi kovuktur İneği davarı iki tavuktur Bundan gayri yoktur malımız bizim Benim bu gidişe aklım ermiyor Fikara halini kimse sormuyor Padişah sikkesi selam vermiyor Kefensiz kalacak ölümüz bizim
Sayfa 26 - YKYKitabı okuyor
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.