Nasıl ki aynı zincir hem nöbetçiyi hem de tutuklu eri birbirine bağlarsa, hiç benzemeyen şeyler de birbirlerine eş olurlar: Umudu korku izler. Bu iki duygunun birbirini izlemesine şaşma. İkisinin ruhu da kararsızdır, ikisi de geleceğin bekleyişi içinde endişelidir. İkisinin de en büyük nedeni bugüne uymamamızdan, düşüncelerimizi hep ileriye atmamızdan ileri gelir.
Evine dönen tutuklu için, yaşanan onca şeyden çıkarılan onurlu deneyim, çekilen onca acıdan sonra Tanrı'dan başka hiçbir şeyden korkması gerekmediği yolundaki harika duyguydu.
Beni yak kendini yak, her şeyi yak
Bir kıvılcım yeter, ben hazırım bak
İster öp okşa, istersen öldür
Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk
Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk
Seni içime çektim bir nefeste
Yüreğim tutuklu, göğsüm kafeste
Yanacağız ikimiz de ateşte
Bir kıvılcım yeter, hazırım bak
Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk
Şimdi buraya birkaç tane daha alıntı koyardım ama bunun bir manası olmazdı. Zaten özetlenebilecek nitelikte alıntıları paylaştım. Eğer bu paylaştıklarimdan bir anlam çıkaramadıysanız o sizin sorunuz demektir.
Gerçek şu ki, İslam inancına sahip olan kadınların çoğu bir yerde hep tutuklu kalmıştır. Belki de inançsız olmalarının nedeni de kadın
Evine dönen tutuklu için, yaşanan onca şeyden çıkarılan onurlu deneyim, çekilen onca acıdan sonra Tanrı'dan başka hiçbir şeyden korkması gerekmediği yolundaki harika duyguydu.