Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne kadar şaşkınsın, insanları senin kanatlarınla uçurmak istiyorsun, ama onlara bir tüy bile veremiyorsun.
Bir Tüy
Ölsen,ilkin yazık oldu diyecekler. Sonra durup, neden öldü diyecekler. Dostlar er geç unutacak bir gün ama.. Uzun zaman seni anar sevmeyenler.
Reklam
Ah tatlı kaçık Zerdüşt, güvenmeye pek heveslisin. Ama hep böyleydin sen: hep güvenle yaklaştın korkunç olan her şeye. Her canavarı okşamak istersin. Bir nebze sıcak soluk, bir tutam yumuşak tüy pençesinde. Ve sen hemen hazırsın sevmeye ve baştan çıkarmaya. Sevgidir en yalnız kişinin tehlikesi, her şeye duyulan sevgi, canlı olsun yeter ki! Gerçekten gülünç benim deliliğim ve sevgideki alçakgönüllülüğüm.
Sayfa 152
Posta güvercinlerinin de bir hikayesi varmış...
"...Haberci güvercinlerin eşlerine gittiklerini biliyordum. Yavruyken bir dişi bir erkek güvercin birbirine alıştırılır, sonra dişisi günü gelince geri dönmesi için erkeğinden ayırtılır ve gidecek haber için beklemeye alınırdı. Kaç yıl geçerse geçsin ve nerede olursa olsun günün birinde erkeğinin kokusunu taşıyan bir tüy kendisine koklatıldığında gider erkeğine kavuşurdu. Bu yüzden posta güvercinlerinin genellikle dişilerden seçildiğini ve güneşin yönünü izleyip havayı koklayarak yönlerini bulduklarını biliyordum. Tarih, iyi bir kuşbazın, güvercinlerin eşlerine karşı olan sadakat ve sevgilerini gizli haberleri için kullanabileceğinin örnekleriyle doluydu."
Ey bizim sabır yüklü toprağımızın kutsal ağacı Sen bize hayatsın umutsun mezarlar kadar derin Bizi tutan bir şey varsa dirilten o sensin Üzerinde uyuduğumuz yavru kuşların tüy renkli sıcaklığı. Ey damarlarımızda donan buz yüzlü heykeller beldesinden Yıkıntılar sonrası sığındığım şefkat anası Ey dağları yerinden oynatan ses ey mermeri toz eden rüzgar Ey alemi donatan ışık toprağa can veren el.
"Nefretten neler doğuyor, ama daha çoktur sevgiden doğan. Ey kavgacı sevgi! Ey sevilen nefret! Ey hiçten yaratılan şeyler! Ey ağır hafiflik! Ciddi hoppalık! Güzel şekillerin biçimsiz kargaşası! Kurşun tüy, parlak duman, soğuk ateş, hasta sağlık! Hep uyanık uyku! Ey kendisi olmayan! Duyarım bu sevgiyi, ama zevk almam ondan."
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Buraya heyecanla ve umutla bir tüy kadar hafif gelmişken, dönüşüm dağlar kadar ağırdı. Omzumda bir çuval, içinde de beni mutsuz eden sıkıntılar vardı sanki.
işte tüy gibi hafif-sonsuzluk gibi derin yıldızlı bir gece duruyor başucumuzda.
Sayfa 23
Varamasak da belki birilerine yol gösteririz!
TROFİMOV - Senin baban köylüymüş, benimki eczacıydı, ve bütün bunlardan kesinlikle hiçbir şey çıkmaz. (Lopahin, kağıt paralar çıkarır cebinden.) Bırak, bırak... İstersen iki yüz bin ver, almam. Ben özgür bir insanım. İster varlıklı, ister yoksul olun, sizlerin hepinizin değer verdiğiniz şeylerin benim gözümde havada uçan bir tüy kadar değeri yoktur. Sizler olmadan da yaparım ben, umurumda değilsiniz. Güçlü ve gururluyumdur ben. İnsanlık yüce bir gerçeğe, yüce bir mutluluğa doğru gidiyor... Dünyada elde edilebilecek en yüce gerçeğe ve en yüce mutluluğa doğru gidiyor insanlık... Ve ben ön saflarındayım bu gidişin!
"Enneline, çayır çimenden ziyade felaket ve kıl tüy bitiyor bu zamanda..."
Sayfa 7
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.