Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
111 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
Kayıp Zamanın İzinde'nin ilk kitabı Swannlar'ın Tarafı'yla bellek, unutuş ve hatırlayış üstünde yol alırken tamamen denk gelişler üzerine çıktı karşıma Benim Rüyalarım Hep Çıkar. Proust’ta belleğin kaypaklığıyla savrulurken Benim Rüyalarım Hep Çıkar’da Efsunlu nineleri, kocakarıları, her hareketine batılların yerleştirildiği
Benim Rüyalarım Hep Çıkar
Benim Rüyalarım Hep ÇıkarEsra Kahya · İletişim Yayınları · 2023221 okunma
Ah! Unutmak için ne kadar uzağa gidebilir bir insan? Kaç kilometre giderse unutmaya başlar? Mesafeler mi daha çabuk unutturur, yoksa saatler mi? Kaç şehir eskitmek lazım unut mak için birini ya da kaç saati tüketirsek unutmuş oluruz aklımızda yerli yersiz patlayan anılardan bir çuval mermiyi? Kaç adım atmak lazım bir kâbustan uyanmaya? Kaç uykuyu katletmek gerek unutmak için gözümüze batan dikensi bakış ları? Kaç kişiyi teşhis edince gider insan kendinden ya da kaç kişiyi gömmek gerek bulmak için aradığını?
Reklam
Unut!
Artık senden bir ricam var. O da beni unutman.
Sayfa 117
Kendi kusurlarını görmekten korkanlar, kusurlarını unut­ mak için sürekli başkalarında kusur ararlar. Biri sizde sürekli kusur arıyorsa kendinden kaçıyordun
U-nut-mak. Bir şeyi, birini unutmak. Bir şeyi, birini artık hatırlamamak. Unutabilsem. Unut!
İnsan kelimesi, ilginç bir kelimedir. Dilciler tarafından Arapçada iki kökeninin olduğu söylenir. Birisi e-n-s kökün- den gelir, ünsiyet kuran varlık demektir. Yaratıcısı, gök kubbesi, hemcinsleri ve diğer varlıklarla yakınlık, kurbiyet kurabilen demektir. İnsan özü itibarıyla bu ilişkiyi kurabilen "mu- nis" bir varlıktır. Bebeğini dünyaya getiren bir annenin merhametini, yavrusuyla kurduğu bağı düşünün. Bir diğer etimolojiye göre ise insan kelimesi n-s-y kökünden gelir. O da unut- mak (nisyan) demektir.
Sayfa 34 - MecraKitabı okudu
Reklam
Hz. İsa
Mutlu olmak istiyorsan geçmişi unut, geleceği düşünme ve anı yaşa
Daha
Ama bugünü, dünü unutmak için yaşamak, hiçbir halta yaramadı. Aksine... Unutulması gerekip de unutulamayanlar, katlana katlana çoğaldı. Meğer önce yarını unutmak gerekiyormuş... Her doğanın yeni bir güneş olduğuna inanacak kadar unut- mak... Her güneşi ilk ve son kez gördüğüne emin olacak kadar unutmak. "Bugünkü biraz daha geniş sanki!" ya da “Dünkü güneş daha ovaldi, değil mi?” diyecek kadar unut- mak... Her günü ilk kez yaşıyormuş gibi hissedecek kadar unutmak gerekiyormuş... Ve de bağırmak: "Hangi dinde deja vu yok, ben ona inanacağım!” Ve de susmak: Nerede diriliş yok, ben orada olacağım...
Sayfa 75 - Doğan KitapKitabı okudu
Tamam. Suna vazgeçti ya. Bu kez inadım inat. Ben aynen uyguluyorum dediğini. Benden istemiyor ya olsun. Böyle durumlarda en iyisi budur. Zart zurt etmeye kalkanın zurtunu, tam gevşediği an uygula­ mak. Geriye dönüp tam kapının orda, jimnastik der­ sinde öğrendiğimiz biçimde, sağ dönüş yapıyorum. İyice abartarak, ayaklarımı birbirine, ellerimi de bal­ dırlarıma çarpıyorum, başımla sert bir selamı unut­ mayarak.
70 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.