Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Onun olan şeylere çizdiği en sevdiği mavi çiçeklerden. Gökçen'e benzeyen mavi çiçeklerden. Unutmabeni çiçeklerinden.
Sayfa 310Kitabı okudu
Batacak mısın, kestiremiyordun. Ona kalbini kırması için gereken tüm izinleri verdiğini düşündün. O şahaneliğe çamurlu ayaklarıyla girip ortalığı savaş alanına çevirmesine. Atını bağladığın tüm ağaçları kökünden sökmesine. Ama bunu sadece onun elinden kedere bile razı olduğun için yapıyordun. Çünkü insanın bazen narin boynunu uzatıp birinin keskin kılıcının önüne, ölüme bile karşı gelemediğini iyi biliyordun. Parmağının ucuyla çarşaftaki izleri takip ettin. Çizgilerin çizildiği anları bulmaya çalıştın kumaşın üzerinde. “Bak, tam şurada sarılmışız”, “Tam şurada öpmüş beni”, “Şurada düğmelerini bulmuş elbisemin.” Yastıkta bıraktığı çukuru kokladın. Bir kitabın arasına kurumaya bırakılmış bir çiçek. Unutmabeni çiçeği. Hiç görmedin, hiç koklamadın, nasıl bir çiçek bilmiyordun. Ama adını seviyordun.
Reklam
Ne güzelsin ilkbahar
Gerçekten güzel bir gündü, ilk hindiba çiçekleri küçük güneşler gibiydi, ilk papatyalar kar aklığındaydı. Kahverengi fındık ağaçları, yarı açılmış yaprakları, tozuyan, son tırtıl çiçekleriyle dantel gibiydi. Tabak gibi açılmış, sımsıkı yere yapışık, sarı ışıltılı kırlangıçotları her yanda küme kümeydi. İlkyazın koyu sarısıydı bu. Çuhaçiçekleri iyice açılmış, birçokları da solmuştu, sık, dolaşık çuhaçiçekleri utangaçlıklarını yitirmişlerdi artık, sere serpe açılmışlardı. Solgun başaklar gibi tomurcuklanan sümbüllerin yapışkan koyu yeşili bir deniz gibi uzanıyordu, yol kıyısında da unutmabeni çiçekleri göze çarpıyor, hanımküpeleri mürekkep moru bürümcüklerini açıyorlardı, bir çalının dibinde de mavi kuş yumurtalarının kırık kabukları vardı. Dört bir yanda, yaşamın kımıltısı düğüm düğüm tomurcuklar!
Unutmabeni çiçeği
Şişeyi burnuma yaklaştırdım. Mavi çiçek... Büyükannem onlara unutmabeni çiçeği derdi. Bahar mevsiminde oturduğumuz binanın bahçesi bu çiçeklerle dolar.
Sayfa 102Kitabı okudu
"Adı ne bu çiçeğin, biliyor musun sen?" "Ne?" "Unutmabeni çiçeği." "Unutmabeni mi?"dedi Murathan şaşkın şaşkın. "Evet" dedi annesi elindeki küçük çiçeği kibarca okşayarak. "Neyi unutuyor ki?" diye sordu Murathan."Zaten küçücük." "𝐒𝐞𝐯𝐞𝐧𝐢𝐧, 𝐬𝐞𝐯𝐝𝐢𝐠̆𝐢𝐧𝐢 𝐮𝐧𝐮𝐭𝐦𝐚 𝐢𝐡𝐭𝐢𝐦𝐚𝐥𝐢 𝐛𝐮 𝐜̧𝐢𝐜̧𝐞𝐤 𝐤𝐚𝐝𝐚𝐫 𝐤𝐮̈𝐜̧𝐮̈𝐤 𝐨𝐥𝐝𝐮𝐠̆𝐮 𝐢𝐜̧𝐢𝐧 𝐨̈𝐲𝐥𝐞 𝐝𝐞𝐦𝐢𝐬̧𝐥𝐞𝐫, 𝐚𝐧𝐧𝐞𝐜𝐢𝐠̆𝐢𝐦."
“Yavaş oğlum, düşeceksin” diyen annesini hiç umursamadan, okul çantasını kenara fırlatıp koltuğa, annesinin yanına tünedi Murathan. “ bak” dedi elindeki küçücük mavi çiçeği heyacanla göstererek. “Küçücük, anne” Neslişah okula yeni başlayan yedi yaşındaki oğlunun bu haline hafifçe gülüp alnına minik bir öpücük bıraktı. “ nereden buldun sen bunu”
Reklam
Duvar boyunca cansız, küçük unutmabeni çiçekleri cesurca açmışlardı, küçük bir yıldıza benzeyen çiçeklerinin hepsi mavi, beyaz ve kırmızı benekliydi.
O yüzden mavi kalemini getirmişti zaten. Eli, kolu, bacağı ne zaman morarsa oraya minik, mavi çiçeklerden çizerdi. Bu yaralara da çizerse belki acısı daha çabuk geçerdi. Onun olan şeylere çizdiği en sevdiği mavi çiçeklerden. Gökçen'e benzeyen mavi çiçeklerden. Unutmabeni çiçeklerinden.
Sayfa 310 - Ephesus YayınlarıKitabı okudu
Hapishanemi bir unutmabeni çiçeği demeti halinde patlatacak bir zehir-şiir biliyor musunuz? İçimi dolduran ve beni tüm bir hayvan dünyasına barınak sağlamaya zorlayan o kusursuz genci öldürecek bir silah biliyor musunuz?
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
Adı ne bu çiçeğin, biliyor musun sen?" "Ne?" "Unutmabeni çiçeği." "Unutmabeni mi?" dedi Murathan şaşkın şaşkın. "Evet," dedi annesi elindeki küçük çiçeği kibarca okşayarak. "Neyi unutuyor ki?" diye sordu Murathan. "Zaten küçücük." "Sevenin, sevdiğini unutma ihtimali bu çiçek kadar küçük olduğu için öyle demişler, anneciğim," diye bir açıklama yaptı Neslişah. Murathan ciddiyetle kafa salladı. Oysa bir şey anlamamıştı. Onun aklında çok başka bir şey vardı. Çiçeği annesinin elinden hızla kaptı. Elindeki mavi çiçeğe hayret ve sevgi dolu bir tebessümle baktı. "Aynı Pamuk'un gözleri gibi, değil mi anne?"
Sayfa 67 - Ephesus YayınlarıKitabı okudu
"Dalgın, unutmabeni çiçeği rengi gözleriyle genç adamı seyrediyordu. Tuhaf bir kadındı; giysileri kasıp kavuran bir öfke anında tasarlanıp üzerine giydirilmiş gibiydi. Her daim birilerine âşık olur, hiç bir zaman aşkına karşılık bulamaz, bu yüzden de hayallerine kaldığı yerden devam ederdi. Çarpıcı görünmeye çabalar fakat ne kadar çabalarsa çabalasın sakil görünmekten kurtulamazdı..."
Sayfa 54 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hiçbir yerde, adları "unutmabeni" olsa bile, bir mezarlıktaki kadar çok çiçek açmaz.
Sayfanın her yanına unutmabeni çiçekleri serpiştirilmişti; Easher çiçeklere bakıp gözyaşlarının dinmesini bekledi.
Hiçbir yerde, adları "unutmabeni" olsa bile, bir mezarlıktaki kadar çok çiçek açmaz.
Sayfa 135Kitabı okudu
326 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.