Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan yaratıları kolayca tahrip edilebilir ve onları inşa etmiş olan bilim ve teknoloji onların yok edilmesi için de kullanılabilir.
Sayfa 135Kitabı okudu
Korku , nefret ve zulme dayanan bir uygarlık kurulamaz . Böyle bir uygarlık ayakta kalmaz.
Reklam
SON...
Mustafa Kemal Ankara'daki yatıyor.Ancak duygu, düşünce ve ruhu kalplerimizde, anılarımızda yaşıyor ve yaşayacak. Atatürk sonsuza dek Türk'ün inanç ve güvenini tazeleyecek, gençliğe yaşamıyla örnek, anısıyla esin kaynağı oluşturacak. Her yanımızda, varlığımızda onu görüyoruz. Yeniliğe, gelişmeye, yükselmeye olan tutkusu, bilim, kültür, uygarlık ve çağdaşlaşma yolunda verdiği savaşla yaşıyor."
Efendiler ve Ey Millet, İyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler dervişler müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat (yollar), tarikat-ı medeniyettir ( uygarlık yollarıdır). Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir. Kendisine saygısı olan bir insana bundan daha güzel bir söz söylenebilir mi?
Sayfa 465Kitabı okudu
Aziz Nesin'in bazı vecizeleri
Türkiye'de hiçbir yazar onun gibi gündemde kalmadı. Aziz her fırsat­ta günün adamı olmasını bildi. Günün birinde "Türk halkı aptal ve enayi­dir. Yüzde 60'ı aptaldır. Bu tüm Türkiye aptaldır demek değildir" dedi ve kıyametler koptu. Onun ardından da şöyle dedi "Türk insanının aptallığın­dan ve tembelliğinden söz ederken nezaketen sahtekârlığından bahsetmemiştim. Biz aynı zamanda sahtekâr milletiz." Bu da yetmedi, bir süre sonra da şöyle dedi "Daha önce Türklerin % 60''ı aptaldır demiştim, Kürtlerin de % 80'i aptaldır. Devlet kuramazlar." Daha ne vecizeler söylemedi ki, işte birkaç örnek: "Toplum olarak zekâmız kıt. Geçen 300 yıl boyunca sadece özel dersane, dolmuş ve gecekonduyu bulmuşuz. Bu ayıbı taşıyor, utanıyorum." "Türk halkının en büyük icadı yoğurta su katıp ayran yapmaktır." "Hezarfen Ahmet Çelebinin Galata kulesinde uçtuğu yalandır, adam düşmüştür." "Türkiye, dünyanın en kötü Anayasasını yapan ve ona kefil olan adama oy verdi.” "Uygarlık haritası olsa orada yerimiz yok. Uygar ülkelerin tarihinde yüzlerce bilim adamı var, bizde bin yıllardan beri yok." "Ben Türk insanını sevmiyorum, kendi halkımı sevmiyorum, ama o sevmediğim halkın ayrılmaz bir parçasıyım.” "Biz herşeyi maymun gibi dışarıya bakarak, bazen da zorlanarak aldık."
Sayfa 188Kitabı okudu
Samanyolu Galaksisi'nin orasında burasında dağılmış milyonlarca uygarlık varsa, en yakınına olan mesafe yaklaşık iki yüz ışık yılıdır. İşık hızıyla bile bir radyo mesajının oraya ulaşması iki yüz yılı bulur. Eğer bir diyalog başlatmış olsaydık, şu anda neresinde olacağımızı şu örneklerle anlatalım: Johannes Kepler soruyu sormuş olurdu, o sorunun yanıtını ancak şimdi almış olurdu.
Reklam
Bilim ve Uygarlık...
Bilim, insanlığın sınıflı toplumlara geçişiyle birlikte ortaya çıkmıştır. Uygarlık ise sınıflı toplum sürecine girmiş insan topluluklarına ait kültürel birikiminin tamamının adıdır...
Sayfa 114Kitabı okudu
Şimdi mesele daha belirgindi: Bu zenginlik ve gücün kaynağı, Batı başarısının tılsımı nedir? Böyle bir soruya geleneksel cevaplar dini açıdan verilirdi. Bütün sorunlar son kertede diniydi ve dolayısıyla bütün nihai cevaplar da diniydi. Geleneksel yazarların bu sorunun ilk haline verdiği nihai cevap her daim “köklerimize, eski güzel yöntemlere,
Sayfa 58 - Kronik KitapKitabı okudu
İnsan...
Ben de subaydım orada. Oraları değiştirmek istiyorduk, uygarlık, bilim ve insanlık götürmek istiyorduk, o vahşi hayatı vatanın birlik ve beraberliğinin içinde eritmek istiyorduk, büyük, gelişmiş, müreffeh ve güçlü bir ülke kurmak istiyorduk. Ama şimdi iyice anlıyorum ki başaramadık. Çok kan döküldü oğlum, çok insan öldü, pek çok ırmak koyu kırmızı bir renkte aktı, çok zaman geçti. Bugünkü gibi. Neden bilmiyorum ama ne biz değiştik, ne onlar değişti. Kan durmadı, ölüm ve öldürme kesilmedi. Şehirler değişti, giysiler değişti, tanklar, toplar, arabalar, otomobiller değişti, uçaklar, telefonlar değişti, ama insan aynı kaldı, insanın kini, nefreti, inadı aynı kaldı..."
İnsanlar bu kanlı boğuşmalarına iki kutsal ve yüce kavramı gerekçe olarak gösteriyorlar: Biri dinsel bağnazlık, biri de ulusal bağnazlık. İnsanlık, bilim, uygarlık ve özgürlük uğruna gele gele geldi, yeniden eski çıkmaza girdi: Din köktenciliği ve köktenci milliyetçilik.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.