Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
--Ulus ve ordu, padişah ve halifenin ihanetinden haberli olmadığı gibi, o makama ve o makamda bulunana karşı, yüzyılların kökleştirdiği dinsel ve geleneksel bağlarla içten gelerek boyun eğmekte ve sadık. Ulus ve ordu bir yandan bir kurtuluş yolu düşünürken bir yandan da yüzyıllardır süregelen bu alışkanlığın güdüsüyle kendinden önce, yüce hilafet
VLADİMİR İLYİÇ ULYANOV LENİN-SÖZLER
VLADİMİR İLYİÇ ULYANOV LENİN-SÖZLER Devrimci bir teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. * Şiddet, elbette, bizim düşüncelerimize yabancıdır. * Silahsızlanma, sosyalizmin amacıdır. *
Reklam
512 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
400 çadırla başlayıp 14 milyon kilometre kareye ulaşmış Osmanlı İmparatorluğu çöktü. Avusturya-Macaristan çöktü, Çarlık Rusya’sı çöktü, daha öncesi İskender İmparatorluğu, Çin İmparatorluğu, Doğu Roma ve Kutsal Roma Cermen İmparatorlukları çöktü. Bunların hepsi hakkında az ya da çok bilgiye sahibiz. Ancak Mu Kıtası’nın çöküşü farklı nedenlerden
Köken
KökenSinan Meydan · İnkılâp Kitabevi · 2019186 okunma
Başta Nil, Sarı Nehir ve Ganj olmak üzere, dünyadaki irili ufaklı bütün nehirler çok önemlidir kuşkusuz ama bana göre, bilim ve din açısından dünyanın en önemli nehri Fırat nehridir. Çünkü bu nehrin etrafında kurulan Mezopotamya uygarlıkları, özellikle Sümer uygarlığı, bilim ve teknoloji alanında birçok ilkleri keşfetmiştir. Diğer taraftan bugün bildiğimiz birçok dini kural ve mitolojik hikâye ilk kez Sümer uygarlığı tarafından yazıya geçirilmiştir. Sümerlerde filizlenen bu uygarlık, yine Fırat nehrinin kıyısındaki Babil şehrinde zirveye ulaşmıştır.
Sayfa 118 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
İNCELEMEEEEEE! “Alimin uykusu cahilin ibadetinden hayırlıdır.” “Bilginler peygamberin mirasçılarıdırlar.” “İlim Çin’de bile olsa gidip alınız.” Atatürk’ümüzün unutturulmuş projelerinden birisidir “Dinde öze dönüş” projesi. İşgal edilmiş, yıkılmak üzere, kula kulluk eden bir ümmet imparatorluğundan tam bağımsız, çağdaş bir ulusal devlete giden
Voyager:
"Temel kimya ve matematik ilkelerinin ikon simgeleriyle, uygarlığımızın kanıtları sunuluyor. Zeki varlıklar bu kapsülü bulurlarsa, bunu yaratan uygarlığın ilkel kabilesel batıl inançlardan daha fazlasına sahip olduğunu anlayacaklardır. Uzay boşluğunun bir yerinde uzun zaman önce, hakkında konuşmaya değer bir uygarlık yaratan bir başka yaşam patlamasının var olduğunu bileceklerdir."
Varlık Yayınları - V. Kopyalanma Bombası
Reklam
Marx’ın doktrini, uygarlık aleminin her köşesinde en büyük düşmanlığı ve resmî burjuva bilimi kadar liberal burjuva biliminin de nefretini uyandırmaktadır. Burjuva bilimi Marksizm, kendinden kopmuş bir çeşit ifrat ve bir “kötülük felsefesi” olarak görüyor. Başka türlüsü zaten beklenemezdi, çünkü sınıf çatışması üzerine oturtulmuş bir toplumda “tarafsız” sosyal bilim yoktur. Resmî ya da liberal burjuva bilimi şu ya da bu şekilde ücretli köleliği savunmaktadır. Oysa Marksizm, bu köleliğe karşı amansız bir savaş açmıştır; Ücretli kölelik üzerine oturtulmuş bir toplumda tarafız bilim istemek, işçilerin ücretini arttırmak için sermayenin kazancını gelemenin doğru olup olmadığı konusunu tartışırken, fabrikatörlerin tarafsız olmalarını beklemek kadar çocukça bir iştir.
Yazının evrimi uygarlığın gelişmesi için temel olmuştu. İnkalar gibi pek azı yazı olmadan da işlerini yürütebilmişlerse de, çoğu erken uygarlıkta devletin işlemesi için temel olarak alındı. Yazının amacı bir dili temsil etmek değil, bilgiyi sakla­mak ve aktarmaktı. Başlarda, temel olarak ticaret ve idari işlere ilişkindi; edebiyat uzunca bir süre ortaya çıkmadı ve nesilden nesile sözlü olarak kolayca aktarıla­bilirdi. Yazının gelişmesi uygarlığın "nedeni" olmadı; giderek karmaşık bir hale gelen bir toplumda yer alan elit tabakanın ihtiyaçlarını karşılamak için geliştiriidi ve ardından daha fazla güç ve kontrol doğrultusundaki eğilimleri güçlendirdi. Okuryazarlık son yüzyıllara kadar çok küçük bir azınlığa özgü olmaya devam etti ve yazı, bilgiyi sınırlu tutmak amacıyla çoğu zaman bilinçli olarak karmaşık tutuluyordu; zira devletin gücü ve devlet ile elit tabakanın halkın çoğunu kontrol altında tutup sömürebilmesi açısından yazı büyük öneme sahipti. Sadece onlar bilgiye ulaşabilirlerdi; sadece onlar belli kararları alabilir ve toplumun faaliyetlerini düzenleyebilirlerdi. Bilim ve okuryazarlık üzerindeki tekellerin elider arasında bir birlik ruhu yaratmak ve onların değer sistemlerini yaymak bakımından da güçlü bir işlevi vardı. Bizim kültür ve uygarlık diye adlandırdıklarımız işte bunlardır.
Samanyolu Galaksisi'nin orasında burasında dağılmış milyonlarca uygarlık varsa, en yakınına olan mesafe yaklaşık iki yüz ışık yılıdır. Işık hızıyla bile bir radyo mesajının oraya ulaşması iki yüz yılı bulur, eğer bir diyalog başlatmış olsaydık, şu anda neresinde olacağımızı şu örneklerle anlatalım: Johannes Kepler soruyu sormuş olurdu, biz de o sorunun yanıtını daha şimdi almış olurduk.
Sayfa 323 - Altın KitaplarKitabı okudu
Korku beyni felce uğratır. İlerleme cesaretten doğar. Korku inanır, cesaret şüphe eder. Korku yere düşer ve dua eder. Cesaret ayakta durur ve düşünür. Korku kaçar, cesaret ilerler. Korku barbarlıktır, cesaret uygarlık. Korku tanrılara, şeytanlara, ruhlara inanır. Korku dindir. Cesaret bilim. -Robert Ingersoll
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.