"Bu yazı, bir komando er mektubudur ve siz bu mektubu gazeteden okuyorsanız, ölmüşüm demektir. Bir ailem olsaydı, bu mektubu onlara yollamak isterdim ama yok. Size koğuştaki ranzamdan yazıyorum. Şu an etrafımda Adana, Ağrı, Sivas, Edirne, Diyarbakır, Ankara, Antalya, İzmir, Urfa, Trabzon... Türkiye'nin dört bir yanından, birbirini
"Çarpışmada yaralanan, arkadaşları tarafından savaş alanında tek başına bırakılan asker ölürken "Anne!" diye haykırır. Ama annesi orada yoktur, çok uzaklardadır, oğlunun yerde yattığından, ölmek üzere olduğundan haberi yoktur; yalnızca toprak ana vardır, hışırdayan ağaçları ve otlarıyla birlikte toprak ana o zavallı delikanlıyı ebedi uykusuna dalıncaya kadar kucağında sallar, "Uyu, oğlum, uyu, canım!" der. Ölmüş delikanlının göğsüne bir ağaçtan düşen çiçek, göğsünde bir şeref madalyası gibi durur."
Senisevmiyorsevseydi sen kitap okurken sırtını çevirip uyu mazdı;
senisevmiyorsevseydi sen o filmi anlatırken, ceketinin dışına çıkan gömlek yakasını düzeltmezdi
Bir çift yaprakmış dalında yumuşacık
Tutmuşum tutmuşum ellerinden senin
Düşmüşüz yavaşça bir sakin derenin
İçindeymişik yeşilmişik sazmışık
Balıklar gibiymiş sessiz ve karanlık
Yüzermiş saçların yüzermiş nefesin
Susarmışız öyle bir sakin derenin
İçindeymişik yeşilmişik sazmışık
Yeni Türkü youtube.com/watch?v=fFY-2-P...
Toprağın bol olsun, rahat uyu.
Can Yücel (21 Ağustos 1926 İstanbul - 12 Ağustos 1999), modern Türk şairidir. Kullandığı kaba ama samimi dil ve bariton sesi ile okuduğu Türk şiirinde farklı bir tarz yaratmıştır. Tek parti döneminin 7 yıl süre ile Millî Eğitim Bakanlığını yapan Hasan Âli Yücel’in oğludur.
Herkese merhaba! Bugün Yeşilin Kızı Anne 4'ü inceleyeceğim. İnceleyebileceğim kadar tabii. Önceden söylüyorum, söylemedi demeyin, çok fazla spoi yiyebilirsiniz.
WARNING!
O zaman meşhur sözümüz ile başlıyoruzz...
SPOİLER... SPOİLER... SPOİLER...
Anne, bu sefer Summerside'a Summerside Lisesi için müdür olarak gidiyor. Ama bizde okul müdürleri