…kendisinde; şehirlerden, insanlardan, evlerden uzaklaşmak, Mekke’nin dağ aralarındaki kuytu yerlerine çekilmek, vâdilerin derinliklerine dalmak arzusu uyandı. Mübârek aylarda, zaman zaman, Mekke’ye üç mil uzaklıkta bulunan Hırâ, diğer adı Nur dağındaki mağaraya çekilir, orada Melekût-ü İlâhiyyenin vüs’at ve azametini tefekkürle meşgul olurdu. Öyle ki, “Hırâ dağı, artık Kâinâtın Efendisi’ne ibâdet ve istiğrak sediri olmuştu.”