Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Varoluşçuluk, insanın hep olmakta olduğunu, yani po­tansiyel olarak krizde olduğunu kabul eden bir tavırdır. Fakat bu da umutsuzluk anlamına gelmez. Hakikati bul­mak için diyalektik bir arayışa giren ve varoluşçuluğun prototipi olan Sokrat iyimserdi. Fakat bu yaklaşım daha ziyade geçiş dönemlerinde ortaya çıkar; bir dönem kapa­nırken ve diğeri henüz açılmamışken görülür ve birey ya yersiz yurtsuz kalır ve kaybolur ya da yeni bir öz-bilinç kurmayı başarır.
Unutmak
Dünyevi varoluşun bir şartıdır bu. Hayata tutunabilmek için bazen hakikati unutmak zorunda kalırsın.
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Birbirimizle ve dünyayla öyle iç içeyiz ki hakikati, onunla ilgilenmeksizin izlemekle yetinemeyiz.
Varoluşçuluk, insanın hep olmakta olduğunu, yani potansiyel olarak krizde olduğunu kabul eden bir tavırdır. Fakat bu da umutsuzluk anlamına gelmez. Hakikati bulmak için diyalektik bir arayışa giren ve varoluşçuluğun prototipi olan Sokrat iyimserdi. Fakat bu yaklaşım daha ziyade geçiş dönemlerinde ortaya çıkar; bir dönem kapanırken ve diğeri henüz açılmamışken görülür ve birey ya yersiz yurtsuz kalır ve kaybolur ya da yeni bir öz-bilinç kurmayı başarır.
Kişinin varlığının hakikati o kadar engindir ki binlerce bilge dahi onu bilemez... O bilinemezdir... Sadece bilinmeyen değil bilinemeyendir.  Onu daha çok bildikçe, onun bilinmezliğini daha çok hissedersin. O bir gizemdir, çözülmesi gereken bir problem değil, çözümlenebilecek  bir bulmaca değildir. O, gittikçe büyümeye devam eden bir gizemdir.  Ne kadar çok içine girersen , o kadar gizemli olur. O en alt tabakadır. O en yüksek düzeydir.  Onun ötesinde hiçbir şey yoktur.  Senin ötende hiç bir şey yok; sen varoluşun en temelisin,  varlığının zeminisin.  Elbette, bu zemin bilginin parçası olamaz. O bilgiden daha derindir.  Bilenden daha derindir...
Sayfa 281Kitabı okudu
Öz-anlatı, varoluşun sürekliliğini sağlamak için peşine düştüğü baskın bir hakikati gün ışığına çıkarma çabasında şunları göz önünde bulundurmayı daima ihmal ediyor: insanın yaşadığı şeyi yaşadığı anda kavramaktaki yetersizliği, her cümleyi, her iddiayı delik deşik etmesi gereken şimdiki zamanın opaklığı.
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
“ Hakikati en başarılı şekilde keşfeden kişi, onunla en ufak bir ilgisi bile olmayan kişidir ! ”
Şeytani ruh - eğer öyle bir şey gerçekte varsa, fiziken varoluşun doğasını iyi biliyordu : Şehvet düşkünü, açgözlü ve duyulara takıntılı olma haliydi bu kısaca.
Sayfa 302Kitabı okudu
İşte Varoluşun Hakikati
İşe yarayacak olan sadece yaptıkların değil, sensin! Verdiğin o emekle birlikte işe yarayacaksın. Verilen hiçbir emek asla boşa çıkmaz. Sen çabaya geç, emek ver, evren de sana cevap verir” dedi.
“Hakikati en başarılı şekilde keşfeden kişi, onunla en ufak bir ilgisi bile olmayan kişidir! Hiç kimse güçlü duyguların kişinin algısını bozacağı gibi açık bir gerçeğin tersini savunmamaktadır.”
Reklam
“Dünyevi varoluşun bir şartıdır bu. Hayata tutunabilmek için hakikati unutmak zorunda kalırsın.”
Sayfa 142 - Doğan KitapKitabı okudu
Ben dünyayı öyle görüyorum, şöyle görüyorum, bu açıdan baktığımda şöyle görüyorum, başka bir zaman baktığımda dünyayı şöyle görüyorum, dolayısıyla dünya bana göre. Yani özneye göre bir dünya, özne tarafından görüldüğü ölçüde bir dünya, hakikati onun tarafından belirlenmiş. Şimdi, Leibniz için bu “özne olma”, öznelik konumu bunun tam tersi: Ben “dünyanın verdiği” bakış açılarından birisine yerleştiğim ölçüde özne oluyorum. Nesnelerin içerisinde, varoluşun içerisinde, dünyanın içerisinde bakış açıları var, bir öznenin bakış açısı değil bunlar, bir özne o bakış açısına yerleştikçe özne haline geliyor.
Sayfa 52 - İletişim Yayınları
"Öz-anlatı, varoluşun sürekliliğini sağlamak için peşine düştüğü baskın bir hakikati gün ışığına çıkarma çabasında şunları göz önünde bulundurmayı daima ihmal ediyor: insanın yaşadığı şeyi yaşadığı anda kavramaktaki yetersizliği, her cümleyi, her iddiayı delik deşik etmesi gereken şimdiki zamanın opaklığı."
Sayfa 107 - Can ÇağdaşKitabı okudu
*Üzgünüm yetiniyoruz*
“... birbirimizle ve dünyayla öyle iç içeyiz ki hakikati, onunla ilgilenmeksizin izlemekle yetinemeyiz.”
Birey olmak varoluşun çiçek açmasıdır; hiçbir şey ondan üstün değildir. Fakat hiçbir kültür, hiçbir toplum, hiçbir medeniyet bu basit hakikatı kabul etmeye hazır değildir.
115 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.