OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI...
Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
Bir ara serileri tamamlamadan okumama gibi bir karar almıştım. Bu kitabı okurken bu kararımdan vazgeçtiğimi gururla söylüyorum. Eğer böyle olacağını bilseydim asla serinin kitaplarını temin etmezdim. Harcadığım para sırf alınabilecek güzellikler düşüncesiyle içimi yakarken fuardan eve taşırken çektiğim çile de kendime üzülmeme sebep oluyor. Umarım
Bana takılan karşı devrimci etiketi beni daha da boğdu, çünkü ruhumda
kendimi komünist, Leninist, partili, devrimci sayıyordum. Varlığımın
her yeriyle (yazışmalarım arasında, Siz, belki de, MK'ne yazdığım, bir
ara bu yönde yazdığım, ama sonra vazgeçip attığım mektubu bulmuşunuzdur)
bunu protesto ediyordum. Bunu bana yönelik bUyUk bir
Benim adım Kinyas. Gün ağrıyor. Başım ağrıyor. İsmimi kendime ben verdim. Bitmeyen bir öfke ve bitmeyen bir mutsuzluğun ifadesi. Bütün insanlara kızgınım. Yaşadıkları için. Hayattan midem bulanıyor... Ateşle oynarım. Yeterince benzin ve karşımda oturan adamın ceketinin iç cebindeki çakmakla dünyayı yakabilirim. Benim adım Neron. Geceleri, çaldığım
Nereden başlasam, nasıl ilerlesem bilmiyorum ama son elli sayfayı okurken yaşadığım işkenceden sonra içimi dökmek zorundayım. Birinci kitap benim için faciaydı, yorumumu okuduysanız çektiğim acının her satırdan taştığını görebilirsiniz. Ciddi anlamda okurken zorlanmış, sinirlenmiş ve kitap bittiğinde derin bir nefes almıştım. Üç kitabı da en başta
Tom Daniel Hamilton 1: #32524345
(Bu yazdığım hikâye, diğer hikâyenin devamı niteliğinde olup, bir nevi bir ara hikâyedir. Yani, A'dan B'ye geçişin evresini anlatmış gibi oldum. Eleştirilerinizi bekliyorum, sevgiler.)
Tom Daniel Hamilton 2
Zilzurna sarhoştu. Issız sokakta sendeleye sendeleye yürüyor, 25 metre
II
Kurbağalara bakmaktan geliyorum
Dedi Yakup, bunu kendine üç kere söyledi
Telaşlı, açgözlü kurbağalara
Bakmaktan geliyorum. Ben sanki Yusuf
Ve Yusuf değil
Her gün bir tahtaboşta asılı duruyorum
Ve durmuyorum. Ben işte Yakup
Yok artık karıştırmıyorum.
İlk sigaramı 13-14 yaşlarında anneannemlerde herkes balkonda püfür püfür sigaralarını içip neşeli sohbetlerini yaparken, gizlice oturma odasına giderek içmiştim. Daha ilk çekişte boğulacak gibi olmuş, bunu içenler bundan ne zevk alıyor diye düşünerek çabucak söndürmüştüm. Şanslıydım, kimse görmemişti.
Asıl sigaraya başlamam ise 18 yaşında
gzt.com/roportaj/medine...
Hayâti İnanç, kendi ağzından... :))
Medine pazarından satın alınmış bir köledir benim dedem...
Kendine has gülümsemesi, ezberden okuduğu beyitler, gençlerle yaptığı sohbetler… :)) Hayati İnanç, Denizli’nin en küçük ilçesinde başlayan hayat