“Bana kalırsa tek tür bir insan var.İnsanların hepsi insan.”
“Yalnızca tek tür bir insan varsa,o zaman neden hiç geçinemiyorlar?Hepsi birbirine benziyorsa,niçin özel bir çaba harcayarak birbirlerini aşağılıyorlar.”
___
Vay halime, tüm suçun yalnızca kendimde olduğunu biliyorum — aslında suç demek doğru değil! Kısaca, nasıl ki eskiden tüm mutlulukların kaynağı bendeyse, şimdi de tüm üzüntülerin kaynağı içimde saklı. Eskiden tüm dünyayı sevgiyle kucaklayacak yüreğe sahip, her adımda cenneti ayağının dibinde gören, zengin duygularla dolaşıp duran ben, artık aynı kişi değil miyim? Bu yürek şimdi ölmüş durumda, artık ondan dışarıya yansıyan hiçbir coşku yok, gözyaşlarım kurudu, artık beni canlandıran gözyaşlarımın ferahlatamadığı düşüncelerim kaşlarımın endişeyle çatılmasına neden oluyor. Çok acı çekiyorum, yaşamımın tek neşesini, içinde bulunduğum ortamda dünyalar kuran canlı gücü kaybettim; o yok artık!
Ömer Hayyam aynı edebiyat akımı altında eser veren diğer şairler gibi aşk, şarap ve sevgili konularını fazlaca işlemiştir şiirlerinde. Bilhassa şarap konusunun üzerinde o kadar çok durmuştur ki her üç şiirinden ikisinde mutlaka "şarap, meyhane, saki, kadeh" kelimelerinin geçtiğini görürsünüz. Bir de
3 yaşındaki Müslüme'den gelen haberle bir kez daha parçalandı içim.Kulaklarımızın duymadığı bir iğrençlik, gözlerimizin görmediği bir çirkinlik kalmadı artık..Kiminin umrumda değil, kimimiz ise bu olayları yadırgıyor, kızıyoruz üzülüyoruz fakat hiç düşündük mü dünyada olan bu kötülüklerden her birimizin bir payı olduğunu.Nasıl mı? İyi bir anne,
Şairlerin, yazarların mektupları vardır; sevgiliye, babaya, evlada yazılmış mektuplar. Ahmed Arif’in “Leylim Leylim”i de bunlardan biridir.
Ahmed Arif’in Leylâ Erbil’e seslenişi, serzenişi bir sevgiliye yakarış şeklindedir ki özel sayılacak hatta mahrem denilecek nitelikte mektupları da dikkat çekicidir kitabında. Arif, dost gördüğü, dost bildiği
« Bütün kavgamızda kendimiz için hiçbir şey istemedik. Yalnız ve yalnız, bu yurdun bütün yükünü omuzlarda taşıyan milyonlarca insanın derdine derman olacak yolları araştırmak istedik.
Bu ne affedilmez suçmuş meğer! »
Sabahattin Ali
√ Markopaşa Gerçeği; Markopaşa dergisinin çıktığı