Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Cehenneme Kışı Getiren Cesur Ölü Ah o kendi kendini hayattan çekenler yok mu Ne büyük saygı duyarım her birine Kendi kendinin celladı olup, intihar eden Bunu bir seçim hakkı olarak kullanan Varlıktan yokluğa geçenler
"Yedi milyar yaşayan ve yaklaşık doksan sekiz milyar ölmüş insan var. Yaşayan her insan başına yaklaşık on dört ölü düşüyor".
Reklam
Şiddet bu ülkede inanıldığı gibi sorunları hemencecik halleden sihirli bir değnek değil. Silahlar ve bombalar masallardaki adaletli kralı ya da aşktan ölümlü kraliçeyi yaratmıyor. Şiddet ceza vermiyor. Şiddet öldürüyor. Toplumun “ölüseviciliğini” destekleyen, körükleyen bir süreç yaşıyoruz. Bir kez daha şairlerin kalemi kırılmıştır. Bir kez daha cezaevlerinin insanların diri diri yakıldığı, gömüldüğü ya da yaşayan ölü haline getirildiği yerler olduğu ispatlanmıştır. Bir kez daha birbirimize sarılamayacağımız mesafeler, duvarlar örülmüştür.
"Gerçeğe giden bir yol yoktur, gerçeğin güzelliği de buradadır zaten, o yaşayan bir şeydir. Ölü bir şeye giden bir yol vardır çünkü o durağandır ama gerçeğin, yaşayan, hareket eden, belli bir yerde durmayan, hiçbir tapmakta, camide ya da kilisede bulunmayan, hiçbir dinin, öğretmenin, filozofun, hiç kimsenin size yolunu gösteremeyeceği bir şey olduğunu anladığınızda işte o zaman bu yaşayan şeyin aslında siz neyseniz o olduğunu -öfkeniz, vahşetiniz, şiddetiniz, ümitsizliğiniz, yaşadığınız acı ve keder- da anlarsınız. Gerçek bütün bunları anlamakta gizlidir ve gerçeği ancak hayatınızdaki bu saydığım şeylere hangi gözle bakacağınızı bilirseniz anlayabilirsiniz. Bu unsurlara da bir ideolojinin, sözcüklerden örülmüş bir perdenin, umutların ve korkuların arkasından bakamazsınız."
YAŞAYAN ÖLÜ Bir ölü gelecek evine yarın Gözlerinde yarım kalmış arzular Dalıp hayaline hatıraların Duracak kapında sabaha kadar Duyunca kapının çalındığını Korkulu gözlerle dışarı bakma Bütün odaların yak ışığını Bir benim kaldığım odayı yakma. Siyahlar giyin de pencereye çık Aç kapıyı korkma yabancı değil Bir ölü ki yaşıyor, gözleri açık Ölüm seni sevmekten acı değil Aradı bu ölü hayatı sende Öldü artık, sevsen de sevmesen de
Benim onda dokuzum ölü, ama yaşayan onda birimi silah gibi kullanırım.
Reklam
Her sabah nereye gittiğini bilmeden bir işe giden.. Her akşam nereden çıktığını bilmeden bir işten çıkan... Sevmediği hayatı yaşayan... Sevmediği işi yapan... Sevmediği kişilerle yaşayan... Kalabalıkların yüzünden yaşamaya karşı, ne bir sevgi... Ne de bir sevgisizlik işareti olmadan gelip geçen... Her akşam evinin dört duvarı arasına sanki bir mezara girermiş gibi giren... Gecelerini bir sıkıntı yorganının altında yalnız ya da yanındaki yabancı gövdeyle geçiren... Bütün ölü kentlerin, ölü doğmuş çocukları! Size bu ölü yaşamı hazırlayan Sermaye Sahibi Egemen Sınıftır... Ve bu acımasız oyunun varlığı siz izin verdiğiniz sürece sürecektir.
Ölü yaşayanlar yaşayan ölüleri çekemez.
G: Ya annen? KY: Onu da hiç sorma ağbey, yaşayan ölü oldu garibim. Her gün kabristana gidip ağıt yakıyor, kar yağdığında "Kuzum üşümesin, o çok üşür" diyerek mezarın üstündeki karları kürüyor. G:Ne diyor ağıtlarında? KY: Ne bileyim, çok şey söylüyor. Misal, diyor ki, "Benim oğlum can verirken/Çiçekler çığrışıp açtı."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.