Aşk ağır bir taş ya da ölü bir beden midir ki ,sürekli olduğu yerde kalsın ? Aşkın yaşayan bir şey olduğunu bilmiyor muydu ? Ona sahip çıkılmazsa ,korunmazsa ,sevilmezse ,öleceğini bilmiyor muydu? Bir çiçek susuz ,topraksız ve güneşsiz yaşayabilir mi?
Sayfa 214Kitabı okudu
"Her sabah nereye gittiğini bilmeden işe giden, her akşam nereden çıktığını bilmeden bir işten çıkan, sevmediği işi yapan, sevmediği hayatı yaşayan, sevmediği kişilerle yaşayan, gelip geçen bütün ölü kentlerin, ölü doğmuş çocukları."
Maksim GorkiKitabı okudu
Benim onda dokuzum ölü, ama yaşayan onda birimi silah gibi kullanırım.
Sayfa 30
“Bir ölünün yaralı olmaktan ne korkusu olur?”
Sayfa 159
Her sabah nereye gittiğini
bilmeden işe giden, her akşam
nereden çıktığını bilmeden bir
işten çıkan, sevmediği işi yapan,
sevmediği hayatı yaşayan,
sevmediği kişilerle yaşayan,
gelip geçen bütün
ölü kentlerin,
ölü doğmuş çocukları.
Maksim Gorki
“Kimi ki bîvefâ dünyâda gördüm, bîvefâ gördüm,"
((Kimi ki bu vefasız dünyada gördüm, vefasız gördüm.))
Her sabah nereye gittiğini
bilmeden işe giden, her akşam
nereden çıktığını bilmeden bir
işten çıkan, sevmediği işi yapan,
sevmediği hayatı yaşayan,
sevmediği kişilerle yaşayan,
gelip geçen bütün
ölü kentlerin,
ölü doğmuş çocukları.
Maksim Gorki
Yaşayan bir ölü gibiydim .
... Aşk ağır bir taş ya da ölü bir bedenmidir ki, sürekli olduğu yerde kalsın? Aşkın yaşayan bir şey olduğunu bilmiyor muydu? Ona sahip çıkılmazsa, korunmazsa, sevilmezse, öleceğini bilmiyor muydu? Bir çiçek, sussuz, topraksız ve güneşsiz yaşayabilir mi?
Sayfa 214Kitabı okudu
- Hâlâ çocuksun, değil mi?
- Evet! Fakat yaşayan bir ölü olmaktan iyi değil mi?
"Benim onda dokuzum ölü, ama yaşayan onda birimi silah gibi kullanırım."
Yıllar boyunca kitaplığımda yatıp kalktım. Bunun bana esin verdiğine inanıyordum. Düşünebiliyor musunuz, ölü ya da yaşayan yüzlerce yazarla, şairle birlikte uyumak!
Annem bana geleceği zaman önce dönüş biletini alıyor.
Annem, yaşayan bir ölü olduğumu, cenaze marşları dinlediğimi, tek yaptığımın odama kapanıp kitap okumak olduğunu söylüyor.
Seninle konuşmuyorum ki... İçimdeki yalnızlığımla konuşuyorum. Dinlemek istemiyorsan, çek git! Onları besledim, kul köle oldum, saçımı süpürge ettim; onlar ise yaşayan birer ölü oldular!
