Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Üç tane fotoğraf size Nicky Scarfo hakkında bilmeniz gereken her şeyi anlatacaktır. Fotoğraflardan ikisi neredeyse aynıdır. Fotoğrafta, topu oyun alanının dışına gönderdikten sonra, vurucunun durduğu ilk köşeye doğru koşan bir beyzbol oyuncusu vardır. İlk resmin altında, BU SAYI DEĞİLDİR yazar, ikinci resmin altında ise BU SAYIDIR sözleri bulunur. Scarfo, ziyaretine ilk defa gelen kişilere, aradaki farkı anlayıp anlamadıklarını sorarak onları imtihan ederdi. Beyzbol kurallarını bilen herkes, ilk fotoğrafta, koşucunun, ilk köşeye dokunmadığını görecektir. Bu nedenle koşucu, oyun dışına alınır ve yaptığı sayı geçersiz olur. "Daha sonra Scarfo, bu durumun, bizim için de geçerli olduğunu anlatırdı" dedi Caramandi. "Köşeye daima dokun, Yani çetenin o kolunun başındakilere, ne yaptığını daima anlat. Eğer köşeye dokunmazsan, oyundan atılırsın.Böyle derdi işte." Ofiste asılı olan bir diğer fotoğraf da, Scarfo'nun en fazla hayran olduğu adamlardan birisine aitti. Fotoğraf, Scarfo'nun sahip olmak istediği her şeye sahip olan, -cesur, küstah, yasaların ötesinde iş yapan- o Chicagolu gangster, Al Capone'un siyah-beyaz bir portresiydi.
Sayfa 132Kitabı okudu
91 syf.
8/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Farklı insanlarla tanışmayı, farklı insanlarla sohbet etmeyi sever misiniz? Ben hep sevmişimdir. Herkesin hayata dair en az bir sağlam duruşu, bir sözü vardır söyleyebileceği. Her tanıdığım insanın iyi yönünü alsam diye düşünürüm. Kim korkar o zaman hayattan cebimde milyonlarca tılsım varken? Her yeni yazar hatta her çevirmen de benim için
Kutlu Kaybedenler
Kutlu KaybedenlerMilan Dobricic · Yitik Ülke Yayınları · 20175 okunma
Reklam
360 syf.
5/10 puan verdi
EFSANE - DEHA (2 KİTAP BİRDEN) Yine yıllarca yorumunu geciktirdiğim bir kitap daha. Efsaneye yorum yapmak istemiştim ama sonra üşendim ve Deha’yı bitirdim ve şimdi Şampiyon’u yarılamak üzereyim ama hala daha yorum yapmamış bir şekilde dolanıyorum, harika :’) Neyse çok konuşmadan hemen geçmek istiyorum çünkü (çok çok fazla üzülerek söylüyorum
Deha
DehaMarie Lu · Pegasus Yayınları · 20162,843 okunma
112 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Alan Mathisson Turing'e Yakışmadı
Eşcinsel bir vatan kahramanı,Matematik Profesörü, Çok iyi koşucu,filozof işin ilginci ise kriptolog, olduğu halde insanları anlamayan bir adamın öyküsü ve bu adam bilgisayarın babası. Bir hayli sıradışı bir kitap fakat yazar bazı sayfalarda beyin yaktı sadece. Bazı sayfalar aksada bazı sayfalar bitmek bilmedi.
Alan Turing
Alan TuringDavid Boyle · Zeplin Kitaplar · 2018233 okunma
Eğer bir mezar taşım olacaksa, oraya yazılacak ifadeyi kendim seçebileceksem, şöyle yazılmasını istiyorum: Haruki Murakami. 1949-20** Yazar (ve Koşucu) En azından sonuna kadar yürümedi.
Yazar ve koşucu
Eğer bir mezar taşım olacaksa, oraya yazılacak ifadeyi kendim seçebileceksem, şöyle yazılmasını istiyorum. Haruki Murakami. 1949-20** Yazar (ve koşucu) En azından sonuna kadar yürümedi. Şu an için beklentim bundan ibaret.
Sayfa 164 - Doğan kitapKitabı okudu
Reklam
104 syf.
10/10 puan verdi
O Sylvia Plath gibi hayatına son veren yazarlardan biri. Ama o kadar ki özgün o kadar ki edebi bir kimlik oluşturmuş, sadece birkaç cümlesinden Stefan Zweig'i çıkarabilirsiniz. Okuduğum 7. eseri. Ve hep bir heyecan içinde devindirdiği öykülerinde yazar, hem kendisini hem okuru hem de kahramanını daima uyanık ve dinç tutuyor. Olayların akışına nefesiniz kesilmiş bir halde eşlik ederken, betimlemeleri, tanımlamaları, kurduğu cümlelerdeki ahenk yapısı Zweigin kimliğinin en güzel parçası. Amok Koşucusu eserinde yine hikayenin hikayesini anlatıyor yazar. Olay örgüsüne başlamadan önce olayı ikinci şahısa yükleyip kahramanlık görevini teslim ederken, geçişlerdeki duygu hezeyanları da ayrıca ayrı bir tat katmış esere. Amok bir cinnet hali. Bunu yaşayan kişinin de içinde bulunduğu durumdan dolayı kör dalışla koşup önüne geleni devirmesi nedeniyle buna koşucu yani Kör koşucu, cinnet geçirenin koşusu deniyor. Olaydan bahisle çıkacak bir çok ders var. Kendi sorumluluğunu bir kenara bırakıp şehvete kapılan doktorun, bu şehvet ve açgözlülükle amok koşucusuna dönüşmesi ve kendisinden yardım isteyen bir insanı bile bile ölüme terk etmesi. Yaşanan büyük bir aşk ve gerisin geri sonuçlar silsilesinde yaşanan dramatik acılar. Bir Stefan Zweig klasiği diyebileceğim eser, monte kristovari bir sonuçla bitirilmesi eserdeki tek eksiklik diyebilirim.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Panama Yayıncılık · 2018111,2bin okunma
Koşmasaydım Yazamazdım
Eğer bir mezar taşım olacaksa, oraya yazılacak ifadeyi kendim seçebileceksem, şöyle yazılmasını istiyorum: Haruki Murakami. 1949-20** Yazar (ve koşucu), En azından sonuna kadar yürümedi.
Sayfa 166 - Doğan kitapKitabı okudu
176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Koşmasaydım Yazamazdım
Haruki Murakami yazar ve koşucu Bu kitap bence bir insanın durumu ne olursa olsun hayallerinin, umutlarının, hedeflerinin peşinden gitmesini gerektiğini çok güzel anlatıyor hiç bir şey için geç olmadığını gerçekten gönülden istenirse herşeyin üstesinden gelinebileceğini hissettiriyor yazar işini gücünü bırakıp hayali olan koşmak yarışlara katılmak için bir sürü yarışa katılıyor ve roman yazmaya 30 yaşından sonra koşarken karar veriyor hiç birşey için geç değil hayat değişkenlikler gösterir Kitaptan alınması gereken bir diğer hususta kişi bir şey yapacaksa önce kendisi için yapmalı çevreye bağlı kalmadan etrafında ki insanlara kulak asmadan hedefleri doğrultusunda ilerlemeli kitap kısa akıcı bazı yerlerde aynı muhabbetler biraz sıksa da kendine bağlıyor ve okutuyor kitabı beğendim okumanızı tavsiye ederim.
Koşmasaydım Yazamazdım
Koşmasaydım YazamazdımHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20182,812 okunma
190 syf.
8/10 puan verdi
Hepimiz biliriz, arabayı kaldırırken debriyajı kavra ve yavaş yavaş gaza bas diye. Ancak o debriyajı kavramamız gerekli sonra da araba sorunsuz gider. Aynı Stefan Zweig'in eserlerinde de görülüyor bence. Yazarın betimlemeleri gerçekten harika ancak malesef bazen betimleme uzun cümlelerle devam edince bu sefer de konu bütünlüğünü yakalayamayabiliyoruz; hele de hayallere, işlere ya da dışardan gelen seslerde bayağı etkili. Ayrıca öykü olduğundan dolayı isterse 80 sayfa olsun o gün içinde okunmadıkça da anlaşılmıyor. Şahsen ben Amok koşucusunu 3 güne ayırdım ve olaylar zincirini kaybettiğimden zor toparladım. Çünkü yazar hiç ara vermiyor. Ve mutlaka sessiz bir yerde kafa dinlenmiş halde okumak gerekli. Can yayınlarından çıkan bu kitapta 7 tane öykü var. 1- Bir Çöküşün Öyküsü: Oldukça güzel, bunun incelemesini yapmıştım önceki incelemelerimde zaten. 2-Madalya: Bu öykü bana "Piyanist" filmini hatırlattı. öyküyü okuyanlar ve "Piyanist" filmini izleyenler anlayacaktır demek istediğimi. 3-Bezginlik: Şimdiki liseli, üniversiteli gençliği anlatıyor bence :) 4-Ay Işığı Sokağı: En çok beğendiğim bu kitap. Cimriliği ve insan elindeki değerini yitirmesinin ne kadar kötü olduğunu anlatmakta. 5-Leoperalla: Aşırı ve yanlış tutkuların esiri olmasının sonuçları. 6-Leman Gölü Kıyısındaki Olay: Bu öyküyü okuyun ardından da "Türk İşi Dondurma" adlı filmi izleyin. 7-Amok Koşucusu: 62 sayfadan oluşan bu öyküyü ilk "Şahsiyet" adlı dizide görmüştüm. Vicdanın nasıl bir duygu olduğunu gözler önüne seren Amok koşucu öyküsünü ve "Şahsiyet" dizisini kesinlikle tavsiye ederim.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Can Yayınları · 2018111,2bin okunma
Reklam
96 syf.
10/10 puan verdi
Kesinlikle, tek kelimeyle “mükemmel” bir hikaye. Akıcı anlatımı, yazar anlatırken anlattıklarının insanın içine işlemesi, hissettirmesi o kadar muazzamdı ki, boş dersimde, bir oturuşta okudum. Ahh Sadako, ahh kuşum dedim. Keşke hiç savaşlar olmasa ve keşke hiç çocuklar ölmese. O kadar acı ki bir ülkenin bir atom bombasıyla yerle bir olması ve bir sürü insanını kanserle kaybetmesi. Savaş sadece bulunduğu bölgeyi değil, etrafını da, bizleri de yok ediyor aslında. Japonya’da hiroşima felaketinden sonra küçük bir kızın kanser sebebiyle hayatını kaybetmesi üzerine yazılmış bir hikaye. Küçük kız, yerinde durmayan kıpır kıpır bir çocuk. Her anlamda da çok başarılı. Aynı zamanda da iyi bir koşucu. Ancak en güzel hayallerini kurduğu sırada lösemi olduğunu öğreniyor ve bütün hayalleri geride kalıyor. Artık elinde kalan bin adet turna kuşu yapabilmek. Okuyunuz, okutunuz efendim.
Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu
Sadako ve Kağıttan Bin Turna KuşuEleanor Coerr · Beyaz Balina Yayınları · 202110,4bin okunma
Mezar taşı
Haruki Murakami 1949-20** Yazar (ve koşucu) En azından sonuna kadar yürümedi.
Sayfa 166Kitabı okudu
208 syf.
·
Puan vermedi
||Mesleğim Yazarlık-Haruki Murakami|| • Haruki Murakami okumaya ilk olarak “Koşmasaydım Yazamazdım” kitabıyla başladığım için daha romanlarını okumadan yazarı kendisiyle tanışmış gibi olmuştum ve de çok sevmiştim. Bundan mütevellit Mesleğim Yazarlık kitabını da heyecanla aldım ve okudum. Yazar burada belirli başlıklar altında düşüncelerini ve
Mesleğim Yazarlık
Mesleğim YazarlıkHaruki Murakami · Doğan Kitap Yayınları · 2019673 okunma
69 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.