368 syf.
·
Puan vermedi
#TanrıYanılgısı kitabını #okudumbitti #kitapyorum: Öncelikle böyle bir konuda hiçbir lafını eğip bükmeden cesurca dile getiren yazarı tebrik ediyorum. Kitaba başladığımda beni hemen alıp götürmesini bekledim ama adeta yedinci bölüme kadar kitabı bayağı zorlanarak okudum desem yeridir. Çünkü yazar hem çok üst perdeden hem de biz Orta Dünya
Tanrı Yanılgısı
Tanrı YanılgısıRichard Dawkins · Kuzey Yayınları · 20203,587 okunma
Nedenler ile sonuçları birbirine karıştırma yanılgısı.
Nedenleri, sonuçlarla karıştırmaktan daha tehlikeli bir şey yoktur. Ben bunu, aklın kendinde var olan yozlaşma biçimi olarak tanımlıyorum. Bununla birlikte bu yanılgı, biz insanlar arasında kutsanmıştır ve “din”, “ahlak” adını almıştır. Din ve ahlak tarafından geliştirilen her formül, bünyesinde bunu barındırır; papazlar ve ahlâkçı yargıçlar, aklın bu yozlaşmasının yazarlarıdır. Burada bir örnek vereyim. Uzun ve mutlu bir hayatın, hatta erdemli bir hayatın bile formülünü sunan meşhur İtalyan yazar Cornaro’nun diyet kitabını herkes bilir. (Uzun yaşamanın sırrının, metabolizmayı yavaşlatacak kadar az yemek yemek olduğunu ortaya atan İtalyan yazar.) Pek az kitap bu kadar çok okunmuştur; şimdilerde bile bu kitap, her yıl binlerce baskı yapmaktadır. Pek az kitap (Kutsal kitapları hariç sayarsak) iyi niyetli bir merakın sonucu olarak yazılan bu kitaptan daha az zarar vermiş, insanların ömürlerini daha çok kısaltmıştır. Bunun nedeni: “nedenlerle sonuçları” karıştırmasıdır. İtalyan yazar, geliştirdiği diyet formülünü, uzun yaşamanın nedeni olarak görüyordu: Oysa, uzun yaşamanın ön şartı olan olağanüstü yavaş çalışan bir metabolizma, az yemek ve tüketmek, yazarın diyetinin nedeniydi. Bu diyeti uygulayan kişi, istediği kadar çok ya da az yemekte serbest değildi; onun tutumluluğu, “özgür irade” eylemi değildi: Fazla yediğinde hastalanıyordu. Ancak bu türden zayıf biri ollmayan bir kişi, böyle yaptığında hiç de iyi yapmıyordu. Bu formül, aynı hastalığa sahip kişiler için geçerliydi sadece.
Reklam
Bir yazar, kişiliğini bulamayan, kendisini aşmak ve gerçekleştirmek konusunda özgürlüğe sahip olmayan, otomatlaşmış insanların sevemeyeceklerini, ancak bir sevgi yanılgısı içinde olacaklarını ifade ediyor. Uygar toplumun insanları çocuklarını, anne ve babalarını bile gerçek manada sevmiyorlar. Karı-kocalar da birbirlerini sevmiyorlar. Ancak anamalcı çıkarların sıkı denetiminde ve uyumlu kişiler olmaları için gördükleri eğitimin tesirinde kalarak birbirlerine karşı görevlerini yapıyorlar.
Sayfa 179Kitabı okudu
183 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İnsanlığın görüp görebileceği en büyük acıya belki de savaştır diyebiliriz. Dünya şu ana dek birçok küçük büyük savaş atlatmış, bu savaşlarda milyonlarca, savaşın ne için yapıldığından bile bihaber olan savaşla ve askerlikle uzaktan yakından alakası olmayan insanlar boş yere can vermiştir. Bu açıdan, dünya üzerinde gerçekleşen büyük savaşlar beni
Ademoğlu Neredeydin?
Ademoğlu Neredeydin?Heinrich Böll · Can Yayınları · 2006332 okunma
543 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
     Kuşkusuz ki Marksizmin ve diyalektik materyalizmin en büyüleyici yanı, ancak sonsuz bir devinimin iç çelişkileriyle çözümlenen bir kavrayışın toplum hayatına yansıması olan gelir dağılımında tutunduğu eşitlikçi yaklaşımıdır. Bu, Marksizmin kabul edilebilirlik boyutu en tartışmasız olan fikridir. Tabi bu yalnız bir fikir olarak kalmaz ve Marx,
Felsefenin Temel İlkeleri
Felsefenin Temel İlkeleriGeorges Politzer · Sol Yayınları · 20031,524 okunma
121 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
"Bu küçük yazı bir büyük savaş ilanıdır (..)" der kitabın önsözünde Nietzsche. Gerçeklikten çok putlar var der. Bu putlar, insana kendi içgüdülerini, tutkularini, hazlarini, bedenini kötü birer nesne gösterir ve insanı kendi kendisinden yavaş yavaş uzaklaştırır. Nietzsche, Sokrates'i 'Akıl=Erdem=Mutluluk' eşitlemesinden ötürü
Putların Alacakaranlığı
Putların AlacakaranlığıFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20216,3bin okunma
Reklam
141 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.