Felsefe öğrenimi görmüş ana karakterimiz kendi öğrenimine göre iş bulamadığından ve para kazanmak zorunda olduğu için bir firmada geçici bir süreliğine şoför olarak çalışmaya başlıyor.
41 yaşına geldiğine öylesine girdiği bir işin ona sahip olduğunu, işinden ve hayatından memnun olmayan ve mutsuz bir adam olduğunu fark ediyor.
Sevgilisinin evlilik ve çocuk isteğini iletmesiyle de ana karakterimizin kaçışı başlıyor. Aile geçmişi nedeniyle sahip olduğu korkular ortaya çıkıyor. Aileye, topluma, erkeklerin evlilik sonrası dönüşümüne olan bakış açısı evlilikten uzaklaşmasına yalnızlaşmasına yol açıyor.
Yaşamın garipliği onu iç suskunluğa yönlendiriyor.
Başkalarının ondan beklediği şeyleri yapmayı reddeden ana karakterimiz, her şeye rağmen olağanüstü olanın kişinin kendisinin yaratması gerektiğini düşünüyor.
İnsanı insana anlatan modern insanın kopyala-yapıştır hayatlarına farklı bir bakış açısı getiren bir eser.
Aynı zamanda ilişkilerle ilgili çok fazla empati kurabileceğiniz noktalar sunan oldukça akıcı bir kitap.