Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
El Diario: Peru Komünist Partisi'nin dünya devrimine katkısı nedir? Başkan Gonzalo: Başlıca katkımız, Maoizmi, Marksizmin yeni, üçüncü ve en yüksek aşaması olarak savunmamızdır, bu ideolojinin dünya devriminin kumandası ve rehberliğine oturtulması için hizmet etmeye ve yardımcı olmaya kendimizi adamamızdır ve bunun bir parçası olarak Maoizmin geçerliliğini ve her şeyi kucaklayan perspektifini ortaya koymamızdır. Ayrıca kendi gücüne dayanarak herhangi bir süper güçten veya emperyalist güçten bağımsızlığı muhafaza ederek devrimi gerçekleştirmenin mümkün olduğunu ve üstelik bunun şart olduğunu göstermemizdir. Ve bütün eksikliklerimize rağmen kendini hissettiren Halk Savaşının sahip olduğu kudretin sergilenmesidir. Ve eğer mümkünse devrimimizin bazılarının dediği gibi bir umut sunmasıdır ki bu sorumluluk demektir -dünya devriminin fener ışığı olması, diğer komünistlere hizmet edecek bir örnek olmasıdır. Dünya devrimine bu şekilde hizmet ediyoruz.
"Denizi huzur içinde izlemek istiyorum, o barbarca gürültü sürerken izlemek ne mümkün." ... "Ama ben istiyorum, daha çok kendim oluyorum sanki. Daha çok kendi başıma, tamamen başka bir şeyin parçası olmaktan çıkıyorum. Salt toplumsal gövdenin bir hücresi olmaktan kurtuluyorum. Sana da böyle hissettirmiyor mu, Lenina?"
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
Şeytan Tanrı'da Benim Diyordu? Hala Diyor! İnsan olmayanı ya da olmak istemeyeni zorla insan yapacak durumda değiliz. Herkes kendi yolundan gitmeye serbesttir. Türk'ün içinde yaşayıp düzenini bozmaya kalkmayı, onu kendine kul köle etmeye kalkmayı kabul etmiyoruz. Ne zaman kabul etti ki Türkler? Bizi yaratan Tanrı kendini tanrı
Bir gün Don Kişot, hüzünlü kişiliğin bu ünlü şövalyesi, dünyanın gelmiş geçmiş şövalyelerinin en saf, en yüce gönüllü, en kalbi temiz olanı Don Kişot, sadık seyisi Sancho'yla serüven peşinde yolculuklara çıkarken birdenbire onu uzun süre düşündüren kuşku ve şaşkınlığın içine gömülüyor. Olay şu: Yaşamöykülerini şövalye romanları adı verilen ve
Sayfa 950 - 951, 952, 953, 954, 955 Yapı Kredi Yayınları
Avrupa ve suç ve kabahat.
Orada her yerde iki türlü çözüm yolu vardır. İlk çözüm: Yasayla konmuş, yazılmış ve özlü duruma getirilmiş, binlerce yıldır böyle olagelmiş, iyilik ve kötülük kavramı saptanmış, derinliğine araştırılmış, boyutu ve dereceleri insan ruhu üzerinde aralıksız çabayla ve toplum yaşamında insanoğlunun birleştirici gücünün ölçüsü üzerinde yürütülen büyük
Sayfa 895 - 896 Yapı Kredi Yayınları
“Tek ülkede sosyalizm” inşa etmek mümkün değildir. Marx, Engels, Troçki ve başka birçok tanınmış Marksist düşünür, proleter devrimin dünya genelinde olması gerektiğini, aksi takdirde yenileceğini vurgulamıştır. Sosyalist bir “kuşatma ekonomisi” ancak geçici bir önlem olabilir. Er ya da geç ya yoksulluk ve güvensizlik devrimi içine kapanmaya zorlayarak ayakta kalmak için yeni sömürü ve askerîleşme biçimleri yaratacak ya da işçi devleti düşman baskılara (ekonomik boykot, iç savaş ve yabancı askerî saldırılar bileşimine) yenik düşecektir.
Reklam
Ölüm Ötesi Dünya
Yakınımın anısında, ilk iki anı ile ilgili benzer noktalar var. Hem ilk anda, ölen kişinin uyku ile uyanıklık durumu arasındaki teması hem de yakınımın kardeşinin yaşadığı olaydaki teslimiyet anı -konuyu bir bölüm sonra detaylıca inceleyeceğim. Peki vefat eden biri aylar sonra dahi yaşanan durumlara şahit olabilir ve yakınları ile iletişim kurabilir mi? Bu durum, ilk iki olaydan çarpıcı bir şekilde ayrılan bir farklılık. Öyle ki, toplumlarda yer alan "bazı" inanışlarda ölenlerin ruhları belli bir sürenin ardından ayrılmak zorunda. Fakat literatürlerde yer alan bazı örneklerde, kişilerin bir önceki enkarnasyonlarındaki ölüm sonrası deneyimleri sırasında, dünyadan diledikleri zaman ayrılabilecekleri, yani özgür iradenin daimi olduğu belirtiliyor. Ayrıca her enkarnasyon sırasında ruh enerjilerinin bir bölümünün "öteki taraf" adıyla bilinen boyutta yer aldığı, böylelikle dünyada an itibariyle yaşayan herkesin aynı zamanda o boyutta olduğu söyleniyor. Bu duruma göre ruh ya dünyadan tam olarak ayrılmadı ya da yeni enkarnasyonunu yaşasa bile oradaki özü ile iletişim kurdu. Bu olasılıklar lineer zamana göre mümkün olmasa da kuantum mekaniğine göre mümkündür. Yani, bu olasılığa göre bizler aynı anda hem yaşayabilir hem de ölü olabilir, hatta aynı anda her yerde olabiliriz.
Cinsel heyecan,Yaratan’ın kendi eğlencesi için kullandığı bir mekanizma ise, aşk yalnızca bize ait olan ve Yaratan’dan kaçmamızı mümkün kılan şeydir. Aşk bizim özgürlüğümüzdür. Aşk “Es muss sein”in ötesinde yatar. Tam öyle de değil ama. Aşk, Yaratan’ın kendi eğlencesi için kullandığı kurmalı oyuncakdan farklı bir şey de olsa, ona ilişiktir bir yanıyla. Ona, korunmasız bir çıplak kadının dev bir saatin sarkaçına bağlı olması gibi bağlıdır. Tomas şöyle düşündü: Aşkı sekse iliştirmek Yaratan’ın aklına gelip gelebilecek en garip fikirlerden biridir. Aynı zamanda şunu da düşündü: Aşkı seks denen budalalıktan kurtarmanın yollarından biri kafamızdaki mekanizmayı kırlangıç gördük mü uyarılacak biçimde kurmak olabilir. Ve kafasında bu tatlı düşünce ile uyuklamaya başladı. Ama tam uykunun eşiğinde, karmakarışık kavramların yitik ülkesinde ansızın bütün bilmecelerin çözümünü, bütün gizlerinin anahtarını, yeni bir ütopya, bir cennet bulduğuna emin oldu; erkeklerin kırlangıç görünce uyarıldıklarını ve Tomas’ın Tereza’yı seksin saldırgan budalalığı olmaksızın sevebileceği bir dünya.
Sayfa 255Kitabı okudu
Bunu biliyor muydunuz?)
Charles Darwin’in devrimsel nitelikteki eseri Türlerin Kökeni yayımlandığı sıralarda dört yaşında Moravyalı bir çocuk ailesiyle Viyana’ya taşınıyordu. Sigmund Freud adlı bu çocuk, insanın herhangi bir başka yaşam biçiminden farklı sayılmadığı, dolayısıyla da bilim spotlarının insan davranışlarının karmaşık dokusuna rahatlıkla yönlendirilebileceği
İlim ile Bilim arasındaki fark nedir? Atatürk'ün İlminin Manası Nedir?
Mustafa Kemal Atatürk'ün sahip olduğu ilmin ne anlama geldiğini Atatürk'ü dine yamama çabalarını boşa çıkarmak için açıklamak zorundayım. Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini bilmek, öğretmek, öğrenmek aşamasını geçtik. Şimdi o sözlerin manasını öğrenerek yarım kalan devrimi tamamlama aşamasına geçiyoruz. İlim sahibi olmak
Reklam
"İçinde bulunduğu koşullarda mümkün olan en güzel hayatı yaşamaya çalışan, bunun için her fırsatı değerlendiren, yeni fırsatlar yaratan insanlar... Sadece böyle insanların daha güzel bir dünya için mücadele etmelerinin içtenliğine inanabilirdik."
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları
Peki ama ya mutluluğun kendisi ödev haline geldiyse? Mutluluk normatif bir anlam kazanmış bulunuyor, yeni bir norm nakşediyor insanın alnına: Mutlu olmak zorundasın, yoksa hayatın yaşamaya değmez. Mutsuz insan, kendini suçlamaya başlıyor, mutlu hayatın icaplarıyla başa çıkamadığına göre kendinde bir eksik buluyor. Belli ki başarısız olmuş. Başka herkes başarmış görünüyor, en azından bu izlenimi uyandırmak için sıkı çaba sarf ediyor. Kıskançlık mutsuzun ruhunu kemiriyor: Dünya çapında yapılan mutluluk araştırmalarına bakılırsa, bu gezegeni dolduran bütün o mutlu insanlarla bir irtibat kurabilmek mümkün olmayacak asla.
Ama gelecek, mutlaka, ruh taşlaşmadıysa eğer, her günahın gömüldüğü derinlikten çıkacağı bir an gelir. . Bu yüzden ev neşesiz, tatsız, bunaltıcıydı ama havasında bu bunaltıya uymayan, şaşırtıcı bir yaşama inadı vardı. Mürşit bu inadı fazla ısrarlı, hatta gereksiz buluyordu. Gerçi yaşamayıp ne yapılacağını da bilmiyordu, bunu pek düşünmek
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.