Fırtına ve zelzele zamanında; değil içtihad kapısını açmak, belki pencerelerini de kapatmak maslahattır. Lâübaliler ruhsatlarla okşanılmaz; azimetlerle, şiddetle ikaz edilir.
İçtihad Risalesi - 80
İçtihad risalesini açmak haddim değil ama benim aklımdaki bir çok soruya cevap vermiş bir risale olduğu için bazı yerlerini vurgulamak istiyorum.
Yeni Çağın girişinde Tanrı-İnsan vardır. Bu çağın sonunda, Tanrı-İnsanın sadece Tanrı olan yanı mı buharlaşıp kayıplara karışacak; ve sadece Tanrı yanı ölürse Tanrı-İnsan gerçekten ölmüş olur mu? Kimse bu soruyu düşünmedi ve aydınlanmanın bir eseri olan Tanrıyı aşmak şu günlerde zaferle sonuçlanırken bu mesele hallolmuş sanıldı: İnsanın, yükseklerdeki tek Tanrı olmak için Tanrıyı öldürdüğünü kimse sezinlemedi. Bizim dışımızdaki öte-dünya şüphesiz ortadan kaldırıldı ve aydınlanmacıların o büyük projesi bununla tamamlandı; lakin bizim içimizdeki öte-dünya yeni bir cennet haline geldi ve bizi yeniden bu cennete saldırmaya davet ediyor: Tanrıdan sonra İnsandaki Tanrı da ölmedikçe, Tanrı-İnsanın öldüğüne nasıl inanırsınız?
Esselamü aleyküm
Alemlerin Rabbi olan ,Vacibul. Vücud olan Allah'a(c.c)hamd olsun
Ve onun Resülü'ne, Yitirilen Cennet' i yeniden bulana, Son Peygamber'e salat ve selam olsun.
H.z Adem ile başlayan ve son Peygamber Hz. Muhammed (s. a. v) ile son bulan Hakikat Uygarlığı'nın özünden kabuğuna doğru olan yolculuğun anlatıldığı bu kıymetli eseri Üstad' ın deyimiyle 'o sırlı dünyayı dolaştık ve şimdi çıkıyoruz.'
Ama ayaklarım hala yere basmıyor Üstad'ım. Ben Mirac'ımı tamamlayamadım... Biz Miracımız'ı tamamyamadık. Ne yapmak lazım şimdi?Nasıl bu ayak bağı olan yerçekimi kanunundan kurtulunur? "Kalk ve Korkut!", "Kalk ve muştula!" yeni yemişlerini ne zaman verecek?
Kitabı okurken yer sayfada kendinizi sorgulama ihtiyacı hissediyorsunuz. Hz. Adem'le toprağı, Hz Nuh'la suyu, Hz. İbrahim'e ateşi, Hz Yusuf'la hayayı, Hz. Musa ile güveni, Hz. Süleyman ile alçakgönüllülüğü, Hz. Yahya ile cesurluğu, Hz. İsa ile 'rahm' ı ve Son Peygamber (s. a. v) ile de bütün Nebiler'in getirdikleri ile oluşan insanı öğrendim, tattım.
Son olarak kendi Miracımız'ı tamamlamak için ruhumuzun kulağına fısıldayalım:
Boş durma insanoğlu, imanını imtihan et!
Üstad'a rahmetle..
Vesselam
Nihayet başarılı da oldu ve bugün hepimiz çok iyi tüketicileriz. Daha dün varlığından bile haberdar olmadığımız ve ihtiyacımız olmayan sayısız ürünü satın alıyoruz. Üreticiler piyasada var olabilmek için kasıtlı olarak kısa vadeli, yeni ve gereksiz ürünler tasarlıyorlar. Alışveriş yapmak oldukça popüler bir zaman geçirme biçimi hâline geldi ve
Yaşar Kemal'in kaleminin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha tecrübe ettiğim bir eseri.
Şimdiye kadar hiç duymadığım, bilmediğim bir kavramdan bahsederek başlamak istiyorum: petaniya. Petaniya, büyük kuşları yakalamak amacıyla küçük kuşların ayaklarına ip bağlanarak gökyüzüne salıverilmesi ile kurulan bir tuzak. Anlamını öğrendiğimde küçük
Yeni eserler yolda
1.Herkes için siyer
2.Herkes için siyer-2
3.Yitik cennet-Sezai K.
4.Beyhude ömrüm
5. Riyazüs salihin
6.İzdiham dergisi(2)
7.Gerçek tıp-DrAidin Salih
gecenin kadifemsi karanlığı içine korkusuzca ilerledim. Uykuda yürür gibi, ama uyanık; yürür gibi, ama ayaklarım sanki kıraç toprağa değmeden. Belki de ayaklarım olmadığı için, belki de artık hatırlayamadığım, yalnızca orada olduğum için. Yalnızca orada ve kendim; uyuşmuş 'gövdem ve bilincim: Kendimle, kendimle dopdoluyum.
Cennet karanlığın içinde bir yerde, bir kayanın kenarına oturdum, toprağa uzandım. Yukarıda tek tük yıldızlar, yanımda gerçek bir kaya parçası. Ona hasretle dokundum, gerçek dokunuşun inanılmaz tadını duyarak. Bir zamanlar bütün dokunuşların dokunuş, kokuların koku, seslerin ses olduğu gerçek bir dünya varmış. O zamanlar bu zamanlara şimdi bir görünüvermiş olabilir mi, yıldız?
Çok, çok uzun zaman önce, hiçbir şey yoktu, ne dünya ne kara, sadece kaos vardı. Bu karmaşa bereketli madde cennet ve yeryüzü olarak ikiye bölündü. Ve bunu takiben şu an bildiğimiz dünya oluşana dek her seferinde birbirini tamamlayan çiftler oluşturacak şekilde başka bölünmeler gerçekleşti. Cennet ve yeryüzü, kadın ve erkek, doğum ve ölüm, gündüz ve gece, aydınlık ve karanlık, Yin ve Yang. Her şeyin niçin böyle çiftiyle var olduğunu merak edebilirsin ama tek bir varlık yetersiz kalmıştı. Başlangıçta, iki bire dönüştü ve bu birleşimden yeni bir hayat oluştu. Tek olan varlık ne zaman zıddıyla eşleşse, ikisinin değeri tezatlıkları sayesinde belirirdi ve bu karşılıklı ortaklık, yalnızca ikisinin anlamını zenginleştirdi.
Serinin son kitabı da bitti. Vega'ya gittiğini kanıtlayamayan Ellie Arroway gibi hissediyorum kendimi. :)
Kitapta dostlarım; zihinlerine girmeye çalışan canlıları atlattılar, cennet gibi bir gezegende insanları köleleştiren makine Vaal'i yok ettiler, gemilerini ele geçirmeye çalışan Kelvanlılardan kurtuldular, Stratos gezegeninde madencilerle birlikte eşitlik mücadelesi verdiler ve yeni maceralara doğru yola koyuldular.
Bu kitap bir volkan ya da bir çağlayan ya da coşkulu başka bir şey.. Ama her şeyden öte bir başlangıç ve son hikayesi, öyle bir son ki sonsuz .. Öyle ki hz Adem 'den Alemlerin Peygamberi s.a.v 'e uzanan ve onda da asla son bulmayan bilakis tekrar doğan yücelen güzelleşen bir son.. Bildiklerinize farklı bir izah farklı bir bakış açısı, bilmediklerinize bir aydınlık.. Kitabın son satırı bir sonu değil zihin dünyanızdaki yeni bir düşünme yeteneği silsilesinin başlangıcı. Tarifsiz bir benzetme sanatı, izah gücü ve kabiliyeti. Sezai Karakoç... Bir heyecan, bir tutku kelamı, okunmalı ve bir kez daha okunmalı.. ☆
Kendi ülkesinin hala onu bir gölge gibi takip ettiğini fark etmeden önce yeni bir ev aramak için Filistin'den kaçar. Yeni bir hayatın vaadi hızla saçma bir komediye dönüşür. Paris'ten New York'a kadar seyahat ettiği süreçte, bir şeyler ona anavatanını hatırlatır. Elia Süleiman'ın kimlik, milliyet ve aidiyetin temel sorusunu araştıran bir burlesk hikayesi:
Biri “evinde" nerede hissedebilir?
Unutmayın ! Rama’ lılar her şeyi üç defa yapar.
Rama I güneş sistemimizden insanlara hiç aldırmadan geçip gitmiş, Rama II ise birincisine çok benzese de gönderilen keşif gemisince tespit edildiği üzere şaşırtıcı farklılıklara da sahip olduğunu kısa sürede göstermiştir.
On iki kozmonottan oluşan inceleme ekibinin Rama II ile sınavı kendi insani zaafları yüzünden oldukça çetin olmuş, iki kozmonot ölmüş Nicole adındaki kadın kozmonot da kaybolmuştur.
Birincisinin aksine Rama II geçip gitmeyerek yörüngesini Dünya’ ya çevirince insanlar dehşete kapılıp tüm füzeleriyle uzay gemisine saldırır. Uzay gemisinde geride bırakılan iki erkek ve bir kadın kozmonot Rama iki ile uzayın derinliklerine yolculuk etmek zorunda kalırlar.
Üçüncü kitabımızda bizi önce uzun bir yolculuk bekliyor. Sonra bir çeşit ara istasyonda insanların üzerlerinde çeşitli incelemeler, gözlemler yapılıyor. Rama’ lılar şu ana kadar gizemlerini korumayı oldukça iyi başardılar. Nicole ve ailesi Dünya’ dan iki bin kişinin yaşaması için hazırlanan Rama III ile geri gönderilirler.
Kitabın ikinci yarısı insanoğlunun kendi kendisiyle imtihanını acı bir şekilde izletti. Bir iki yıl eksiksiz bir şekilde tüm ihtiyaçları karşılanan, sonra başının çaresine bakmak üzere kendi haline bırakılan insanoğluna Yeni Cennet bile yetememiş, kısa bir süre sonra kendi ihtiraslarının peşine düşmüşlerdir.
Zaten sadece insanoğlunun tamahkarlığı cenneti bile mahvedebilir !
Bu açıdan kitabın ikinci yarısını okumak oldukça üzücüydü. Kitabı Arthur C. Clarke ve Gentry Lee birlikte yazmışlar. Harika bir kitaptı.
Rama BahçesiArthur C. Clarke · İthaki Yayınları · 2005101 okunma
İnsan, kendisini cennet ve cehennemin kapılarına zincirleyen bu prangaları kırmalıdır,
böylece yeniden uyanmış ve aydınlanmış bilinciyle yeryüzü üzerinde yeni bir dünya kurmaya başlayabilir.
Bir yumurta kadar kırılgan, parşömen kağıdı kadar ince bir adam, damarlarında kan kalmamış sanır, son nefesini verdiğini görmeye hazırlanırsınız. Ama bu sadece bir görünüştür. Hayal gücünüzü sonuna kadar kullanın, Dandolo, kendine Pierre l'Ermite süsü vermiş Büyük Petro'dur. Cam kadar keskindir ve ondan esnek değildir. Son sözlerini söyleyen zavallı bir ihtiyar rolünde, saz kisvesi altında, meşe kadar sağlamdır. Sümüklüböceğin marul yaprağına doğru gittiği gibi avına yaklaşsa da, inanın eyleme geçtiğinde bir köpeğin kemiğe saldırdığı gibi hırsla çullanacaktır. Dandolo için cennet, anahtarı Bizans'ın çöküşü olan çok yakındaki bir kapıdır. Yeni Haçlı Seferi'nden söz edildiğini duyar duymaz hizmetlerini sunar. Güzel rastlantı: Ona ihtiyaç vardır.